Zıplayarak, dansıyla eserlerini enstale eden Mathieu Forget, Hollywood ünlülerin arkadaşı Vas J Morgan, Rita Ora’nın kardeşi Elena Ora, Chanel modeli Chey Maya ve niceleri... Hepsi, hafta sonu Bodrum’da aralıksız birlikte sosyalleşti hatta ‘partiledi’ desem! Bir yıla sığacak etkinlikler zinciri bir haftada The Bodrum Edition’da yaşandı. Sanırım turizmde bahsedilen ‘pandemi sonrası intikam’ sezonu bu olsa gerek!
Etkinlikler arasında belki de en deneyimseli ForgetMet mahlasıyla tanınan Fransız fotoğraf sanatçısı Mathieu Forget’in sergisiydi. Eskiden oteller için pahalı bir dekordan ibaret olan sanat, teknolojiyle misafire yeni bir deneyim sunuyor. Sanatçının sergisinde çektiği fotoğrafların kamera arkasını izleyebileceğiniz özel bir uygulamaya yüklemiş. Tabii ki uygulama size sosyal medyanızda paylaşacak bir video ekleme fırsatı da veriyor.
Tanıtıma fayda
Mathieu ile otelin genel müdürü Marc Matar’ın geçen yılki tanışmasıyla bu proje ortaya çıkmış. Otelin kapalı olduğu ekimde özel çekimler yapılmış. Hatta sergilenenler arasında da bu fotoğraflardan biri mevcut. Sanatçı fotoğraf çekimi esnasında da kendi koreografisiyle oluşturduğu dans figürleriyle eseri oluşturuyor. Od Urla Kurucu Şefi Osman Sezener’in lezzetleriyle Kitchen’da kutlanan sergi açılışında Mathieu Forget, balerin sevgilisi Victoria Dauberville ile büyüleyici bir dans gösterisi de sahneledi. Sergide bulunan fotoğraflar Türkiye’deki beş ayrı şehirde çekilmiş. Bu fotoğraflar aynı zamanda Fransa’da ‘Yolculuğa Davet’ adıyla sergileneceği için Türkiye’nin tanıtımına da destek oluşturacak.
Matar’ın vizyonu
Aslında turizmin bu değişen yüzünü pandemi öncesi de uyguluyordur The Bodrum Edition. Conde Nast değerlendir-melerinde Avrupa’nın en iyi dördüncü oteli seçilmesinin sebebi de lokasyon kadar bu kafaları erken yakalaması. Efsanevi Studio 54’ün kurucusu Ian Schrager’in dizayn ettiği markadaki tüm detayların bu başarıda uygulanmasında en büyük rol genel müdür Marc Matar diyebilirim. Kurucu genel müdür olduğundan bu yana geçen beş yılda hem eğlence hem sanatı ‘deneyimsel’ kurguda uygulaması, oteli Marriott grubunun gözdesi yaptı.
Markadan fazlası
“Sezon açıldı mı?” derken, resmen birden jet-set eğlencenin göbeğine düşmemizi sağlayan kalabalığın baş aktörüydü Was J Morgan. Osman Sezener’in o harika ritüel yemekleri muhtemelen ilk kez böyle servis ediliyordur. Başlangıç, sorbe ana yemek arası herkesin ayaklanıp, dans ettiği bir şef yemeğiydi. Uluslararası medyanın önemli temsilcilerinin de bu yemekte olması genel Türkiye algısı için fırsat oldu. Tabii kalabalığın içerisinde Les Benjamins markasının kreatif ve marka dostu ekibi de müthiş bir renk sağladı. Marka kendi tişört boyama workshop’una harika bir chill out parti organizasyonu da ekledi. Bize hep bir moda markası gibi anlatılsa da, Bünyamin Aydın ve ekibinin hayata bakışı, rahatlığı bir başka seviyede. Keşke modanın ötesindeki ‘life style’ duruşu bu şekilde hikayeleştirilip, anlatılsa!