10 BİN 500 YILLIK KÜLTÜRÜN YANSIMASI
Kulaktan kulağa neredeyse bir yıldan fazladır süren hazırlığın sonunda; nihayet kapılarını açtı Nahita! Bir restoran açmak için çok uzun bir hazırlık gibi görünse de hikâyenin restorandan çok daha fazlası olduğunu görebiliyorsunuz. Türk mutfağı üzerine şeften öte bir tarihçi hatta arkeolog olarak uzun yıllardır hikâyesinin peşinde koşan, ticari işlerini bile elinin tersiyle bu tutku uğruna iten Ömür Akkor, belki de kendi ustalık dönemini bu projeyle taçlandırıyor.
Nahita yerel yemeklerin iyi yapıldığı bir restoran değil; 10 bin 500 yıl boyunca Kapadokya’da süregelen kültürün tabaklara yansıması felsefesinde başarıyla kurulmuş bir restoran. Düşünün; bu iyi konseptin kurulumunda en az bir şef kadar önemli olan tarihçi Doç. Dr. Çetin Şenkul bulunuyor.
Ömür Akkor’un araştırmalarında “Eksik tarafımı buldum” diyerek, nitelendirdiği Çetin Hoca’yla tanışıklığı üç yıl önceden bir harita alışverişiyle başlamış. O günden aslında bu kurgulara gelinmiş.
Hitit’ten esinlenme
Anadolu kökleri derken, Osmanlı hatta Selçuklu değil Hitit’ten etkilenme bir kurgu olmuş Nahita’da... Neolotik dönemden günümüze aralıksız olarak yerleşimin olduğunu Kapadokya’da Akkor ve ekibi 60 km. çevresinden aldığı ürünlerle bölgedeki sürdürülebilir mutfağa imza atıyor.
Dünyada eşi olmaya turizm noktalarından olmasına rağmen iyi yemekle servisin birleştiği restoran bulmak çok zordur Kapadokya’da. Nahita, bölgedeki nitelikli turistin bu ihtiyacını da fazlasıyla karşılayacak. Hem dekoru hem de lezzetiyle aslında tüm insanlığın kendi kökleriyle olan hikâyesi bu konseptte beslenecek.
İkinci durak Londra mı?
D.ream tarafı konsepti sadece Kapadokya’yla sınırlı tutmak istemiyor hissini aldım. Belki de dünyadaki en büyük turizm hospitality topluluğu olmasının avantajıyla Nahita’yı Londra’da şubeleştirirlerse hiç şaşırmayalım. Açıkçası ‘Anadolu’ mutfağı tamamlamasını sahiplenmek için bugüne kadar kurulmuş en doğru konseptin Nahita olduğunu söylemek şimdiden mümkün! Bu konuda Doğuş Hospitality&Retail Genel Müdür Yardımcısı Binnaz Uludağ Yiş ve deneyimli ekibi, projeye restorandan çok öte yaşayan bir müze hissinde yaklaşıyor.
Nahita’nın Uçhisar’da, Argos’un içerisinde yer alması da bambaşka bir avantaj. Bölgedeki en nitelikli turistin ilk tercihlerinden olması ve bu turisti kusursuz ağırlayan genel müdür Deniz Oktay Kargın, ekibiyle Akkor’un kurduğu ekibi çok iyi asiste ediyor. Kendi kavına sahip olmanın yanında 60 km. sınırına sadık kalarak, yakındaki bağlardan Oğul Türkkan’a bir seçki hazırlatmışlar. Kapadokya’ya gitmişken de öte Anadolu’nun mirasını yaşamak için Nahita ziyaret edilmeli…
Çayın sergisi
Dünyanın en ünlü kahvecisi Rize çayı satacak. Bakmayın siz bunun yerelde başladığına; ileride tüm dünyada görürsek şaşırmayalım! Starbucks Türkiye’deki 400 şubesinde Rize’de yetişen en kaliteli çay yapraklarından özel harmanlanan çayı kendi yorumuyla servise açıyor. Bu projesini 9 Kasım’da Beyoğlu Narmanlı Han’da Türk çayı fotoğraflarının olduğu bir sergi de açacak marka. Global markaların hikâyelerinin gücüyle tüketim olsa da damak tadı konusunda tutucu olan Türk müşterisi için bu tip yerel dokunuşlar önemli. Markanın Türk kahvesinden sonra Türk tipi siyah çay servis etmesi de oldukça önemli.