04.09.2009 - 09:42 | Son Güncellenme:
GÖZYAŞLARINA BOĞULDU İzdivaç" ekibi Zuhal Topal’a sürpriz bir doğum günü kutlaması hazırladı...Televizyon ve sinemanın yeni ve en sevilen yıldızlarından Zuhal Topal, canlı yayında karşılaştığı bu sürpriz karşısında gözyaşlarına mani olamadı...Topal’in yeni yaşını stüdyoda bulunan annesi, kızına sarılıp "İyi ki seni dünyaya getirmişim.." şeklinde konuşarak kutlayınca Zuhal Topal gözyaşlarına boğuldu...Canlı yayındaki sevinçli ama bir o kadar duygusal anları izlemek için haberin videosuna tıklayınız..
Daha önce Üsküdar’da mini etek giydiği için tacize uğradığını açıklayan oyuncu Pelin Batu, aynı şeyin tekrar başına geldiğini söyledi. Batu, başından geçenleri köşesinden duyurdu. Geçen Cumartesi, 18.30’da evine dönerken motorlu bir kişinin kendisini sokakta kaldırım ile duvar arasına sıkıştırdığını belirten Batu, “Bana ’Ne bu halin?’dedi. Mini etek ve botlarım arasında görünen bir karış deriye hitap ediyor’ diye düşündüm. Duymazlıktan geldim. Aynı kişi evime kadar beni izledi, kapımın önünde tartıştık” dedi.
Gazeteci Bilal Özcan'ın sunduğu "Laf Aramızda" programına konuk olan "İzdivaç" programının eski sunucusu Esra Erol, gözyaşlarına boğuldu.İŞTE GÖZYAŞLARINA BOĞULDUĞU AN!Özcan'ın "Hep böyle neşeli misin?" sorusu üzerine hayatından örnekler veren Erol, bir anda duygulanarak ağlamaya başladı. Erol'un kendisini duygulandıran yanıtı ise şöyleydi: "Aslında ben çok gülerim ama bir o kadar da hüzünlü bir insanım. Mesela bir gün arabayla giderken, yanımdaki otobüse baktım, tıkış tıkıştı! Yağmur da yağıyordu, hava çok soğuktu. O an otobüse daha fazla bakamadım ve kafamı çevirdim. Gözyaşlarıma hakim olamadım. Çünkü ben o otobüsteki insanların ne düşündüğünü çok iyi biliyorum. Ben de otobüse biniyordum. Dragos'tan binip, Mecidiyeköy'e geçiyordum ve bir saat sürüyordu. O yüzden obüstekilerin ne hissettiğini iyi biliyorum."
HADİSE TEKRAR EUROVİSİON'DA Ülkemizi Eurovision'da temsil edip dördüncüsü olan Hadise bu yarışmaya tekrar katılabileceğinin sinyallerini verdi.Güzel şarkıcı, "Düm Tek Tek kariyerimde dönüm noktasıdır" diye konuştu. Katıldığı bir tanıtımda Belçika'nın 2010 Eurovision Şarkı Yarışması için kendisine teklif götürdüğü hatırlatılan Hadise, "Lütfen bu konuyu bayramdan sonra konuşalım" dedi ve ekledi; "Eurovision dönüşünde tüm ekip çok yorgunduk. O dönem çok yoğun bir dönemdi. Eurovision'a bir daha katılmam demedim. Ama Eurovision kitabını rafa koydum. Arada bir tozunu alıyorum bakıyorum; ama rafta. Kaderimde varsa 2. kez de giderim" diyerek Belçika adına da yarışmaya katılabileceğinin sinyallerini verdi. Geçen yılın temsilcisi Hadise, bu yıl Eurovision için en iyi seçimin TRT tarafından yapılacağına emin olduğunu belirterek "Eurovision kolay bir iş değil, ben gideceğim demekle olmuyor. Şarkınız çok önemli, ön hazırlığınız da öyle. Ben yarışma için 8-9 ay çalıştım. TÜRK KIZIYIM BANA KIZMAZLAR Türkiye-Ermenistan maçında şarkı söylemek istediğini de belirten Hadise "Hala haber bekliyoruz. Bu isteği barışa bir katkıda bulunmak için yaptım" dedi. Azerbaycan'dan kendisi hakkında yapılan yorumlara da yanıt veren ünlü şarkıcı "Haberleri gördüm ama hiçbiri resmi kaynaklardan gelen haberler değil. Böyle bir yorum yapıldığına inanmıyorum" diye konuştu.
