22.02.2010 - 01:00 | Son Güncellenme:
Evli çiftlerin bir kısmını etkileyen kısırlık, ‘bir yıldan fazla süreyle hiçbir korunma yöntemi kullanılmamasına rağmen çocuk sahibi olamamak’ olarak tanımlanıyor. Günümüzde çiftlerin yüzde 10-15’inin kısırlık nedeni ile doktora başvurduğu biliniyor. Bu çiftlerde görülen kısırlık sorununun yaklaşık yüzde 50’si erkeklerden kaynaklanıyor.
İdeal oran
Spermlerin hareketliliğinin ve kalitesinin çocuk sahibi olmayı etkilediğini söyleyen International Hospital Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı, Tüp Bebek Merkezi Sorumlusu Prof. Dr. İsmail Çepni, yapılan bilimsel çalışmaların sonucunda ‘mükemmel sperm’in tarifinin yapıldığını belirtiyor. Mükemmel spermin bilimsel tarifi, baş kısmının kuyruk ve boyun kısmına oranı, baş kısmının uzunluk ve eni arasındaki oran, baş kısmında dölleme özelliğinin yer aldığı akrozom denilen alanın büyüklüğü gibi birçok kriterle açıklanıyor.
Prof. İsmail Çepni, son yıllarda sperm yapısının tüm detaylarıyla ortaya çıkartıldığını ve normal sperm kavramının kesin kriterlerle belirlendiğini belirterek şu bilgileri veriyor:
Kruger Kriterleri denilen bu sınıflamaya göre, spermlerin yüzde 4’ünden daha az normal yapıya sahip olanların, doğal yollarla çocuk yapma olasılığı yüzde 8.
Bir erkekte normal sperm oranı yüzde 4’ün üzerindeyse doğal yollarla çocuk sahibi olma oranı yüzde 64’e çıkıyor.
Bir erkekte yüzde 14’ün üzerinde normal yapıya sahip sperm varsa, sperm sayımı iyi kabul ediliyor. Bu oran yüzde 4-14 arasına arasında kalıyorsa sınırda kabul ediliyor.
Ancak normal sperm sayımı sonuçları, erkeğin kesin olarak çocuk sahibi olacağını göstermiyor. Bunun tersi de doğru. Sonuç anormal de olsa çocuk sahibi olabiliyor.
İnsan spermi fizyolojik ve çevresel faktörlere bağlı olarak değişebiliyor. Bu nedenle incelemenin iki defa yapılması gerekiyor.
Viral enfeksiyonlar, fiziksel veya psikolojik stresleri bulunan hastaların üç ay ara ile sperm analizi yaptırması önem taşıyor.
ERKEKLER NEDEN KISIR OLUYOR?
- Sigara ve alkol
Sigara içmek sperm sayısını belirgin olarak düşürüyor. Kişi üç ay sigarayı bırakınca sperm sayısında inanılmaz artışlar olabiliyor. Sadece sigara bırakarak çocuk sahibi olan çiftler var. Uyuşturucu kullanımı, yoğun alkol alımı da spermi ciddi derecede bozuyor. Sperm hücresi 2,5 - 3 ayda olgunlaşabildiği için (72 gün), sigara bırakıldıktan sonra sperm üzerindeki etkileri de 3 ayda ortadan kalkıyor.
- Kimyasallar
En başta radyoterapi veya kemoterapi gibi kanser tedavileri sperm üretimini çoğunlukla kalıcı olarak etkiliyor. Depresyon ilaçları, sakinleştiriciler, narkotik ilaçlar, bazı mide ilaçları, kas geliştirmede kullanılan steroid türü ilaçlar sperm kalitesini bozabiliyor. Miktarın azaltılması, alternatif ilaçlarla değiştirilmesi üreme fonksiyonunu düzeltiyor.
- Doğal denilen ürünler de sakıncalı
Üreme sorunu yaşayan çiftler sık sık “Doğal ürünlerle çocuk sahibi olabilir miyiz?” diye soruyor. Piyasada ve internet üzerinden satılan içeriği belli olmayan maddelerin kullanılması oldukça yanlış. Hastaların önce hekime danışmasında yarar var. Aksi takdirde bu ürünler zarar verebiliyor.
- Testisteki sorunlar
Erkekte inmemiş testis sorununun bulunması, testisin kendi etrafında dönerek dolaşımının bozulması olarak tanımlanan ‘torsiyon’ problemi, testise alınan darbe ile yaralanma, testiste gelişen kanserler, bazı enfeksiyon hastalıkları sperm kalitesini bozabilir. Ergenlik çağından sonra geçirilen kabakulak hastalığının yüzde 25 oranında kısırlığa sebep olması bilinen örnektir.
- Hormonal eksiklikler
Sperm yapımını sağlayan FSH ve LH hormonlarının eksikliği de kısırlığa neden olabiliyor. -
Bağışıklık sisteminin bozulması
Bazı erkekler, kendi spermlerine karşı antikorlar oluşturarak, sperm hareketlerinin bozulmasına veya aglütinasyonlara (spermlerin başlarından veya kuyruklarından yapışarak hareket yeteneğini kaybetmesi) neden olabiliyor.
- Testis damarındaki varisleşme
Testisler skrotum (haya) adı verilen torba yapıları içinde bulunuyor. Buradaki damarların varisleşmesi (varikosel) de sperm kalitesini bozabiliyor. Varikosel, erkek hastalarda yüzde 21 - 41 oranında görülüyor.
-Sperm kanallarındaki tıkanıklık
Sperm kanallarındaki tıkanıklıklar, spermin geçişine kısmen veya tamamen (oligospermi, azospermi) engel olabilir. Bu durum doğuştan olabileceği gibi daha sonra oluşan enfeksiyonlara ve ameliyat yan etkilerine bağlı olarak da ortaya çıkabilir.
TEDAVİ Mİ, MEVCUT SPERMİ KORUMAK MI?
Günümüzde kabul gören görüş, erkeği tedavi etmek değil mevcut spermini kullanmak şeklindedir.
Eğer kendiliğinden gebeliğe olanak tanıyan bir sperm analizi varsa, kadının yaşı genç ve evlilik süresi kısa ise bir süre daha beklenebilir.
Toplam hareketli sperm sayısı 10 milyonun üzerinde ise aşılama yapılabilir.
Uygulama başına gebelik oranı yüzde 5-10 civarında olup aşılamaya başlayan her 10 çiftten iki - üçü, üç deneme sonunda gebe kalabilir.
Aşılama toplamda üç defadan fazla yapılmamalıdır. Gebe kalamayan kadınlarda daha fazla tekrar edilmesinin yararı yoktur.
Erkek kısırlığında en etkin tedavi tüp bebek ve mikroenjeksiyondur.
Kadının da genç olduğu ve yumurtalık kapasitesinin iyi olduğu durumlarda başarı çok yüksektir. Başarı böyle çiftlerde yüzde 50’lere kadar çıkar.
ERKEKLERE SPERMLERİ KORUMA ÖNERİLERİ
* Yaşam tarzında değişiklikler ile stresi azaltın
* Varsa aşırı kilolardan kurtulun
* Düzenli spor yapın
* Sigara ve alkolden uzak durun
* Çevresel zararlı atıklardan kaçının
* Dar giysiler giymeyin
* Sauna / sıcak banyodan kaçının
* Dizüstü bilgisayarları uzun süreli kullanmayın
* Tüm gün oturarak çalışmayın