Prof. Dr. E. Murat Tuzcu

Prof. Dr. E. Murat Tuzcu

murat.tuzcu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Ünlü Lancet dergisinde 1995’te yayımlanan bir makale tıp camiasında çalkantılara yol açtı. Bu makalede, Londra’da çalışmakta olan İsviçreli bir doktor, yeni uyguladığı bir yöntemle tedavi ettiği ilk hastasının hikâyesini anlatıyordu.
İsviçreli doktor yıllardır, tıbbi adı HOKM olan, kalp kası kalınlaşması nedeniyle sıkıntı çeken hastalara bakıyordu. Bu hastalardan kalp krizi geçirenlerine baktığında kalp kası kalınlaşmasına bağlı şikâyetlerinin krizden sonra azalmış olduğunu gözledi.
Halbuki kalbi kalın olan hastanın bir de kalbi besleyen damarı tıkanınca sıkıntılarının artmış olması gerekmez miydi? Acaba bu iyileşmenin nedeni neydi? Kalp krizinin kalınlaşmış kalp kasının hastaya sıkıntı veren bölümünü tahrip edip inceltmiş olması mümkün müydü?

Haberin Devamı

HOKM hastalığı
Sol karıncığı iki kapısı olan bir oda olarak düşünelim. Akciğerlerden gelen oksijenle yüklü kırmızı kan, kalbin üst katındaki sol kulakçığa dolar. Üst ve alt katlar arasındaki mitral kapağı denilen kapı açılıca kan sol karıncığı yani alt kattaki odayı doldurur. Sol karıncık kasılınca bu kapı kapanır, aort kapısı açılır. Kan hızla kısa bir koridordan geçip açılan kapıdan - aort kapağı - geçip vücuda yayılır.
Kapıya gelene kadar kanın geçtiği kısa koridorun bir duvarını yapan kalp kası kalınlaşırsa koridoru daraltır ve kanın akımı güçleşir. Bu darlık bazen o kadar artar ki azalan kan akımı hücrelere gerekli olan oksijeni sağla-yamaz, hasta üç beş adım atsa nefesi daralır, yürüyemez olur. Çoğu zaman genetik anormalliklere bağlı olarak ortaya çıkan bu hastalığa HOKM denir. HOKM birçok hastada pek belirti vermeyebilir ama sıkıntılar başlayınca tedavi gerekir.

KALP KRİZİNİN FAYDASI Hem de alkollüsü

Kalbin alt katları arasındaki duvarı oluşturan kas kalınlaştığı (siyah ok) zaman kanın geçtiği koridor daralır (ince mavi ok). Koridoru daraltan kasın bir bölümü ameliyat edilip kesilir. Böylece genişletilen yoldan rahat rahat geçen kan vücuda yeterli oksijeni götürür.

Çaresi var mı?
İlaç tedavisi birçok hastanın şikâyetlerini hafifletse de sıkıntıları devam edenlerde tek çare daralmış koridorun genişletilmesidir. Bunun için cerrah, açık kalp ameliyatıyla kalınlaşmış kasın bir bölümünü kesip çıkarır. Böylece genişletilen koridordan rahatlıkla geçen kan hastanın şikâyetlerinin geçmesini sağlar.
Kalbin başka yerine dokunmadan sadece kalınlaşmış kasın koridoru daraltan bölümü kalp krizine uğratılabilse ameliyata gerek olmazdı. Eğer bu bölgeye kan gitmezse, oluşacak kalp krizi, kalp kasının bu bölümünün ölmesine yol açacaktır. İşte İsviçreli doktor bu düşünceden yola çıkarak hastasını, kalp kasının kalın yerinde kalp krizi yaratarak tedavi etmişti. Hayatını kalp krizini önlemeye ve tedavi etmeye adamış olan birçok doktor için, kalp krizi yaratarak hasta tedavi etmek olacak iş değildi. Buna karşılık, başka çaresi kalmamış birçok hastaya ümit veren bu yeni tedavinin denenmesi gerek diyenler de az değildi.

