Neredeyse 10 gün oldu sosyalliğin final saatinin 22.00 olmasının... Mekancıların tepkileri yüksek! Aslına bakarsanız haklı tarafları da oldukça fazla. Peki kendileri yeni normale yeterli dönüşümü sağladı mı?
Geniş çaplı aşı araştırmalarının olumlu sonuçlandığı haberi bile bu kışın kara geçeceğini engelleyecek gibi durmuyor. Dünya yavaş yavaş kapanmaya hazırlanıyor. Ama bu kapanma Türkiye’nin virüsün ilk döneminde uygulayıp, başarılı olduğu ‘kısmi’ olacağa benziyor. Saatlerin kısıtlanasının belli bir yığılma ya da işletme zararlarına sebep olacağı bir gerçek. Peki yıllardır eğitilemeyen müşteri yeni normal fırsatıyla eğitilemez mi? Dünyadaki her iyi restoran gibi müşteri seans rezervasyon sistemine mecbur tutulamaz mı?
Covid-19 obsesifleri umursamazlardan korkuyor!
Yeni normalin kalıcı etkilerinden biri de ‘Türk tipi sosyalliğin’ tarih olacağı. Basık tavan, sıkış tıkış mekanlarda, eski Şamdan-vari ambiyansların salgın geçtikten sonra dahi var olması imkansız. ‘Bir şey olmazcı’ müşteriler olduğu kadar, Covid-19’un obsesif yaptığı en büyük güvensizliğin mekanların önlemlerinden çok bu umursamaz tipler yüzünden sosyal mesafenin tartışmalı olduğu mekanları hayatından çıkartacak nitelikli güruh var.
TURYİD kendini anlatamıyor mu?
Maalesef ki sorun restoranların önlemleri değil, müşterilerin dikkatsizliği. Restoran içi kurallar da keskin olmadığı için müşterisine velinimet gözüyle bakan personel uyarı dahi yapmaya çekiniyor. Nasıl ki havacılık sektörü kendi güvenlik bariyerlerini Sağlık Bakanlığı tavsiyeleri altında uygulayabiliyorsa, restoranlar bunu çok daha kolay yaşatabilir.
TURYİD’in bu konuda kendini anlatamadığını ya da yeterince dinlenmediğini tahmin ediyorum. Kaya Demirer başkanlığında, Cem Mirap, Gamze Cizreli ve Barış Tansever gibi deneyimli isimlerin olduğu bu yönetim kurulundan müşterilere yeni normal adabı muaşeretine dair bir fikir çıkmadığına inanmak istemiyorum.
Kış döneminde, kapalı alanlarda restoran girişinden sonra müşterilerin nasıl davranması gerektiğinin kırmızı çizgileri, Sağlık Bakanlığı’nca net şekilde çizilmeli.
İkinci kuşaktan çıkan hayalet iş başında...
Bu kapanmalara karşı restorancılık sektörünü bir nebze olsun paket servisler ayakta tutuyor. O ilk dönemki şef olma isteğinden herkese bıkkınlık geldi.
Hem restorana gitmeye korktukları hem de restoran kalitesinde eve yemek söylemek isteyenler için ‘Ghost’, yani hayalet mutfakların sayısı gün geçtikçe artıyor. Geçen ay Miami’de kurulan bu tip konseptleri bu sayfada yazmıştım. Türkiye’de de hayalet restoranlar yavaş yavaş kendini göstermeye başlıyor.
Bunlardan adını en fazla duyduğum ise Chop’t. Bu kadar sıklıkla duymamın sebebi Türk yeme-içme dünyasını sektöre dönüştüren en önemli aktörlerden Doors’un sahibi Büyükuğur Ailesi’nin ikinci kuşak temsilcisi Can Büyükuğur’un girişimi olması. Restoran kurgusunu sağlık üzerinde bütünleştiren Büyükuğur, New York’ta yaşadığı yıllarda bu girişime hazırlandığını ve pandeminin kendisine fırsat olduğunu belirtti.