Cemil Bey’in kan tahlili sonucunu alan eşi Hadiye Hanım normal sınırlar dışındaki değerleri görünce endişelenip bana telefon etti. Kan tahlili sonuçlarının değerlendirilmesi, verilen sınırlar içi normal, dışı anormal şeklinde yorumlamaktan çok daha karmaşık ve uzmanlık isteyen bir iştir. Normal sınırların dışındaki değerler, şüphe edilen hastalığa, kan verenin özelliklerine, başka tahlil sonuçlarına, anormalliğin derecesine bağlı bir çerçevede değerlendirilmelidir. Şimdi Cemil Bey’in tahlillerine bakalım:
Kan sayımı
Bir damla kanı mikroskopun altına koyup baktığımızda üç farklı hücre görürüz.
Kanın rengini veren hücreler alyuvarlar, eritrositlerdir. Eritrositlerin içindeki Hemoglobin denilen protein, kan akciğerlerden geçerken oksijeni sırtlayp organlarımıza taşır. Hemoglobinin veya eritrositin azlığı kansızlığn göstergesidir.
Kanı küçük bir tüpün içine koyup bir kaç saat bekletirsek dibe çöken hücreler kanın yaklaşık yüzde 40’ını oluşturur. Bu yüzdeye hematokrit denir. Bu hücrelerin çok büyük çoğunluğu eritrosit olduğundan kansızlık varsa hematokrit düşer.
Bizi mikroplara karşı koruyan askerlere akyuvarlar, tıp diliyle lökosit denir. Akyuvarlar çeşit çeşittir. Hangi çeşit lökositin arttığı veya azaldığına bakarak nasıl bir bulaşıcı hastalıkla karşı karşıya olduğumuz hakkında fikir ediniriz.
Bir yerimiz kesildiğinde, kesilen yere ve birbirlerine yapışıp kanamayı durduran hücreler trombositlerdir. Kanamadan başka nedenle de trombositler pıhtı oluşumuna neden olurlar, lakin bu defa damarın içinde oluşan pıhtı hastalığa yol açar. Buna en güzel örnek kalp krizlerinde, damarı tıkayan pıhtılardır. Kalp damar hastalıklarından korunmak için verilen aspirinin hikmeti pıhtı oluşmasını önlemesindedir.
Açlık kan şekeri en sık yapılan tahlillerden biridir. Unlu, şekerli yemeklerle aldığımız her türlü karbonhidratın kullanlmasını inceden inceye idare eden, insülinin başını çektiği işlem sürecinin (karbonhidrat metabolizması) aynasıdır açlık kan şekeri. Eğer 100’ün üzerindeyse, bir şeylerin iyi çalışmadığını düşünmek gerekir. Cemil Bey’in kan şekeri 118, şeker hastası değil ama olma riski yüksek. Şeker hastalığı tanısı koyabilmek için sonucun en az iki kere 126’nın üstünde çıkması gereklidir. Kalp açısından önemli nokta şeker hastalığı olmasa da bozulan metabolizmanın damarları tehdit etmesidir.
Böbrek ve karaciğer tahlili
Kandaki üreye bağlı nitrojenin bir ölçüsü olan BUN ve çalışan kasların atık maddesi sayılabilecek kreatinin, böbrekler tarafından vücuttan atılır. Günün herhangi bir saatinde kanda az miktarda bulunur. Yükselmeleri böbreklerin iyi çalşmadığının işaretidir. Kalp hastalıklarının çok ileri safhalarında benzer bozukluklar görülebilir. Tüm hücrelerimizin faaliyetlerine katılan elektrolit denilen sodyum, potasyum, klorür ve benzeri kimyasal maddeler hassas bir denge içindedirler. Başka bir çok hastalıkta olabileceği gibi ileri kalp hastalıklarında ya da bazı ilaçlarn kullanımı sebebiyle bu denge bozulabilir. Cemil Bey’in böbreklerinin işleyişi ve elektrolitleri normal.
ALT ve AST karaciğer testlerinden sadece ikisi. Kolesterol düşürücü ilaç alan her 70 kişiden birinde bu değerler yüksek bulunsa da ilaç kesilince tamamiyle normalleşir.
Kan yağları
Kalp hastalığı konu olunca en başta bilmek istediğimiz lipid (kan yağ) düzeyleridir. İki tür kan yağı vardır. Kolesterol ve trigliserid. Kolesterolü bir aile gibi düşünebiliriz.
Kırıp döken, hasara yol açan kardeşin, kötü kolesterolün özgül ağrlığı düşüktür. “Özgül yoğunluğu düşük” sözünün İngilizcesinin baş harfleri olan LDL kolesterol diye bilinir. Ailenin hep iyi işler yapan üyesinin özgül yoğunluğu ise yüksektir ve HDL kolesterol olarak anılır.
Bu ikisinin arasında iki tane daha kardeş vardır ama onlardan pek söz edilmez. Tüm ailenin toplamı, total kolesterol olarak bilinir. Kolesterol düzeyinin normalde ne olması gerektiği, kalp hastalığı olup olmadığına, hastalık riskinin ne kadar yüksek olduğuna bağlıdır. Kötü kolesterol yüksekken iyisi düşükse risk daha da yüksek demektir. Bu kolesterollerin birbirlerine oranları da kalp krizi riskinin değerlendiril-mesinde kullanlır.
Kan düzeyi yediklerimize göre en çok değişen yağ trigliseriddir. Kalp damar hastalıklarına zemin hazırlayan etkenlerden biridir.
Cemil Bey’in kan yağ değerlerinin hepsi bozuk. Kalp hastalığı şüphesini kuvvetlendiren bir bulgu daha. Bu hafta yapılacak efor testi şüphelerimizi aydınlatıcı olabilir.