17.09.2024 - 12:42 | Son Güncellenme:
Milliyet.com.tr
Derleyen: Buse Bulat / Milliyet.com.tr
Gerçek adı Norma Jeane Mortenson olan dünyaca ünlü oyuncu Marilyn Monroe, 1962 yılında aşırı dozda barbitürat kullanması nedeniyle hayatını kaybetmişti. Monroe'nun ölümü Los Angeles County adli tabipliği tarafından resmi olarak 'muhtemel intihar' olarak nitelendirilse de, o zamandan beri ünlü ismin zamansız ölümü hakkında birçok spekülasyon yapılmıştı.
Hatta bazıları; Monroe'nun ölümünde bir yıl sonra suikasta kurban giden ABD Başkanı John F. Kennedy ve kardeşi Başsavcı Robert 'Bobby' F. Kennedy ile yaşadığı iddia edilen ilişkilerin bir rolünün olabileceğini öne sürüyordu.
'KENNEDY KARDEŞLERLE İLİŞKİ YAŞADI' İDDİASI
Monroe'nun JFK ile ilişkisi olduğuna dair söylentiler, Hollywood yıldızının ölümünden sadece birkaç ay önce, 19 Mayıs 1962'de Madison Square Garden'daki 45'inci doğum günü kutlamasında başkan için söylediği 'Happy Birthday' şarkısından sonra ortaya çıkmıştı. Ardından, Monroe'nun Kennedy'nin kardeşi Robert ile de ilişki yaşadığı söylentileri de magazinde yer almaya başlamıştı.
Marilyn Monroe'nun 36 yaşında yaşama veda etmesinin üzerinden yıllar geçmesine rağmen bir soru gündemdeki yerini korumayı başardı: John F. Kennedy ve kardeşi Robert, Marilyn Monroe'nun trajik ölümünde nasıl bir rol oynadı?
ÖZEL DEDEKTİFİN SES KAYITLARI KİTAP OLDU
Polis memurluğunu bıraktıktan sonra özel dedektifliğe yönelen Fred Otash'ın elde ettiği ses kayıtlarına ve notlarına dayanan; Josh Young ile Manfred Westphal tarafından yazılmış 'The Fixer' kitabında; Monroe'nun ölümünden önceki saatlerde dönemin ABD Başsavcısı Robert F. Kennedy ile şiddetli bir şekilde tartıştığına dair kanıtlar olduğu ve Kennedy'nin aktrisi susturmak için ona ilaç vermiş olabileceği öne sürüldü.
"MARILYN'İ YASTIKLA SUSTURDULAR"
Otash'ın notlarına göre Robert, Marilyn'in yakın bir dostu olan Peter Lawford'un kendisini arayıp "Marilyn'in ruh sağlığından endişe ediyorum" demesi üzerine San Francisco'dan Los Angeles'a uçtu. Özel dedektif, kayıtlarında şu ifadelere yer verdi:
Robert, evine vardığında Marilyn üzgündü. Sabah saat 11.00'de birlikte oldular ve sonra Robert evden gitti. RFK, aynı günün akşamı Peter Lawford ile birlikte Marilyn'in evine döndü. Marilyn çılgına dönmüştü, Robert'a bağırıyordu. Robert'ı tehdit edip, kendisine birçok söz verdiğini hatırlatan Marilyn, 'Çocuğunu aldırmak zorunda kaldığımda neredeydin seni adi şerefsiz!' diyordu. Robert ya da Peter bir yastıkla Marilyn'i yatağa yatırıp susturana kadar bağrışmalar devam etti. Belki de iki adamdan biri, o sırada Marilyn'e sakinleştirici de verdi. Saat 17.30 civarında RFK oradan ayrıldı ve Peter'a 'Ben buradan gidiyorum' dedi.
"BAŞKAN'A HOŞÇA KAL DE"
"Bunun üzerine Peter, Marilyn'e kendisiyle yemeğe çıkmak isteyip istemediğini sordu. Marilyn ise 'Kendimi iyi hissetmiyorum. Bunu yapacak durumda değilim. Uyumak istiyorum. Benim için kötü birkaç gün oldu' dedi. Marilyn, gecenin ilerleyen saatlerinde Lawford'u iki kez aradı ve Robert'ın kardeşi John Kennedy'ye ulaşmaya çalıştı. Ardından Lawford'u bir kez daha arayarak şunları söyledi: 'Pat'e hoşça kal de. Başkan'a hoşça kal de ve kendine de hoşça kal de çünkü sen iyi bir adamsın.' Marilyn, daha sonra telefonu düşürdü ve saatler sonra ölü bulundu."
"KENNEDY'LERİN HEPSİ KADIN KATİLİYDİ"
Öte yandan Marilyn Monroe'nun 1954'te evlenip 1955'te boşandığı ikinci eşi, New York Yankee efsanesi Joe DiMaggio; "Kennedy'lerin hepsi kadın katiliydi ve yaptıkları hep yanlarına kar kaldı" demiş ve JFK ile Bobby'nin, eski eşinin cenazesine katılmasını yasaklamıştı.