Prof. Dr. E. Murat Tuzcu

Prof. Dr. E. Murat Tuzcu

murat.tuzcu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Pelin Hanım ilk bebeğine hamile. Heyecan içinde hazırlıklarını yapıyor. Yalnız bir endişesi var; acaba bebeği sağlıklı doğacak mı? Her annede bir ölçüde de olsa var olan bu endişe, Pelin Hanım’da haklı olarak biraz daha fazla. Çünkü kendisinin kalbinde doğuştan delik varmış. 14 yaşındayken kalbindeki bu delik ameliyatla kapatılmış. Kadın hastalıkları ve doğum uzmanına kendi başına gelenin bebeğinin de başına gelip gelemeyeceğini sordu. Doktor, doğuştan kalp hastası olan anne veya babanın çocuklarının da kalp hastası olarak doğma riskinin yüzde 5 ile 10 arasında olduğunu söyledi. Eğer ailede birden fazla kişide doğuştan kalp hastalığı varsa, bu riskin arttığını ekledi. Bebekte bir kalp kusuru olursa, anne veya babadaki kalp kusuruna benzeme ihtimalinin yüksek olduğundan söz etti.


Bebeğin kalbine zarar verenler
Annenin bazı kötü alışkanlıkları varsa, bebeğin kalp sağlığı tehlikeye düşebilir. Hamilelikte fazla miktarda alkollü içki içilirse bebeğin kalp kusurlu olma riski artar. Kokain kullanan kadınların bebeklerinin doğuştan kalp hastası olma riski kullanmayanlara göre beş kat daha fazladır.
Sadece kötü alışkanlıklar nedeniyle değil, alınan bazı ilaçlar da anne karnındaki bebeğin kalbine zarar verebilir. O nedenle hamile olan veya hamilelik planlayan kadının ilaç alması zorunluysa, mutlaka doktoruyla görüşmesi gerekir. Çevre kirliliğinin, özellikle içme sularına karışan kimyasal maddelerin de doğuştan kalp kusurlarına yol açtığını düşündüren araştırmalar var.
Pelin Hanım’da kendi doğuştan kalp hastalığı dışında, bebeğinin riskini arttıracak başka bir özellik yok. Doktoru, ilk yaptığı ultrason incelemesinde bebeğin gelişmesinin şimdilik normal olduğunu söyleyip anne adayının içini rahatlattı. Ama bebeğin kalbinin ayrıntılı olarak incelenebilmesi için ultrasonu ileriki haftalarda bir kere daha yapmak gerektiğini de ekledi.


Ultrason

Anne karnında  kalp muayenesi


Bebeğin çesitli organlarından yansıyan ses dalgaları - yankılar - ultrason makinesi tarafından birleştirilip, grinin tonlarından yapılmış bir resim olarak ekrana yansıyor.

Hamileliğinin 20. haftasında ultrasonla bebek kalbi görüntüleme konusunda tecrübeli bir merkezde yapılan incelemede Pelin Hanım’ın karnının üstüne önce bir jel sürdüler. Doktor jelin yardımıyla küçük kutu gibi bir aleti karnının üstünde gezdirmeye başladı. Transdüser denilen, ses dalgası yayan bu küçük alet, rahimdeki bebeğin vücuduna çarpıp geri dönen ses dalgalarını yani yankıları da toplar. Toplanan yankılar transdüserden kabloyla ana makineye aktarılır. Ultrason makinesinde, gelen yankıların birleştirilmesiyle ortaya çıkan görüntüler, canlı ve haraketli olarak ekrana aktarılır. Aynı zamanda daha sonra inceleyebilmek için saklanmak istenirse, bir CD veya DVD’ye kaydetmek de mümkündür.
Fetal ultrason denilen, ana karnındaki bebeğin ses dalgalarıyla görüntülenmesi, 50 yıl öncesinden bu yana giderek daha yaygın olarak kullanılan bir yöntem. Hamileliğin teyid edilmesinden, gelişme anormalliklerinin yol açtığı kusurları teşhis etmeye kadar birçok uygulama alanı var. Bebeğin kalbini de ayrıntılı olarak görüntüleyebilmek mümkün. Bunun için genellikle 18-20. haftayı beklemek gerekiyor. Çünkü ancak o zaman kalbin tüm duvarlarını, odalarını, kapaklarını, ve kalbe girip çıkan damarları ayrıntılarıyla görmek mümkün.