KAVAK YELLERİ'NDE SÜRPRİZ TEKLİF Kanal D’nin başrollerinde; Pelin Karahan, İbrahim Kendirci, Sarp Apak ve Aslı Enver’in oynadıkları sevilen dizisi “Kavak Yelleri”nin bu bölümünde; Aslı sürpriz bir evlenme teklifi alıyor. Aslı’nın bahçesine düşen Güven’in aklından yine türlü şeytanlıklar geçer. Güven bir oyun çevirerek Aslı’nın evinde kalmaya başlar. Bu esnada bizimkilerin hayatlarına dair birtakım sırlar öğrenir. Bunun üzerine Güven’in yeni hedefi Deniz olur. Öte yandan Mine ile gezerken Osman’a yakalanan Deniz, sadece arkadaş olduklarını söyler. Osman buna inanmayarak Deniz’in peşine takılır. Deniz’in Osman’ı alt etmek için bir planı vardır. Deniz’in bu sır dolu planı Mine’de ilişkileriyle ilgili başka beklentilere yol açar. Aslı, okulda Semih Hoca’nın gözüne girer. Kıskanç sınıf arkadaşları ise Aslı ile Semih hakkında bir dedikodu başlatırlar. Aslı’nın bu dedikoduya tepkisi sert olur. Atakan çalıştığı yemek şirketinden ayrılır. Deniz ve Halil’in desteğiyle yeni bir işe girişir. Fakat Su’dan gizli kalkıştığı bu işte Atakan’ı zor anlar bekler. Aslı, Oğuz’u restoranda arkadaşlarıyla görür. Bunun üzerine Oğuz’a sıkı bir ders vermeye kalkar. Ancak Aslı’nın bu fikri ters teper. Oğuz eşinden boşanma kararı alarak Aslı’ya evlenme teklif eder. Aslı’nın bu teklife verdiği cevap okul hayatını etkileyecek sürpriz bir gelişmeye sebep olur. Hem Aslı’ya hem de Deniz’e çeşitli numaralar hazırlayan Güven’in planı tehlikeye girer. Acaba Güven düştüğü zor durumdan paçayı kurtarabilecek midir?
Esra muhatabım değil "İzdivaç" programının eski sunucusu Esra Erol, yeni sunucu Zuhal Topal'ı kendisini taklit etmekle suçladı. Polemiğe girmek istemediğini söyleyen Topal ise "Esra Hanım muhatabım değil" dedi. ZUHAL Topal, "Papatyam" dizisinin ilk bölümünde bir evlilik programı sunucusunu canlandırmış ve performansı büyük beğeni görmüştü. Star TV'de ekrana gelen "İzdivaç" programından Esra Erol'un ayrılması üzerine de yapımcıların aklına gelen ilk isim Zuhal Topal oldu. Topal, yeni yayın döneminden itibaren programı sunmaya başladı. Ancak geçtiğimiz günlerde "Laf Aramızda" programında Bilal Özcan'ın konuğu olan Esra Erol, Topal'ınkendisini taklit ettiğini öne sürdü. Kimse kimsenin yerini tutamaz Esra Erol, "Senin yerine programı sunan Zuhal Topal'ı nasıl buluyorsun?" sorusunu şöyle yanıtladı: "Zuhal Hanım çok iyi taklit yapıyor. Ama o benim programımı yaparken ne o Esra, ne de ben Zuhal'im. Bildiğim kadarıyla canlı yayında da tecrübesizlik yaşadı. O doğuştan oyuncu, ben de doğuştan sunucuyum. Benim olaya bakışımla, derleyip toplamamla onunki başka olur. Kimse kimsenin yerini tutamaz." Ünlü sunucunun bu sözleri karşısında Zuhal Topal, polemiğe girmek istemediğini söyledi. Böyle haberlerle gündeme gelmek istemediğini belirten Topal, "Bu tür açıklamalara cevap vermek istemiyorum. Ben sadece işimi yapıyorum, zaten bunlara ayıracak zamanım da yok. İnsanlar bildiği gibi konuşur. Ortada beni ilgilendiren bir durum yok, cevap hakkım da yok. Olsa da kullanmak istemiyorum. Esra Hanım muhatabım değil" diye konuştu.
