Hâlâ gecenin etkisindeyim... Önceki gece Harbiye Açıkhava’da BKM’nin düzenlediği, Nükhet Duru ve Yaşar’ın birlikte verdiği konser vardı. Konserin konsepti: ‘Hayat Şarkılarda’.
45 dakikadan fazla bir yerde sabit duramayan ben, tam dört saat süren konseri yerimden kıpırdamadan izledim.
Bedenim orada otururken, ruhum yalın ayak, yıllara, anılara, kaybettiklerime, kazandıklarıma, sevdiklerime, üzdüklerime, üzüldüklerime, mutluluklarıma, gözyaşlarıma, kahkahalarıma, acılarıma, yaralarıma koştu.
İyi eşsiz ses, iki eşsiz ruh, Açıkhava’yı dolduran binlerce kişiyi tıpkı benim gibi, kendi içinde oradan oraya gezdirdi.
Hep karanlık, hep karanlık!
Hayalet perde tekniği sayesinde her şarkıya uygun seçilmiş bir imajla değişen sahnede, yeri geldi Yaşar’ın ‘Kuşlar’ıyla kuş olup uçtuk, yeri geldi Nükhet Duru’nun ‘Anılar’ıyla orman yollarında kaybolduk, yeri geldi tüm ışıklar karartıldı ve binlerce kişi sahnedeki devasa Kayahan fotoğrafına bakıp tam da şu günlerde en içimizden gelen haliyle bağırdık:
“Hep karanlık, hep karanlık yeter artık yeter!” Barış Manço’yu da, Aysel Gürel’i de, Tanju Okan’ı da unutmadık...
Dört saat, 45 şarkı. Hepsi canlı. Tadı damağımda kaldı.
Sahtelik her yerdeNükhet Duru üzeri kapalı da olsa öyle güzel mesajlar verdi ki konser boyunca...
Terör olayları nedeniyle, sanat faaliyetlerinin durmaması gerektiğini; aksine, sanatın terörü etkisizleştirebilme özelliği olduğunu anlattı ince ince... Göz göze anlaştı seyirciyle. Ata Demirer, Tarkan gibi konser biletleri haftalar öncesinden tükenen isimleri ayırıyorum. Ata Demirer ülkeden cenaze kalktığı günlerde dansözlü şovunu yapmak istemedi haklı olarak.
Tarkan da binlerce kişiye göbek attırmak istemedi de erteledi ki, giderdi o binlerce kişi yine de o gün, o konsere...
Neyse, benim derdim, konserlerinde bilet satışı beklenenin çok altında kalan ve “Ülkemizde yaşanan terör olayları nedeniyle konserimizi iptal ediyoruz” diyen sahtelerle! Şimdi sen, ekim ayında vereceğin konseri gerçekten terör nedeniyle mi iptal ettin kardeş? Hayır, açıklaman o yönde de...
Göğsümüzden vuruluyoruz!Meme Vakfı’nın en çarpıcı sloganlarından biri şu: ‘Göğsünden vurulan kadınlar’ Dünyada her dokuz kadından biri meme kanseri tehdidi altında. “3 dakikada bir” diyor uzmanlar, her üç dakikada bir, bir kadın meme kanseri oluyor! Türkiye’de kadınlarda rastlanılan kanser türleri arasında, meme kanseri birinciliği kimselere bırakmıyor. Oysa erken teşhis gerçekten hayat kurtarıyor. Yeter ki her hafta kendimizi elimizle muayene etmeyi ve her altı ayda bir doktorumuza gitmeyi bilelim. Ama bilmiyoruz işte. Bu yüzden yapılıyor tüm bu kampanyalar, duyurular, bilgilendirmeler.
Tişört alabilirsiniz Bu kampanyanın gönüllü destekçilerinden biri de Hard Rock Cafe. Dünyada 16 yıldır ‘Pinktober’(Pembe Ekim) adıyla kampanyalar düzenleyen kuruluş bu yıl Türkiye’de de aynı kampanyayı yapmaya karar verdi. Türkiye yüzü olarak da annesi meme kanserine yakalanmış ama erken teşhis ve tedaviyle atlatmış olan Belçim Bilgin’le anlaştı.
Pek tabii Türk Meme Vakfı’yla ortak çalışıyorlar. Belçim Bilgin Erdoğan kampanyanın duyurulmasını sağlarken, Hard Rock Cafe’nin internet sayfası başta olmak üzere çeşitli yerlere satışa çıkan Pinktober tişörtlerinin geliri de Türkiye Meme Vakfı’na aktarılacak.
Belçim Bilgin’in eşi Yılmaz Erdoğan’ın ortağı olduğu BKM, 500 kadının ücretsiz mamografi taramasını üstlenerek ilk adımı attı bile. Sizler de mesela doğum günlerinde arkadaşlarınıza bu tişörtlerden satın alarak, kampanyaya minik ama çok değerli bir katkıda bulunabilirsiniz.