Doğmadan kalp hastalığı teşhisi
Anne karnında  kalp muayenesi


Ses dalgası huzmesinin kalple kesiştiği yerin resmi görülüyor. Transduseri oynatarak hüzmenin yönü değiştirilip farklı farklı kesitler görüntülenebilir.
Kalbin sağ ve sol odalarını ayıran duvarlarda delik varsa, ultrasonla yerini ve büyüklüğünü görmek mümkün. Kalbin bir bölümünün gelişmediği erkenden fark edilebiliyor. Bazı doğuştan kalp hastalıklarında kalp odacıklarının yeri değişmiş olabilir. Büyük damarlar yanlış yerlerden çıkıyor olabilir. Doğumdan çok önce bunları ultrasonla teşhis etmek mümkün.
Doğumdan önce teşhis koymanın yararı doğumdan sonra uygulanacak tedavinin ayrıntısıyla planlanmasına olanak sağlamasıdır. Bu sayede eskiden kurtarılamayan bebekleri, doğar doğmaz ameliyata alarak hayatlarını kurtarmak mümkün olmaktadır. Eğer bebeğin ağır bir kalp kusuru ile doğacağı biliniyorsa, doğumun bu konuda uzman ve donanımlı bir hastanede yapılması planlanıyor. Hatta öyle ki, bazı durumlarda çocuk kardiyologları ve çocuk kalp cerrahları, bebeğe derhal müdahale edebilmek için hazır bekliyor oluyorlar.
Ultrason sayesinde gerçekleşen en yeni gelişmelerden biri de, bebek anne karnındayken uygulanabilen tedavi yöntemleridir. Bunlardan belki de en ilgiç olanı, dar olan bir kalp kapağının annne karnında tedavi edilmesi. Henüz yaygın olarak uygulanmıyor da olsa, ileride neler yapılabileceğini göstermesi açısından heyecan verici. Doktorlar, ultrasonla görüntüledikleri babeğin kalbine kıl kadar ince bir iğneyle girip dar kapağı küçücük bir balonla genişlettiler. Böylece rahatlayan kalp, hamileliğin sonuna kadar normal gelişmesini sürdürdü ve bebek olabileceğinden çok daha sağlıklı doğdu.

Yan etkisi var mı?
Yarım yüzyıldır yapılan birçok araştırmanın büyük çoğunluğu ultrasonun bebeğe zararı dokunmadığını gösterdi. Olumsuz sonuç gösteren çalışma sayısı çok az. 20 yıl önce İngiliz bilim adamları, karşılaştırmalı bir araştırma sonunda, sık sık tekrar edilen ultarsonun bebeğin büyümesini etkileyebileceğini söylediler. Lakin doktorlora “dikkat edin” dedirtecek sayıda ultrason yapılan bebek sayısı o kadar az ki.

Kime yapılsın?
Anne karnındaki bebeğin kalbinin ultrasonla incelenmesi özel uzmanlık isteyen bir yöntem. Çoğu müstakbel annenin böyle bir incelemeden geçmesine gerek yok. Ancak hamile kadının muayenelerinde veya rutin ultrason resimlerinde bebeğin kalp hastası olması şüphesi varsa, özel kalp ultrasonuna başvurulur. Bebeğin kalbi çok hızlı, çok yavaş veya düzensiz atıyorsa; annede diyabet, lupus gibi bazı hastalıklar ya da Pelin Hanım’da olduğu gibi ailede doğuştan kalp hastalığı varsa, kalbin ayrıntılı olarak incelenmesine gerek var demektir.
Pelin Hanım’ın bebeği ikinci kez ultrasonla incelenip küçük kalbi görüntülendi. Kalbin dört odası, kapakları ve giren çıkan damarları yerli yerindeydi. Ne bir delik ne de bir kapak bozukluğu vardı.
Bir hastalık varsa bir an önce ortaya çıkarılması ne kadar önemliyse, hiçbir kusurunun olmadığının gösterilmesi de bazen aynı derece önemli. Pelin Hanım artık geceleri rahat uyuyabilecek.