“Canım Ailem” dizisinin Meliha’sı olarak parlayan tiyatro sanatçısı Şebnem Bozoklu önceki gece Beyoğlu’nda bir mekândan çıkarken görüntülendi.“Bizden Kaçmaz” kameralarının sevgilisiyle hayli samimi bir şekilde görüntülenmesinin hatırlatılması üzerine Bozoklu, “İnsanın sevgilisini öpüp koklamasından doğal hiçbir şey yoktur.Güzel giden bir birlikteliğim var. Ben oyuncuyum, sevgilim ise iç mimar. Ben kamera önündeyim, o kameralardan uzakta yaşamayı seviyor” dedi. Bozoklu özel hayatı ile ilgili sorulara ise şöyle yanıt verdi: “Ünlü ve tanınan insan olmanın getirdiği dezavantajlar da var.Her istediğinizi veya aklınızdan geçen bir şeyi normal insanlar gibi sokak ortasında yapamıyorsunuz. Sizi devamlı takip eden birileri var. Bu dünyanın her yerinde böyle, kabullenmekten başka yapabilecek bir şeyiniz yok. MAGAZİN SERVİSİ
Aktör Cansel Elçin, yönetmenliğini yaptığı “Kampüste Çıplak Ayaklar” adlı filmde, sevgilisi Ezgi Asaroğlu’nun sevişme sahnesi çekilirken zorlandı. “Kırık Kanatlar”, “Hatırla Sevgili”, “HaremSuare”, “Küçük Kıyamet”, “120” gibi pek çok dizi ve sinema filminde oyunculuğu ile dikkatleri üzerine çeken Cansel Elçin’in yönetmen koltuğuna oturduğu “Kampüste Çıplak Ayaklar” adlı film, 2 Ekim’de vizyona giriyor.Kiproko Film’in yapımcılığını üstlendiği filmde, başrolde Elçin’in sevgilisi Ezgi Asaroğlu var. İş ile aşkın bir arada olduğu proje kapsamında Cansel Elçin zaman zaman zor anlar yaşadı. Onu en çok zorlayan sahne de sevgilisinin, Ahmet Olgun Sunear ile olansevişme sahnesiydi.Elçin, bu sahne çekilirken oldukça sinirli ve gergindi. Senaryosunu Cansel Elçin ile Meltem İnan’ın birlikte yazdığı filmde Elçin de, Hint Tanrısı olarak kamera karşısına geçti. Filmde Binnur Kaya ve Altan Erkekli de konuk oyuncu olarak yer aldı.
KANAL D‘de“Susma” isimli programa başlayan Seda Sayan’ın habercilikte yeni bir hedefi var...Ana haber sunmak. Önceki akşam verdiği iftar yemeğinde gazetecilerle buluşan Sayan “En büyük hayalim ana haber sunucusu olmak... Galiba o tarafa doğru kayıyorum. Çok iyi de başarırım. İnsan hayalinde ne varsa, imkânları çerçevesinde bunu yapmalı, başarmalı diyorum. Sonunda ben de ana haber sunacağım” dedi. M. Ali Birand’ın kendisi için “Ana haber sunabilir” şeklindeki açıklamalarına da değinen Sayan, “Beni çok memnun etti. Ben de bu yolda ilerliyorum, neden olmasın? İyi yapacağıma eminim” diye konuştu.
Sibel Can ve Sulhi Aksüt ilk celsede boşanamadı ama dava dilekçesinde yıllar önceden gelen bir sır aydınlandı. Aksüt'ün açıkladığı o sır; Sibel Can ile 8 yıllık eşi Sulhi Aksüt’ün aylardır konuşulan, çok bilinmeyenli boşanma davasındaki sır perdeleri aralanmaya başladı. Can’ın “Miami dönüşü evde gördüğüm manzara karşısında şoke oldum” dediği olay neydi? Aksüt gerçekten kasayı boşaltmış mıydı? Aksüt’ün dava dilekçesinde bu olayı açıklamaya çalışırken, Hakan Ural'ın Sibel Can'dan boşanmak için aldığı parayı da yıllar sonra açıklamış oldu: Tam tamına 1 milyon dolar... HAKAN URAL'A BOŞANMAK İÇİN VERİLEN PARAYI AÇIKLADI “Sibel, Hakan Ural’a boşanma karşılığında para ödeyecekti. Bu paranın büyük bölümünü ben ödedim. Hakan’a 500 bin dolar ile annemin Sarıyer’deki evini verdim. Kanıtı da var. Hem tapu kaydı, hem de dekont var...” (Bu açıklamayla yıllar önce Hakan Ural’ın eşinden yaklaşık 400 bin dolar alarak boşandığı iddiası da yeni bir boyut