"Herkes bir gün 15 dakikalığına ünlü olacak.” Andy Warhol’un öngörüsü henüz sizin açınızdan gerçekleşmediyse inanın; sıranız gelmek üzere! Eskisi gibi gazetelere manşet olup, televizyonlarda boy göstermenize de gerek yok. Kendi medyanız sizi 10 dakikalığına dahi olsa en çok konuşulan yapmaya yetiyor. Buradan ticarete atılmanız, sevdiğiniz ürünleri link kaydırarak satmanız an meselesi!
Şimdiden bu sistemde 30 bin’e yakın kişinin olduğunu biliyor muydunuz? Bırakın fenomeni; komşu kızının, mahalle spor eğitmeninin oto galericinin bile bu sistemde olduğunu! Pazar yerleri de markalar da bu durumdan son derece memnun. Link kaydırma sisteminde en efektif başarıya sahip ülkelerin de başında geldiğimizi söylemek yanlış olmaz.
Gün geleneğinden
Aslında ‘affiliate marketing’ yani ‘doğrudan pazarlama’ konusunda hepimizin doğuştan bir yeteneği var diyebiliriz. 80’lerde hatta 90’ların ilk yarısında doğmuş herkes annesinin bir doğrudan pazarlamacı arkadaşıyla tanışmıştır elbet! Kısır ve patates salatasının vazgeçilmez olduğu ‘internetsiz’ o buluşmalarda (günlerde), link kaydırmanın atası o teyzeler bir sepet ürün satmadan gitmezlerdi.
Ölçümlenme konusunda takipçi sayısı ve beğenilme adedi gibi gerçekliği tartışmalı olan rakamlar yerine sattırdıkça kazan sistemi markalar için de son derece adaletli. Bu sistem görece az takipçili mikro fenomenler için de yeni bir gelir kapısı olmuş durumda.
Bir başka konuşulan konuysa sahte rakamlarla şişirilen ‘balonun’ ne zaman patlayacağı. Sosyal medyayla alakalı sır olmayan bu gerçek, sektördeki herkesin ekosistemde bir diliminin olması nedeniyle görmezden geliniyor. Koca koca markaların yöneticileri bile kendi başarı ölçümlemelerini bu sahte takipçi ve beğenilerle pekiştiriyor.
Gastroekonomi buluşmaları
Pek hakkı teslim edilmeyen sektörlerin başında gelir benim için gastronomi! Belki de Türkiye’nin en büyük sorunu olan markalaşmayı çözmüş, dünyaya açılan birçok marka üretmiş durumda. Bu hafta Turyid’in düzenlediği Global Gastroekonomi Zirvesi başlıyor. Hatta ilk günü bugün! Zirvede ağırlama sektöründen birçok konuk konuşmacı olacakken bence sektör dışında olanların da ilgisini çekecektir. ‘Derin bakış’, ‘sürdürülebilirlik’ ‘yeni çağın kıyısında dönüşüm’ ‘gastronominin ekosistemi’ başlıkları altında konuşmalar yapılacak.
GÖRÜNEN TEHLİKE!
İstanbul’daki çoğu lüks otelin doluluk oranları yüzde 90 oranlarında. Hem tesislerin hem de Türkiye turizm politikalarının doğruluğu bu başarının kalıcı olmasını da sağlayacağa benziyor. Harika fotoğraf veren özellikle de Boğaz hattında bulunan lüks otellerin kusursuz görüntüsüne gölge düşürecek bir detay uzun zamandır gözlemimde. Maalesef ki bu otellerimizin Instagram’daki yer bildirimlerinden üzerinde telefon numarası olan başka amaçlı fotoğraflar yoğun bir şekilde paylaşılıyor.
Tatile gitmeden önce araştırma yapan turistler de oteli incelerken bu fotoğraflara bakıp tesislerle alakalı yanlış bir değerlendirme yapıyor belki de ailesiyle İstanbul’u tercih etmekten bile vazgeçiyor olabilir. Bilmiyorum konuyla ilgili çözüm nereden olur ama İstanbul Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü en azından bu paylaşımları yapanları ortaya çıkarma konusunda yardımcı olabilir.