Caddeİşimi yapıp evime dönmenin derdindeyim

İşimi yapıp evime dönmenin derdindeyim

24.10.2008 - 01:00 | Son Güncellenme:

Evlendikten sonra Yunanistan’a yerleşen Tuğçe Kazaz “Celebrity denen hayatın içinde değilim. Evliliğim gayet güzel gidiyor. Ev işleriyle uğraşıyorum” diyor

İşimi yapıp evime dönmenin derdindeyim

Türkiye’nin en popüler modelleri arasında yer aldığı bir dönemde Yunan aktör Yorgo Seitaridis’le evlenen ve Atina’ya yerleşen Tuğçe Kazaz, sadece özel çekim ve defileler için Türkiye’ye geliyor. Al Jamal’in Galatarasay Hamamı’ndaki konsept çekimleri için Atina’dan gelen Kazaz, geçen hafta ise Gizia’nın Nihat Odabaşı tarafından gerçekleştirilen katalog çekimi için İstanbul’daydı. Son dönemde sadece Türkiye’den gelen iş tekliflerini kabul ettiğini, kalan zamanlarında da ev hanımlığı yaptığını anlatan Kazaz’la, kulisinde hazırlanırken konuştuk. Türkiye’de yaşanan gelişmeleri takip ettiğini belirten Kazaz, röportaj biter bitmez, bize Ergenekon ve Deniz Feneri Derneği’yle ilgili yeni gelişmelerin neler olduğunu sordu.

Yakında Tolga Karel’le bir filmde rol alacağınızı öğrendik, nasıl bir karakteri oynayacaksanız?
Önümüzdeki günlerde bir korku filminde oynayacağım. Senaryo çok güzeldi ve karakter çok içime sindi, ondan kabul ettim. İş kesin olarak bir başlasın o zaman ayrıntılarıyla anlatırım.

Gizia’nın çekimleri için İstanbul’dasınız, bir ara marka başka bir modelle çalıştı sonra yine size karar verdi. Bunun nedeni ne?
Oluyor öyle şeyler... Daha önce üç kez çalıştık. Sonuçlar çok iyi olduğu için yine birlikte çalışmaya karar verdik ama şimdi herkes sonuçta kamera önünde olduğum için beni görüyor ama aslında burada çok büyük bir ekip çalışıyor.

Gelen iş tekliflerini neye göre değerlendirip kabul ediyorsunuz?
İçime sinen işleri kabul ediyorum ve profesyonel olan her işte çalışıyorum. Yardım defilelerine çıkmıyorum. Çünkü o kadar insanın para toplamak için bir araya gelmesine inanmıyorum. Yardımın gizli kapaklı ve insanın yüreğinden gelerek yapılan bir iş olduğuna inanıyorum. Yardım adı altında yapılan işler de acayip bir sektör ve sistem ayrıca...
Toplanan paraların yardım amaçlı kullanılıp kullanılmadığı, tıpkı vergilerimizin nereye kullanıldığını bilmememiz gibi bir soru işareti... Ondan dolayı çıkmıyorum. Ama onun dışında işim modellik ve içime sinen işlere çıkıyorum.


‘Üçüncü bir kişiyi istemem’
Yunanistan’da zamanınız nasıl geçiyor?
Çalışmıyorum, hayatımı yaşıyorum. Henüz orada işimi devam ettirmiyorum ama bir sürü sorumluluklarım var. Bir evimiz var, beş kedi, bir de köpeğimiz var.

Evin işleriyle siz mi uğraşıyorsunuz, yoksa yardımcınız var mı?
Evde bir üçüncü kişiyi ben istemem açıkçası... O çok kolay olmaz benim için... Ev işleriyle ben uğraşıyorum.

Yemek falan...
Kendim yapıyorum, Dışardan yemek sipariş etmek ya da dışarda yemek yemek çok mantıklı değil. Hem cebe zarar, hem de ne kadar sağlıklı olup olmadığını bilmiyorsun. Kendi pişirdiğin yemeğin emeği daha güzel oluyor.

Eşiniz oyunculuk yapıyor, siz de zaten bir film çekiminde tanışmıştınız. Yeniden birlikte bir proje yapmanız sözkonusu mu?
Şu an öyle bir şey yok ama ilerleyen zamanlarda niye olmasın?

Eşinize Türkiye’den teklif var mı?
Bir iş teklif edilmişti ama çok zor. Çünkü Yorgo Yunanca ve İngilizce konuşuyor. Dil problemi var.

Eşinize Türkçe öğretiyor musunuz?
Yunanistan’da yaşadığımız için benim ona Türkçe öğretmem kolay olmuyor.

