Orkun Bulut

Orkun Bulut

orkunbulut@gmail.com

Tüm Yazıları

Çocuk işçiliğin tanımı mı değişiyor? Yoksulluk içerisinde çalışmak zorunda kalan hikayelere odaklanırken, evlere hapsolmuş yeni bir işçi sınıfı mı yetişiyor? Ne iş mi yapıyorlar? Hepsi yeni nesil dijital içerik üreticiler. Tanımlanan çocuk işçiler gibi yoksulluktan değil, sosyal medyayla gelen kapitalizmin peşinden gelen internet üzerinden oyunlarını bir işe dönüştüren çocuklar. Aslına bakarsanız bu sınıfın yaptığı etkinlikler ‘günümüz’ çocuğuyla birleştiriliyor. Aileler buna engel olmakla, teşvik etmek arasında farklı reaksiyonlar gösteriyorlar. Düşünsenize; koşmayı, salıncakta sallanmayı, yaşıtlarıyla oyun gruplarında olmaktan geri kalıyor, çocukluğunu tam anlamıyla yaşayamıyorlar. Gün geçtikçe canlı iletişimle oluşturulan basit çocukluk neşelerini de kaybediyor. Aileler için bir diğer endişe verici durumsa işin dijital gelecek tarafı. Gelecekteki zorlu rekabet ortamında bu dijital aletlerle kazandığı becerilerden mahrum olunması istenmiyor. Bunun zararlarının farkında oldukları kadar bir şekilde gönüllü olarak zaman sınırlamalarında tutmaya çalışıyorlar.

Haberin Devamı

Dijital beceriler kazanma uğruna

Tüm reklam ve tüketim dünyası 2000 doğumlu Z kuşağına odaklanmışken 2010’larda doğmuş geç Z kuşağı için henüz bir öngörü yok. Onlar dijital tüketenden çok bu işin üreticisi olacağa benziyor. Hepsi bu aletlerin içerisine doğarken kullanım becerilerini okuma-yazma öğrenmeden önce edindiler. Hele ki uzaktan eğitimle bu araçlara olan hakimiyetle çocukların nasıl davranıp uyum sağladığı tüm dünyada merak edilen bir başka konu. Her zamanki gibi sosyologlar yüzeysel yönlendirmelerle ‘her şeyin sınırı, zamanlaması’ tadında tavsiyelerde bulunuyorlar. Aile Bakanlığı, hatta Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın bu konuda liderlik yapması hepimizin geleceği için çok önemli.

RESTORANLAR PAHALANDI MI?

Restoranlar açıldığından bu yana yer bulmak ne mümkün! Popüler mekanlar bir yana en basit restoranda iyi bir masa için bile günler öncesinden rezervasyon yapılıyor. Belli ki herkes özlemiş dışarıda sosyalliği. Tabii bu sosyalleşmelerin ardından en fazla konuşulansa artan fiyatlar. Masalar da eskisi gibi başlangıçlı, bol ara sıcaklı değil, ana yemek ağırlıklı oluyor. Herkes mekanların kapalı kaldıkları dönemdeki zararlarını çıkardıklarını sanıyor! İşin aslı maalesef ki öyle değil. Restoranlar 2018’in son aylarından bu yana menülerini hakkıyla revize etmiş değiller. O dönem, Turizm Bakanlığı’nın KDV destekleriyle müşteriler bu fiyat yansımasını hissetmediler. Pandemide açık olunan sürede de kısa menülerle yine fiyat belli seviyelerde tutuldu. Yeni açılmalarda gelen taleple restoranlar eski rekabetçi havasına dönünce fiyat revizeleri algısal olarak müşteriye ‘çok’ yansıdı. Satın alma kalemlerine bakınca restoranlar üç yıl önceki tabak başı kârlarının yanından bile geçemiyorlar. Siz evinizde yediğiniz yemeğin alışverişini üç yıl önceye göre aynı fiyatta mı yapıyorsunuz?

Haberin Devamı

Şikayetçi olmak yerine anlamak, hatta destek dahi olmak gerek!