Haberin Devamı

KALP KRİZİNİN FAYDASI Hem de alkollüsü

Üstteki resimlerde kanın geçtiği koridoru daraltan kas bölgesini besleyen ince dalın içinden verilen birkaç damla alkolle kalınlaşmış kalp kası bölgesinin tahrip edildiği görülüyor.
Altta daralmış olan hasta kalple, alkolden sonra yeterince açılmış koridor görülüyor.

Haberin Devamı

Kalp kriziyle tedavi
Tedavi amaçlı kalp krizinin hedefi, kalbin darlık yaratan çok küçük bir bölgesidir. Önce bu krize uğratılmak istenen kas bölgesini besleyen damarı saptamak gerekir. Bu bölgenin hemen her zaman kalbin ön duvarını besleyen damardan çıkan bir veya iki küçük dalın getirdiği kanla beslendiği biliniyor.
Tedavi amaçlı kalp krizini yaratmak için uygulanan işlem, balon anjiyoplasti yaparken ve stent takarken kullanılan yöntemlere çok benzer. Kateter denilen ince uzun bir boru kasıktan sokulup kalbe kadar ilerletilir. İncecik bir tel kateterin içinden gönderilip, röntgen altında, kalp kasının kalınlaştığı bölgeyi besleyen ince dalın içine kadar ilerletilir. Bu telin üstünden gönderilen küçük bir balon ince dalın içine yerleştirilir. Balon şişirilince, bu damara gelen kan, tümüyle durdurulduğu gibi kanın geri kaçması da önlenmiş olur. Balonun içinden verilen boyar maddeyle seçilen damar dalının istenilen yeri beslediğine emin olduktan sonra balonun içinden bir iki mililitre saf alkol verilir. Bir kaç damla alkol bu dalın beslediği bölgedeki kalp kası hücrelerini öldürüp sınırlı da olsa bir kalp krizine yol açmaya yeter. Kalp kasının tahrip olan bu küçük bölümünün önce kasılması durur, sonra büzüşüp nedbe halini alır. Zamanla küçüldüğü için üç ay sonra bakıldığında koridorun daha da genişlemiş olduğu görülür, hastanın nefes darlığı geçmiştir, rahat rahat yürümektedir. Usta ellerde yapıldığı zaman çok güvenli olan bu tedavi yönteminin en önemli riski kalp pili ihtiyacıdır. Alkol tedavisi uygulanan her 10 hastadan birine kalp pili takmak gerekebilir.

Ameliyat mı, alkol tedavisi mi?
Yaklaşık 20 yıldır binlerce hastaya uygulanan alkol tedavisi hâlâ tartışılıyor. Doktorların bir bölümü bu yöntemin açık kalp ameliyatından çok daha az zahmetli olduğu için tercih edilmesi görüşünde. Buna karşılık diğerleri, özellikle cerrahlar; ameliyatın tercih edilmesi görüşündeler. Alkolle tedavinin başarısının seçilen ince damara bağlı olduğunu, bazı hastalarda iyi sonuç alınamadığına dikkat çekiyorlar.
Tıptaki birçok kararda olduğu gibi bu hastalıkta da seçenekler siyah ve beyaz gibi kesin değil. Eğer kalp kasını inceltme ameliyatının sıkça ve başarıyla yapıldığı bir merkez varsa, genç ve orta yaşlı hastaların, hele riskleri yüksek değilse, açık kalp ameliyatını seçmeleri makul görünüyor. Eğer bu imkân yoksa veya hasta yaşlı ya da ameliyattan sonra sıkıntı çekme riski yüksek biriyse, alkolle tedavi daha uygun.
Alkolle kalp krizi yaratarak tedavi etme yönteminin hikâyesi aynı zamanda özgün düşünme ve yaratıcı yaklaşımın da hikâyesi. Tıp tarihi önce yerden yere çalınmış sonra baş tacı edilmiş buluşlarla dolu.

KALP KRİZİNİN FAYDASI Hem de alkollüsü

Kalbin alt odaları arasındaki duvar HOKM hastalığında normalin 2-3 katı kalınlaşmıştır. Böylece daralan koridorun öbür duvarını oluşturan mitral kapağı da iyi kapanamaz olur. Ameliyat veya alkolle tedaviyle hem koridor genişler, hem mitral kapağı düzelir.