Kamil Bey’in hanımı her sabah olduğundan biraz daha geç kahvaltıya gelen eşinin yürüyüşünde bir gariplik sezmiş. Hadiye Hanım dikkatli bakınca eşinin sendelediğini ve ağzının da hafifçe bir yana kaymış olduğunu görmüş. Bu arada Kamil Bey bir şeyler söylemeye çalışmış ama söylediğini anlamaya imkân yokmuş. Haklı olarak çok telaşlanan Hadiye Hanım doğru komşusundan yardım istemeye koşmuş. Birkaç dakika sonra komşuyla beraber dönünce Kamil Bey’in biraz daha rahat konuştuğunu ve yüzündeki çarpıklığın epeyce düzeldiğini görmüş. Yine de alelacele hastaneye gitmişler. Acil servise vardıklarında Kamil Bey’in görünümü tümüyle düzelmiş ama olan biteni pek hatırlamıyormuş. Acil servisteki muayene ve incelemelerden sonra doktorlar Kamil Bey’in başına gelene “inme” denemeyeceğini, ama beyninin bir yerinin kısa bir süre için kansız kaldığını yani, geçici bir kansızlık atağı geçirdiğini söylemişler.
İnme nedir?
İnme, beynin bir bölgesine giden damarın tıkanmasıyla kan akımının engellenmesi sonucu oluşan fonksiyon bozukluğudur. Kansız kalıp ölen veya yaralanan beyin bölgesi vücudumuzun neresine kumanda ediyorsa ona göre bir aksaklık ortaya çıkar. İnmelerin bir kısmı beyin kanamasına bağlı olsa da 3/4’ü beyine kan götüren damarların tıkanmasına bağlıdır. Bazen kansızlık kalıcı olmaz. Belirtiler 24 saat içinde tamamen kaybolursa inme değil geçici kansızlık atağı denir. Çoğu zaman belirtiler, Kamil Bey’de olduğu gibi, 15 dakika içinde gerilemeye başlar. Kısa sürdü diye bu belirtileri ciddiye almamak büyük hata olur çünkü geçici bir atak geçiren ve tedavi edilmeyen her dört kişiden birini büyük bir inme geçirme hatta ölüm beklemektedir.
Bu atakların tekrarını ve kalıcı büyük inmelerin oluşmasını önlemek için altta yatan nedenleri araştırmak ve derhal tedaviye başlamak gerekir. Kamil Bey belki de hayatını bir an önce hastaneye gitmesi için ısrar eden Hadiye Hanım’a borçlu.
Tedavi
Doktorların Kamil Bey’e verdikleri ilaçlar ve tavsiyeler sanki kalp krizi geçirmiş bir hasta için düzenlenmiş gibi:
İlk ilaç; eski dost aspirin. 30 bin hastayı içeren bir araştırma, günde içilen 1 adet aspirinin inme geçiren hastaların ikinci inme riskini yüzde 25 oranında azalttığını gösteriyor. Aspirin benzeri bazı ilaçların tedaviye eklenmesi bu etkiyi biraz daha kuvvetlendiriyor.
Kamil Bey’in o güne kadar ilaç almadan düzeltmeye çalıştığı, ama iyi kontrol edilmeyen yüksek tansiyonu için de tedaviye başlanmış. Küçük tansiyonun 10 puan düşürülmesi (örneğin 90’dan 80’e (9’dan 8’e) indirilmesi) hastaların tekrar inme riskini yarı yarıya azalttığı için kan basıncının kontrol altında tutulması son derece önemli.
Reçeteye yazılan üçüncü kalem, kolesterol düşürücü bir ilaç. Kalp krizlerinde olduğu gibi beyin krizlerinde de, statin dediğimiz ilaçlardan birinin kullanılması çok yararlı. Dünyanın dört bir yanından 215 hastanenin katıldığı, Kamil Bey’e benzer 5 bin hasta üzerinde yapılan bir araştırmada bu ilaçlar araştırıldı. Hastaların yarısına kuvvetli bir kolesterol düşürücü bir ilaç diğer yarısına ise boş ilaç verildi. Statin grubu ilaç verilen hastaların tekrar inme geçirme riskinin belirgin şekilde azaldığı görüldü.
Doktoru Kamil Bey’e, yeni bir inmeden korunması için ilaç tedavisinin yanı sıra bazı yaşam tarzı değişiklikleri de yapması gerektiğini söylemiş. Sağlıklı beslenme ve düzenli spor yaparak ideal kiloya inmek, az tuzlu yemek, ilaç tedavisi kadar önemli. Sadece Kamil Bey’e degil Hadiye Hanım’a da çok iş düşüyor. 15 yıl önce Belçika’da yapılan bir araştırmada bir memlekette tuz satışları düştüğünde, yani tuz tüketimi azaldığında inme geçiren hasta sayısının da düştüğü gösterilmiş.
Sigaranın vücudun neresinde olursa olsun damar sertliğinin baş sorumlularından olduğunu hatırlatmaya bile gerek yok sanırım. İnme geçirenlere ilk yapılacak tavsiye tabii ki sigarayı bırakmaları.
Bu tedaviyle bir taşla iki kuş vurma olasılığı yüksek. Geçici beyin atağı veya inme geçirenlerde kalp damar hastalığı da sıklıkla görülür. İlginçtir ki böyle bir hastanın ölümü çoğu zaman inmeden değil kalp krizinden olur. Bu gerçek göz önüne alındığında düzenlenen tedavinin yalnız inme riskini azaltmakla kalmayacağı varsa kalp hastalığına da aynı oranda yararlı olacağı ortada.
Kamil Bey’in tedavisinin tamamlanabilmesi için inmenin nedeninin araştırılması gereklidir. İleriki haftalarda bu nedenlere ayrıntılı olarak değineceğiz.