kazanıyor. Hakan Ural’ın bu durumda Aksüt’ten 500 bin dolar + Aksüt’ün annesinin Sarıyer’deki evi + Sibel Can’dan 200 bin dolar olmak üzere yaklaşık 1 milyon dolar aldığı ortaya çıkıyor) Sulhi Aksüt’ün boşanma karşılığı Sibel Can’dan para istediği iddialarına ise işadamından şu cevap geliyor: BEYKOZ KONAKLARINDAKİ EVİ VERDİM “Sibel bana ’Beykoz Konakları’ndaki evin tapusu yarı yarıya görünüyor, ne olacak bu durum’ diye sordu. Hiç düşünmeden yarı yarıya hissedar olduğum Beykoz Konakları’ndaki evin tamamını kendisine verdim. Benim malda mülkte gözüm yok! Kasadaki parada gözüm olsa bunları yapar mıyım? Ayrıca Sibel ile müşterek hesabımız var, almak istesem müşterek hesaptan alırdım.” SİBEL ÇOCUKLARININ ÖĞRETMENİN ADINI BİLE BİLMEZ Sibel Can’ın “Çocuklarıma küfür ediyor” gerekçesiyle 6 ay evden uzaklaştırma kararı aldırdığı Aksüt’ün mahkemeye itiraz ettiği de ortaya çıktı. İddialara göre itiraz sonrası gelişmeler şöyle: Mahkeme bir psikolog tayin ediyor. Bu psikolog hem Emir, hem de Sibel Can ile görüşüyor. Emir “Ben babamı çok seviyorum, şimdi Londra’da. Onu çok özledim” diyor. Bunun üzerine psikolog “Emir Aksüt’ün yatılı da olmak üzere tedbiren babayla kişisel ilişki kurulmasına, çocuğun babasıyla vakit geçirmesinin onun yüksek yararına olduğu” kanaatine varıyor. Bu sonuç velayet konusunda Sulhi Aksüt’e avantaj sağlıyor. Sibel Can ise çocuğun velayetinin babaya verilmemesi için “Sulhi sürekli yurt dışında oğlumla kendisi değil babaannesi ilgileniyor” diyor. Sibel Can’ın bu iddiasına ise Aksüt’ten şu itiraz geliyor: “İşi için sık sık İstanbul dışında olan Sibel’dir. Çocukların öğretmeninin adını sorun bilmez. İlk evliliğinden olan öbür çocuklarını da okula ben götürüyordum. Hem öz hem üvey çocukların okuldaki velisi bendim. Öğretmenleri sadece beni tanıyorlar. Öğretmenlere sorun hiç Sibel’i okulda görmüşler mi? Mahkeme çocuğumun velayetini yine de annesine verirse eğitim öğrenimini düzenleyecek hakkı tam olarak bana verilsin. Emir’in dersleriyle her şeyiyle ben ilgilenmek istiyorum. Çocuğumu sanat çevresinden uzak tutmak istiyorum, oğlum Emir o çevrede olumsuz etkilenebilir.” (VATAN)
Zuhal Topal'le izdivaç programında aranan tipe uygun adam bulundu. Brad Pitt.Hiç evlenmemiş 42 yaşındaki Mehpare hanım, aradığı erkekteki özellikleri sayınca seyircilerin bile tepkisiyle karşılaştı.'Siz kendiniz manken gibi misinizki' diyen seyircilerden bir hanımla, koca adayı arayan Mehpare hanım arasında kısa süreli bir tartışma yaşandı...İŞTE O ANLARstartFlvPlayer("divFlvPlayer30606","30606","2009/09/15");
ON PARMAĞINDA ON MARİFET Tülin Şahin ve Cem Davran'ın sunduğu Kanal D'deki 'Güzel Bir Gün' programının ilk konuğu Fahriye Evcen oldu.Yaprak Dökümü'nde Necla karakterini oynayan Evcen, İngilizce, Almanca ve İspanyolca bildiğini anlattı.İngilizce'yi ana dili gibi değilse de günlük konuşma dilini bildiğini söyleyen Evcen, İspanyolca'yı da okulda öğrendiğini ifade etti. "Şu an İspanya'ya gitsem çok rahat anlarım ama 4 yıl ara verdim" diyen Evcen, şu an konuşmakta biraz zorlanabileceğini ifade etti.Bir süre önce yapılan üniversite sınavlarında Boğaziçi Üniversitesi'ni kazanan Fahriye Evcen, sınava hazırlanmak için Almanya'da bir ekip ve hocayla çalıştığını belirtti.BEN O YAŞLARDA ASLA TÜRKİYE'YE GELMEYİ İSTEMEZDİM Sınava hazırlık sürecinde oradaki gençleri gözlemleme