CaddeKÜÇÜK ADAMIN BÜYÜK DÜNYASI

KÜÇÜK ADAMIN BÜYÜK DÜNYASI

24.03.2012 - 22:52 | Son Güncellenme:

30 yaşında üne kavuşan, 75’inde yönetmenlik koltuğuna oturan Dustin Hoffman, kariyerinde hep küçük adımlarla ilerledi.

KÜÇÜK ADAMIN BÜYÜK DÜNYASI

‘New York Times Magazine’, Hollywood’ın ihtişa-mından uzak durmaya çalışan aktörün seceresini çıkarttı

Haberin Devamı

Britanya’da sonbahar... Kül rengi bulutların altında, Buckinghamshire’da bir malikane. Çevreyi saran ormanda kışın geldiğini haber veren hışırtılar var. Kulağa gelen kelimeler, bir yönetmenin verdiği tipik direktifler. O kişi, 1978’deki başarısız girişimi ‘Straight Time’ı saymazsak, 75 yaşında ilk filmini çeken Dustin Hoffman’dan başkası değil.
Gri beresi, siyah kot pantolonu ve spor ayakkabılarıyla soğuğu hissetmemek için zıplayıp duruyor. Bu sırada Ronald Harwood’un oyunundan uyarlanan, yaşlılıkla ilgili, eğlenceli film ‘Quartet’ için bir sahne çekiyor. Filmde geçmişte ünlü olan dört opera sanatçısının emeklilik evinde vermeyi planladığı konser, eskiden kalma hesapların gün yüzünde çıkmasıyla suya düşüyor.

Haberin Devamı

Önce karakteri oluşturduAktör, kendi yönettiği ‘Quartet’da hapisten yeni salıverilen Chester ‘Ace’ Bernstein’ı oynuyor. Bu rol için, “Sorun olduğu kadar bir fırsat gibi görünse de ‘Ace’in ne kadar kötü olduğunu bilmiyoruz. Bu bende, karakter diye bir şey olmadığı fikrini uyandırdı. Ve kendimde küçük değişiklikler yapmaya başladım. Duştan çıktıktan sonra saçlarımı geriye doğru attım ve ‘İşte ondan bir parça’ dedim. Sonra senaryoyu okumaya başladım ve bazı şeyler kendiliğinden oluştu” diyor.
Yapımcı David Milch’se Hoffman’ın yaptığı bu değişiklikleri, “Dustin sadece dış görünüşüyle bile ‘Ace’ hakkında çok şey anlatıyordu. Dramatik karakter, kelimeler dışında ifade edilir. Ya da kelimelerin gizlice arkasında saklanır. Onu, harika bir performansla hissedersiniz. Dustin’in de bize verdiği buydu” şeklinde değerlendiriyor.

“Seyirciyi projeye dahil edin”Aktör, karakterini sevdirme yolunda da taktikler uyguluyor: “Çok fazla önyargı oluşuyor. Ne kadar geride kalırsanız o kadar seyircinin olaya dahil olmasını sağlıyorsunuz. Bir kere onları ele geçirdiğinizde performans kendiliğinden oturuyor. Hem korkutucu hem de güzel olan şeyse, eğer başarılı olursanız kumar ve sanat arasındaki ilişkiyi yakalıyorsunuz. Yani bu, başarısızlık riski.”

Uzun yıllar uğraştı1937’de Los Angeles’ta zar zor geçinen mobilya satıcısı bir babanın oğlu olarak dünyaya gelen Dustin Hoffman, eğitimini yarıda bıraktı. Sanat okuluna giden ve uzun süren çıraklık döneminden sonra 30 yaşında, bir gecede ünlü oldu. Ona bu ünü, 1967‘de rol aldığı ‘The Graduate’ adlı filmde canlandırdığı 21 yaşındaki ‘Benjamin Braddock’ karakteri kazandırdı.
Oyuncu, o günleri şöyle anımsıyor: “Beni kapalı konumdan açık hale getiren rol olmuştu. Öncesinde, 10 yıldır iş arayan bir aktördüm. Başarısızlık timsaliydim. Ama yakında bir şeylerin olacağını hissediyordum. Şansıma güveniyordum ama işin içine kader girince planlar bozulabiliyor. Ekip, iki yıldır ‘The Graduate’ üzerinde çalışıyordu. Her şey hazırdı, iş cast’ı belirlemeye gelmişti ve ben o cast’ın en sonundaki isimdim. Yani her şey bir kazadan ibaretti.”

