06.03.2014 - 19:31 | Son Güncellenme:
Tıbbi Onkoloji Derneği Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Gökhan Demir, nadir kanser türleri hakkında bilgi verdi:
“Nadir kanser türleri iki şekilde ortaya çıkar. Birincisi, bir tümör grubunun alt türü nadir görülüyor olabilir. Örneğin akciğer kanseri sık görülen bir tümör ama bunun yüzde 5-8’ini nadir tümörler oluşturur. İkincisi, belli bir organ grubuna ait olmayan, nadir olan tümörlerdir.
Son yıllarda moleküler onkolojinin ve genetiğin gelişmesi, doktorlara yeni ufuklar açtı. Bugüne kadar pek çok tümörü sadece ışık mikroskopisi ve basit boyama yöntemleriyle sınıflandırabiliyorduk. Ve o zaman da çok geniş kategoriler içinde değerlendiriyorduk. Şimdi biliyoruz ki, tümörler birbirinden farklı. Bu bizim için çok önemli çünkü böylece farklı tedaviler yapabilir hale geldik. Bu genetik farklılıklara dayanarak nadir tümörler tanımlanmaya başlandı. Ve hedefe yönelik tedaviler nadir tümörleri, tedavi edilebilecek hale getirdi.
Artık kemoterapi çağını geride bırakıyoruz. Tümörün büyümesini sağlayan hedef geni bulup onun üzerine etkili ilaçlar geliştiriyoruz. Kemoterapiler yerini; hedefe yönelik, akıllı ve kişiye özel tedavilere bırakıyor.
Belirti beklemeyin
Kanserde belirti beklemeden taramalar yaptırmak gerekir. Özellikle uzun yıllar sigara içmiş kişilerin yılda bir veya iki yılda bir düşük radyasyonlu akciğer tomografisi çektirmesinde fayda var.
Kanser kendini iki şekilde belli edebilir. Genel semptomlar dediğimiz halsizlik, iştahsızlık, kilo kaybı ve tümörün bulunduğu bölgeye yönelik birtakım belirtiler ortaya çıkabilir.”
ÇOCUKLUK ÇAĞI NADİR KANSERLERİAcıbadem Adana Hastanesi Pediatrik Hematoloji-Onkoloji ve Kemik İliği Transplantasyon Üniteleri Direktörü Prof. Dr. Bülent Antmen, çocukluk çağında görülen nadir kanser türlerini anlattı: “10 bin kişiden beşinde ya da daha azında görülen nadir hastalıklara 0-14 yaş arasındaki çocuklarda da rastlanıyor.
İKİYE AYRILIYOR
Bu hastalıklar, hematolojik kanserler ve çocukluk çağı solid kanserleri olarak ikiye ayrılıyor.
Hematolojik kanserler ilk sırada yer alıyor. Bunlar içerisinde çocukluk çağı lösemileri ve lenf bezinin kanserleri var. Bunlar arasında en sık görüleni ise çocukluk çağı lösemileri. Bunlar da akut lenfoblastik lösemiler (ALL) ve akut myeloblastik lösemiler (AML) diye iki gruba ayrılıyor.
Solid çocukluk çağı kanserleri içerisinde en sık görülenleri, beyin tümörleri.
Ayrıca böbrek ve karaciğer tümörleri, doğumsal tümörler, nöroblastom dediğimiz ilkel nöral hücresinden kaynaklı tümörler var.”
Görülme sıklığı Çocukluk çağı kanserlerinin Türkiye’deki görülme sıklığı, 15 yaş altında milyonda 110-150 arasında. Tüm kanserlerin yüzde 0.5’i 15 yaş altındaki grupta görülüyor. Lösemiler, yılda 25 bin çocukta bir olacak şekilde ortaya çıkıyor.
Genel anlamda bakıldığında, her bir kanser türü, üç ana yöntemle tedavi ediliyor. Günümüzde artık bu rakam, dörde çıktı. Solid kanserlerde ilk seçenek, mümkünse cerrahi. Bütün çocukluk çağı hematolojik kanserlerinde ilk tedavi seçeneği ise kemoterapi. Solid tümörlerde kombine tedavi uygulanıyor; cerrahi, kemoterapi ve radyoterapi. Bunlara dördüncü bir yöntem daha eklendi; biyolojik tedavi.
LÖSEMi BELiRTiLERi
- Soluk görünüm
- Halsizlik
- Burun kanaması
- Karında şişlik (karaciğer ve dalak büyümesi)
- Lenf bezlerinin büyümesi.
LENFOMA BELiRTiLERi
- Boyun, koltuk altları ve kasıklarda ağrısız şişlik
- Halsizlik n Soluk görünüm
- Gece terlemesi n Karında şişlik
YETiM iLAÇLAR
Nadir hastalıkların tedavisi için çoğunlukla ‘orphan/yetim’ dediğimiz ilaçlar kullanılıyor. Bazı kemoterapi ve biyolojik ajanlarımız, yetim ilaç sınıfına giriyor. Bunlar genellikle son teknoloji ürünü ilaçlar.
Yetim ilaçlar, son teknoloji ürünü olması nedeniyle paha-lı, üstelik bunların Türkiye’ye gelmesi konusunda ciddi sıkıntılar var. Yani güçlüklerle karşılaşıyoruz. Şu anda bulamadığımız yetim ilaçları, Türk Eczacılar Birliği vasıta-sıyla, oldukça prosedür gerektiren bir şekilde kullanıyoruz.
Bunun yanında bazı yetim ilaçları Türkiye şartlarında ancak klasik tedavi yöntemlerini uyguladıktan sonra ve yanıt alamadığımız durumda bunu belgeleyerek, ilacın yurt dışında yayım-lanmış olan endikasyonlarını göstererek Sağlık Bakan-lığı’ndan aldığımız izinle hastalara sunabiliyoruz.
Yani karar verildiği anda çocuğa bu ilacı başlayamıyoruz.
BİTTİ