fırsatı edinen Evcen, kendisinin 17-18 yaşındayken asla başka bir ülkede ya da Türkiye'de yaşamayı istemediğini ancak o gençlerin "Biz Türkiye'yi çok seviyoruz ve ne olursa olsun geri döneceğiz" dediklerini anlattı.GÜZEL OYUNCUNUN SESİ DE GÜZELMİŞ Bu arada programda izleyenleri de şaşırtan Fahriye Evcen, oyunculuğunun yanısıra çok da güzel bir sese sahip olduğunu gösterdi. Biri İngilizce olmak üzere iki şarkı söyleyen Evcen'in sesinin Türkü'lere de çok yatkın olduğu gözlendi.'Beyaz Giyme Söz Olur' türküsünü Cem Davran ile birlikte söyleyen Fahriye Evcen'e bir albüm yapma tavsiyesinde bulunan Tülin Şahin, "Özcan'a veriyorum siparişi tamam mı?" dedi.Bu sırada Cem Davran'ın kısa süreli şaşkınlığı Evcen'i utandırdı. Davran, Özcan Deniz'in adını duyunca "Kime?"diye sordu. Fahriye Evcen ve Özcan Deniz birlikteliğini hatırlayamayan ve kısa süreli bir şaşkınlık yaşayan Cem Davran'ın daha sonra "Haaaa" diyerek durumu kavraması Fahriye Evcen'i de çok güldürdü. (Televizyon Gazetesi.com)
RUHUM TADİLATTA KAPALIYIM Hande Ataizi’nin New York seyahati için kaçıştı diyenlere cevabı hazır... “İnsan kendini şarj edip rutine öyle dönmek istiyor. Benim için New York’ta hakikaten beslenme durumu oldu. Bir de ruhu tadilata aldık. Tadilattayız, kapalıyız durumu” Güzel, medyatik, yetenekli, eğitimli... Ama onu ilginç yapan bunlar değil. Çok renkli bir karakter. Benim en hoşuma giden yanı olduğu gibi olması. ‘Seviyeli’ görünme derdi yok. İçi dışı bir. Ne düşünüyorsa pat diye söylüyor. Yaramaz çocuk gibi. İçinden ne geliyorsa o anda onu yapıyor. Hesabı kitabı yok. Bazen bu yüzden zor duruma da düşüyor. Bazı yaptıkları yıllar geçse de unutulmuyor. Onun tabiriyle ‘paket’ giderek ağırlaşıyor. Kendisini 6 ay New York’ta ‘tadilata aldı’. Şimdi heyecanlı, yeni planları var. Ne yapsanız olay oluyor. Çalışmadığınız dönemlerde bile inanılmaz ilgi çekiyorsunuz. Neden bu kadar merak ediliyorsunuz? 14 senelik geçmişimden itibaren çok naturel ve olduğum gibi biriyim. Laflarımı çok tartmıyorum, hakikaten fikrim neyse onu söylüyorum. İnsanlar birtakım şeylerini saklıyorlar. Kendi imajları adına bir şekil oluşturuyorlar kendi kafalarınca. Çok prototip. Ben onu hep reddettim. Belki de çok renkli bir kişilik olmam enteresan geliyor. Sabah mutlu mutlu kalkıyorum. Yalnız olduğumdan dolayı evde sesli konuşabilme lüksüm var. Anneannem öyle konuşurdu. Şimdi yaş ilerledikçe evde yalnız sesli konuşmalara başlıyormuşsun, onu çözdüm. Bugün süper geçecek, çok güzel bir gün olacak diyorum. Sonra bir gazete açıyorum. Zaten benim o sesli yakarışım 15 dakika içinde kendi kendini imha etmiş oluyor. Ben hayatımda hiç gazetecileri bulunduğu yere çağıran ünlülerden olmadım. Belki de bir bilinmemezlik var, ondan merak ediyorlar. Köşe yazarları da söylemediğim bir şeyle ilgili ben söylemişim gibi yorumlar yapıyor.Bundan rahatsızlık duyuyor musunuz? Bana zararı oluyor. İnsanlar zannediyor ki bizim hayatımız hep atraksiyon içinde geçiyor. Bizim normal günümüz yok. Halbuki değil işte. Bir yerde bu zamana kadar en başarılı olduğunuz şey ne demişlerdi. Dedim ki 14 senedir bu sektörde ruh sağlığımı muhafaza ettiysem hakikaten bu çok büyük başarıdır. Hiçbir ilaç almadan, derin depresyonlara girmeden, sürekli kendine motivasyon vererek, pozitif düşünmeye çalışarak ayakta kaldıysam bu benim için başarıdır. İnsanlar güzel