Sizin Yunancanız nasıl?
Daha iyi, Yunanca ve İngilizcem var.

Bir dönem eşinizden ayrılacağınız yönünde haberler çıktı, bunlar gerçeği yansıtmıyor yani?
Hayır, hiç ayrılık durumu olmadı, çok mutlu bir hayatım var. Evliliğim gayet güzel gidiyor. Evde ev işleri dışında bilgisayar oyunu oynuyorum. Lineage 2 oyunu var, onu oynuyorum bu ara... Şimdi ben celebrity denen hayatın içinde değilim, işimi yapıp evime dönmenin derdindeyim. İşimle ilgili konuşmayı tercih ederim.

Haberin Devamı

‘Plan yaparak yaşamıyoruz’
Sizin kuantum fiziğiyle ilgilendiğinizi ve manevi değerleri ön planda bir hayata dair araştırmalar yaptınızı duydum, doğru mu?
Kuantum fiziği değil ama kendi değerlerim ve inançlarım var. Sana bir şey söyleyeyim mi, bu zamana kadar ne olursa olsun kaderimle geldiğime inanıyorum. Yol üstünde de yürürken kalbim nereye götürdüyse, içimden gelen ses ne söylediyle hep onu yaptım. Yol üstünde yürürken bizi yöneten şeylerden çok, daha çok kimiz, neden buradayız, bunlara bakmamız lazım. Ünlü olup giyinip süslenip Nişantaşı’nda çıkıp yürüyelimden çok, hayatta sevgi, huzur, merhamet ve şevkat gibi öz değerler var. Bu değerleri iyice öğrenmek istiyorum ve gerçekten insan gibi yaşamak ve hissetmek istiyorum.

Haberin Devamı

‘Modelliği ünlü olmak için yapmak yanlış’
Yeni nesilden yeni bir Deniz Akkaya, Tuğçe Kazaz ya da Çağla Şıkel çıkmadı, sizce neden?
Modelliği çok kolay sanıyorlar. Biraz fiziğin varsa ünlü olmak da istiyorsan model olabilirsin diye yanlış bir düşünce var. İşini iyi yapan insanın mutlaka bir yere geleceğine inanıyorum ama bu amaçla yola çıkmayınca başka bir sisteme giriyorlar. Ünlü olmak için bu işi yapınca olmuyor.

Formunuzu korumak için neler yapıyorsunuz?
Öyle spora falan gittiğim yok. Evde işlerle uğraştığım için öyle poposunun üzerine oturan birisi değilim. Sürekli kalkıp bir şey yaptığım için hiç öyle kilo almıyorum. Bir de sana bir şey söyleyim mi, öyle ev temizliği, ev hanımlığı hiç kolay bir şey değil. Sistemi falan olması gerek. Bir de ben çok kilo alan bir bünyeye sahip değilim, böyle doğmuşum. Günde yedi, sekiz öğün yiyorum. Az ama sık atıştırıyorum. Beslenme sistemim de oturdu.

Türkiye dışında başka ülkelerde de moda çekimleriniz oluyor mu?
Yok, bu aralar sadece Türkiye’deki çekimlere katılıyorum. Bu aralar Türkiye’den Allah’a çok şükür çok iş teklifi geliyor. Sevdiğin bir işi yapman önemli... O zaman yorulmuyorsun bile... Bir de bizim işler ekip işi, uyum önemli... Kapris yapmayacaksın.

‘Benim hâlâ umudum var’
Siz şimdi Türkiye’ye dışardan bakıyorsunuz, dışardan burası nasıl gözüküyor?
Aynen öyle dışardan bakıyorum ama Türkiye’ye bir Yunanlı olarak değil, bir Türk olarak bakıyorum. Fakat her gelişimde farklılıkları görüyorum. Sürekli yeni yollar yapılıyor. Metrobüs falan, ihtiyaç varsa yapılsın tabii... Oradan uzay gibi bir bina çıkıyor. İstanbul acayip bir şehir olmaya başladı. Ama İstanbul’un büyüsü asla değişmiyor. Boğaz’dan geçerken çok özel bir enerji alıyorsun. Son aylarda sürekli şehit haberlerini okuyorum, çok üzülüyorum. Sürekli bir kriz çıkacak mı, çıkmayacak mı durumu var.
Çevre kirliliği had safhaya çıktı. Onun dışında yeni yönetimle birlikte bir şeylerin değiştiğini fark ediyorum ama ne olup ne bittiğini hâlâ anlamış değilim. Gazetelerde de sürekli işini iyi yapmayı değil, ünlü olmayı hedefleyen insanlar var. Ama iyi şeyler de oluyor, mesela bir Dali sergisi geliyor. Benim hâlâ umudum var.