Bacağından kaynaklanan pıhtının akciğerine atması nedeniyle hayati tehlike içinde olan Şahin Bey’in yavaş yavaş iyileştiğini gören doktorları rahat bir nefes aldı. Doğrusu endişe etmekte haklıydılar çünkü, akciğer damarlarının pıhtı tıkacıyla tıkanması Türkiye’de her yıl onbinlerce hayatın sönmesine yol açıyor. Birçok hastada daha önce hiçbir belirti vermeden ortaya çıkan ve öldürücü olabilen bu olayı zamanında teşhis edip tedavi etmek her zaman mümkün değil. En doğrusu işlerin bu aşamaya gelmesini önlemek. Bunun için de, kimin hangi şartlarda tehdit altında olduğunu bilmemiz gerekli.
Toplardamarlarda ve akciğerde pıhtı oluşma riskinin en yüksek olduğu kişiler, hastanede yatan hastalar. Ameliyat olan hastaların riskinin yükseldiğini biliyoruz. Bazı ameliyatlarda bu risk çok daha yüksek. Örneğin kalça ameliyatı olan her 40 kişiden birinde akciğerlerde pıhtı tıkacı görülüyor. Bu ameliyat kırık içinse bu risk daha da yüksek. Kalp krizi veya inme sonucu hastaneye yatırılanlarda, kanser tedavisi görenlerde de risk yüksek. Bunun yanı sıra ileri yaşlarda tehlike daha da artıyor.
Doktorlar hastanede yatan her hastanın pıhtı riskini yukarıdaki kıstaslara göre değerlendirir. Yüksek riskli olanlara ameliyattan hemen önce veya hemen sonra pıhtı önleyici ilaç başlarlar. Çoğu zaman iki haftalık bir tedavi yeterli olur. Ama risk çok yüksekse; mesela, şeker hastalığı olan, şişman, 65 yaşında bir kişi düşüp kalçasını kırarsa tedavinin dozu ve süresini değiştirmek gerekir.
Amerika Birleşik Devletleri’nde yeni bir uygulamaya başlandı. Hangi sebeple hastaneye yatırılmış olursa olsun bir hastanın bacağında hastaneye yattıktan sonra pıhtı oluşursa, bu durum hastanenin ihmali olarak görülüyor ve devlet sigortasının hasta için ödeyeceği paradan kesinti yapılıyor. Böylece, bir anlamda doktorlar tedbir almaya zorlanmış oluyor.
Bacaklara otomatik masaj
Pıhtı önleyici ilaç alamayan veya ek koruyucu tedbir gerektiren hastalar için başka seçenekler de var. Bunlardan biri; yatan hastalarda tansiyon ölçme aletine benzer aletlerin kullanılması. Her iki bacağa ayak bileğiyle diz arasındaki bölgeyi çepeçevre saracak şekilde yerleştirilen kuşaklar otomatik bir hava pompası ile sık sık şişirilip indirilir. Bacaklara dışarıdan uygulanan baskıyla toplardamarlarda kanın akışı hızlandırılarak pıhtı oluşumunun önlenmesine çalışılır. Ayrıca bu uygulamanın vücudun doğal pıhtı çözücü kabiliyetini de arttırdığı biliniyor.
Bu cihazlar özellikle pıhtı oluşma riski orta düzeyde olan hastalarda kullanılıyor. Heparin gibi pıhtı önleyici ilaçların kullanılamayacağı durumlarda, çok önemli bir ihtiyacı karşılıyorlar. Buna en güzel örnek beyin ameliyatları. Pıhtı önleyici ilaç verildiğinde kanama olursa, telafisi mümkün olmayan beyin hasarı oluşabilir. Bu nedenle pıhtıdan korunmak için ilaçsız bir yöntem gerekli. Otomatik baskı uygulayan aletler bu amaç için bire bir.
Bu cihazların en iyi tarafı hiçbir yan etkileri görülmediğinden, hemen hemen herkeste kullanılabilir olmaları. Uygulamaya hasta hastaneye yatar yatmaz başlanır. Üç gündür yataktan çıkmayan bir hastada pıhtı oluşmuş olabileceği hatırlanmalıdır. Bu süreden sonra başlanacak otomatik masaj, pıhtıyı yerinden oynatabilir. Kaş yapayım derken göz çıkartmış oluruz.