ve kolay bir şey zannediyor izlenmeyi. Ama değil. Özel hayatın sınırlanıyor. İnsanlara artık bakamaz oluyorsun. Masanda küçücük kalıyorsun.New York’a gitmenizin nedenlerinden biri de bu mu? New York’a gittiğimde benim için en güzel şey rahat edebilmek. İnsan rahat nefes aldığı zaman kendi hayatına ve başkalarına daha objektif bakabiliyor. Bir de orada gözlem yapabiliyorum, insanlar ne yapmış, ne giymiş bakabiliyorum. Benim için en büyük zenginlik bu. O yüzden New York bana iyi geldi. Benim için kaçış değildi, her zaman yapmak istediğim bir şeydi. Aynı yerlerde zaman zaman tükendiğimizi hissediyoruz. Hangi sektörde olursak olalım, belli kafelerimiz, sokaklarımız ve sınırlı bir arkadaş çevremiz var. Bir yerden sonra insan başka yere geçip kendini şarj edip rutine öyle dönmek istiyor. Benim için New York’ta hakikaten beslenme durumu oldu. Bir de ruhu tadilata aldık New York’ta. Tadilattayız, kapalıyız durumu.Şimdi neler yapıyorsunuz? Şimdi bir kitap yazıyorum. Kendini yazıyla ifade edebilmek ve onu kitap haline getirebilmek çok başka. Bu zorluğun farkındayım. Ama ben roman yazmıyorum. O anlamda bir iddiam yok. Kadınlar, ilişkiler, kendimizi güzel hissetmemiz adına birtakım tüyolarla ilgili yazıyorum. Tamamen kendi tecrübelerimi ve düşüncelerimi aktardığım, çok samimi bir kitap olacak. Kasımda çıkacak. Bir sürü insanı rahatsız da edebilir. Bazılarına dürüst de gelebilir. Sonuçta bu benim fikrim. Herkes beğenecek, onaylayacak diye bir durum yok. Ama fikrimi söylemekten hiçbir zaman kaçınmıyorum. Bu kitapta benim hayatımdan çok şey var.
Çocuklarıyla gittiği Miami tatili dönüşü evinde gördüğü tablo karşısında büyük şok yaşadığı için 9 yıllık eşi iş adamı Sulhi Aksüt'e boşanma davası açtığını açıklayan ünlü şarkıcı Sibel Can'ın duruşması, dün sabah Beykoz Adliyesi'nde görüldü. Can ve Aksüt'ün katılmadığı gizli celsede, taraflar arasında uzlaşma sağlanamadı. Hakim şahitlerin dinlenmesi için davayı erteledi."En kısa zamanda sonuçlandıracağız" Can'ın hakkında 6 ay evden uzaklaştırma kararı da aldırdığı eşinin, içinde milyon dolarlık nakit ve mücevherinin bulunduğu evdeki kasadan yüklü miktarda nakit parasını aldığı iddia edildi. Bu nedenle eşini boşamak istediği öne sürülen Can ise "Miami dönüşü yaşadığım şokun ne olduğu benimle mezara gidecek. Çünkü arada 9 yaşındaki oğlum Emir var. Çocuğumun rencide olmasını istemiyorum. Parayla ilgili bir durum sözkonusu değil. Ayrıca Sulhi Bey'le bir kaç yıl önce evlilik sözleşmesi yaptık. Kendisi de hiç düşünmeden sözleşmeyi imzaladı" açıklamasını yaptı. Davanın bir an önce sonuçlanmasını istediklerini belirten Can'ın avukatı Kezban Hatemi, "Davayı en kısa zamanda sonuca kavuşturacağız. Dava sonuçlanınca ve gizlilik kalkınca açıklama yapacağız" dedi.
KIVANÇ'TAN ÖZÜR DİLEMİŞ atv'de Berna Laçin'in 'Mutluluğa Açılan Sofralar' programına 3 kuşak Erbulak'lar konuk oldu.Ayşe Erbulak'ın oğlu ve Altan Erbulak'ın torunu olan Dağhan Külegeç, internette yapılan 'En karizmatik oyuncu' oylamasında Kıvanç Tatlıtuğ'u geçmesiyle ilgili değerlendirmelerde bulundu.5 milyonun üzerinde oy alarak Kıvanç Tatlıtuğ'u açık ara geçen Külegeç, "Yanlışlıkla geçmişim" diyerek mütevazi bir tavır sergiledi."