Haberin Devamı

‘The Graduate’le şeytanın bacağını kırdı10 yıl boyunca kıt kanaat geçinen oyuncu, ‘The Graduate’ten sonra bankadaki 3 bin dolarıyla yine işsiz kaldı. Bir yıl boyunca sunulan çeşitli film tekliflerini geri çevirdi. 1969’da ‘Midnight Cowboy’da kendisine 150 bin dolar kazandıran ‘Ratso Rizzo’ karakterinin garip ve sefil hayatını canlandırdı. Hollywood için “Para yapma makinesi” diyen Hoffman’ın ‘Tootsie’den de payına 20 milyon dolar düşmüş.

Haberin Devamı

Çalışması zor biriSektörün çılgınlıklarından uzak kalmayı tercih ettiğini belirten aktör, “Kimseyle takılmamaya çalışıyorum, bu beni rahatsız hissettiriyor” diyor. Geçmiş yıllarda yönetmenler ve yapımcılarla yaşadığı anılar aklına gelince alaycı bir ifadeyle gülüyor. “Geçmişe dönüp, ‘Niye böyle yaptım?’ dediğim zamanlar oldu” diyor aktör, kafasını pişmanlıkla sallayarak. (‘Tootsie’de birlikte çalıştığı Sydney Pollack, “Onunla sadece uzun bir aradan sonra tekrar çalışırım” demişti. Columbia Pictures’ın yapımcısı David Puttnam’sa Hoffman’ı, “Can sıkıcı Amerikan zararlısı” olarak nitelendirdi.)
Konuşulanlar ne olursa olsun, onunla çalışmış, çalışan ya da çalışacak insanların hemfikir olacakları tek bir nokta var: Dustin Hoffman kafası yalnız bir şeyle meşgul olan bir adam. Michael Mann, “Olaylara kendine özgü bir tavırla yaklaşıyor. Dustin, sakinlik ve güç sahibi. Sanki elinde çok güçlü bir enerji var ve onu çok dikkatli kullanmaya çalışıyor” diyor.

Haberin Devamı

Arkadaşı uyarıyorDustin Hoffman, genel olarak hoşlanabileceğiniz biri. Kendini ifade etme şekli, bir gazeteciyle konuşurken bile otantik. Arkadaşı Barbra Streisand, “Onunla birlikteyken çok dikkatli olmalısınız. Aklına gelen her şeyi söyleyebilir” diyor.
Aktör ve karısı Lisa 1980’de evlendi ve dört çocukları var. 1969’da evlendiği Anne Byrne’la ‘ilişki baştan beri kötü olduğu için’ boşandı. Bir çocukları olan ikiliden Hoffman, Byrne’nin ilk evliliğinden olan kızını da evlatlık edindi. Bu günlerde zamanını New York, Los Angeles, Kensington ve Londra arasında geçiriyor.

LUCK’IN TALiHSiZLiĞi

Dustin Hoffman, HBO için çekilen ‘Luck/Talih’ dizisinde, cezaevinden yeni çıkmış bir kumarbazı canlandırdı. Dizi çok iyi giderken, sette üç atın birden ölmesi üzerine yapımcı firma HBO, hayvan hakları örgütlerinden gelen protestolar eşliğinde projeyi ikinci sezonunun başında rafa kaldırmak zorunda kaldı.

KEŞFETYENİ
Kanseri yenmişti! Ünlü şarkıcı son halini paylaştı
Kanseri yenmişti! Ünlü şarkıcı son halini paylaştı

Cadde | 24.04.2025 - 10:02

Kanserle mücadelesini kazanan şarkıcı Şimal, eski günlerine kavuşmak için gün sayıyor.

Yazarlar