İnsanlar oy veriyorlar, en karizmatik diye. Fakat ben o kadar utandım ki Kıvanç'ı falan geçmekten" diye konuşan Dağhan Külegeç, Kıvanç Tatlıtuğ ile bir yerde karşılaştıklarını ve bu durumun esprisini yaptıklarını anlattı.Tatlıtuğ'a "Çok özür dilerim ben. Yani herhalde karizmatiğin anlamını bilmiyorlar. Ben 1.95, sarı saçların yanında özür diliyorum yani" dediğini söyleyen Dağhan Külegeç, gülüp eğlendiklerini ve Kıvanç Tatlıtuğ'un da olgunlukla karşıladığını söyledi.YAMUKLUK ROL DEĞİL, DOĞUŞTAN! Tatlıtuğ ile karşılaştırılmasına "Yamuğun birisiyim yani, anlamak mümkün değil" esprisini yapan genç oyuncu, gülerken ağzının yamuk hale gelmesiyle ilgili de zaman zaman ilginç tepkiler aldığını anlattı."Buradan da söyleyeyim ben bunu bilerek yapmıyorum" diyen Dağhan Külegeç, "Güldüğüm zaman kendiliğinden oluyor" ifadesini kullandı ve şöyle devam etti: "Uçakta falan, 'Çok iyisin, çok tatlısın ama o ağzını da yamultmasan çok iyi olacak!' falan diyorlar. 'Senin ağzın niye yamuk?' diyorlar, 'Benim nerem doğru?' diyorum. Böyle kendiliğinden oluyor." (Televizyon Gazetesi.com)
Var mısın yok musun'un en gözü kara yarışmacılarından biri vardı. Son ikiye 500 bin TL'yi sokunca şansını denedi..Var mısın yok musun'da yarışan Filiz'in deli cesareti kendisine pahalıya patladı..Filiz için final dakikaları bundan sonra başladı. Şansını sonuna kadar zorlamaya karar verdi ve Hamdi Bey'in 62 bin TL'lik teklifini reddetti. Çoğu yarışmacının alacağı parayı elinin tersiyle itti. İki mavi kutuyu açtırdı ve son ikiye 500 bin TL ve 100 TL'lik kutularla girdi. Herkes teklifi kabul edeceğini düşündü.. Oysa o rekortmen olmayı kafasırna koymuştu bir kere.. Herkes "acaba kutuda 500 bin TL var mı?" diye sormaya başladı. Filiz çılgınlık yaparak Hamdi Bey'in 112 bin TL'lik teklifini de geri çevirdi. "Şans diyorum kutuma çok güvendim" diyen Filiz hüsranı yaşadı. Kutudan 100 TL çıktı ve 500 bin TL'ye ulaşayım derken 112 bin lirayı da kaçırmış oldu. Çok kötü yarıyan sonra tabloyu düzelten Filiz adını tarihe yazdırmak isteyince, yarışmadan eli boş ayrıldı. Filiz Hanım hasta olan kızını tedavi ettirmek istiyordu. Aslında yarışmaya kötü de başladı. Sürekli kırmızı kutu açtırdı. Son 10'a girildiğinde sadece iki kırmızı, bir sarı ve 7 mavi kutusu vardı. Herkes "bu iş bitti" diyordu ama o pes etmedi ve kötü giden şansını iyiye çevirdi. Gözü kara yarışmacı peş peşe 4 mavi ve 1 sarı kutu ve 500 bin TL'lik kutu açtırdı. Son dörde üç mavi ve 500 bin TL'lik kutularla girdi.
İŞTE BEHLÜL'ÜN SON KURBANI "Aşk-ı Memnu" dizisinin Behlül’ü Kıvanç Tatlıtuğ ile adı aşk dedikodularına karışan "Uçuş Keyfi" programının sunucusu Neşe Sapmaz, işinden oldu."Uçuş Keyfi"nin yeni sunucusu, daha önce TV8’de "Geniş Ekran" adlı sinema programı sunan Bilge Andaç Gülseren oldu. Kıvanç Tatlıtuğ’un iki hafta önce sabaha karşı arabası ile evine bıraktığı Neşe Sapmaz, hakkında çıkan haberler yüzünden "Uçuş Keyfi"nin yapımcısı ile sorun yaşamıştı. Tüm uyarılara rağmen demeç vermeye devam eden Sapmaz, sonunda işinden oldu.Uçuş Keyfi’nin yapımcısı Mustafa Gün, havacılık programı yaptıklarını ancak magazin ağırlıklı çıkan haberler nedeniyle büyük sıkıntı yaşadıklarını söyledi. Sapmaz’ı, olayın unutulması için herhangi bir açıklama yapmaması konusunda defalarca uyardığını belirten Gün, “Neşe Sapmaz, uyarılarımıza rağmen açıklamalarına devam ederek 'Uçuş Keyfi'nin farklı şekilde anılmasına yol açtı. Daha fazla yıpranmamak için yapım ekibi olarak böyle bir karar aldık.” dedi.
Var Mısın Yok Musun yarışma programında Serhat Bey, büyük ödüle çok yaklaştı ama...Acun Ilıcalı'nın sunduğu Show TV'de ekrana gelen Var Mısın Yok Musun yarışma programında dün akşam yarışan kişi Serhat Bey idi.Çok iyi bir yarışma çıkartan Serhat Bey son dörde 2 adet 500 bin TL, 20 bin TL ve 50 bin TL'lik kutularla kaldı. Hamdi Bey, bu tablo karşısında 105 bin TL'lik teklif yaptı."Yokum" diyerek iki kutu daha seçen Serhat Bey, 500 bin TL ve 50 bin TL'lik kutuları açtırdı.Son ikiye 20 bin TL ve 500 bin TL'lik kutularla kalan Serhat Bey, Hamdi Bey'in 120 bin TL'lik teklifini kabul etti.Çocuğunun eğitimini düşündüğü için 120 bin TL'yi riske etmek istemeyen Serhat Bey'in eşinin devam etmesi yönündeki tavsiyesine rağmen bu riski almadı.Serhat Bey'in önünde duran 23 nolu kutudan 500 bin TL'lik büyük ödül çıkınca stüdyoda keyifler kaçtı.Acun Ilıcalı, son zamanlarda 500 bin TL vermek için çabaladıklarını ancak bir türlü veremediklerini söyledi. Ilıcalı, "Ben Var Mısın Yok Musun'da bayanlardan birisi kazanacak 500 bini diyorum. Doğru da söylüyorum. Çünkü beylerimiz bir türlü riski alamıyorlar. Bir gün buraya deli dolu bir bayan gelecek ve 500 bini alacak diye düşünüyorum" şeklinde konuştu.(Televizyongazetesi)
Efe'nin yerine gelmedim Saba Tümer'in CNNTURK'teki programına Kanal D'de yayınlanan gençlik dizisi Kavak Yelleri'nin oyuncuları Pelin Karahan, Aslı Enver, İbrahim Kendirci ve Sarp Apak konuk oldu.Diziye bu sezon Dağhan Külegeç'in diziden ayrılmasıyla yeni oyuncu olarak giren Sarp Apak'ın da heyecanı gözlerden kaçmadı.Dizide Güven isimli bir karakteri oynayan Apak, "Onların alışık olduğu bir ekip ve ortam ama ben yeni adapte oluyorum" diyerek Avrupa Yakası'nın sit-com olması nedeniyle dramada çalışmanın farklılıklarını anlattı."Bir defa bambaşka bir ortam, drama çalışılıyor. Sit-com'dan geldiğim için ben. çalışma sistemi çok farklı tabi" diyen Sarp Apak, Avrupa Yakası'nda bir kaç günde bölümü bitirdiklerini ancak dramada daha fazla çalıştıklarına değindi.Teknik anlamda da farklılıklar olduğunu ifade eden Sarp Apak, "Biz 2-3 gün çalışıyorduk. Burada 5-6 günden aşağı çalışılmıyor. Tek kamera falan bir ton teknik fark var aslında. Oyunculuk bir tane tabi. İnandırıcı olan var olmayan var tabi ama teknikler farklı" ifadesini kullandı.Sarp Apak, kendisine dizideki rolüyle ilgili sürekli sorular sorulduğunu anlatarak "Efe'nin yerine mi geldin, Aslı'nın sevgilisi misin?' şeklinde çeşitli sorular var. Onların hepsinin dışında bir şey olacak" diye konuştu.Kendisinin Dağhan Külegeç'in yerine geçip geçmediğiyle ilgili soruya "Ben başka bir karakterim. 3 yıl geçmiş aradan ve hikaye akarken ben onların yaşamlarına tesadüfler eseri giriyorum" diye konuştu.Güven karakterinin farklı isimler kullanan, kılıktan kılığa giren ilginç biri olduğunu belirten Sarp Apak, karakter üzerinde senaristin iyi çalıştığını vurguladı. Apak, daha 3 bölümde bile karakteri anlamaya başladığını ifade ederek "Umarım seyirci de hemen anlar. Adamın kendi bir zamanı var adamın, kendi dünyası var" dedi.Adı Güven olan karakterin aslında güvenilmez bir karakter olduğunu söyleyen Sarp Apak, diğer karakterlerle hiç bir alakası olmadığını belirterek daha fazla detaya girmedi ve "Sürpriz bir senaryo" ifadesini kullandı.Televizyon Gazetesi.com
Nez'in büyük paniği: Az daha ailemi kaybediyordum MAGAZİN SERVİSİ Bu kez Marmara'yı vuran sel felaketinde mahsur kalanlar arasında şarkıcı Nez'in Avşa Çiftlik mevkiinde yaşayan anneannesi Nuran ve teyzeleri Neşe ve Deniz Uluç da vardı. Üç kadın kaldıkları iki katlı evin birinci katına kadar yağmur suyu dolunca komşularının cipiyle bölgeden uzaklaşarak üç katlı bir eve geçti. Avşa'nın yüzde 60'sı sular altında kaldığı için büyük panik yaşayan üç kadın sabah saatlerinde Nez'i arayarak yardım istedi. Helikopter kaldırmak istedi Ailesini kurtarmak için helikopter kaldırmak isteyen ancak yıldırım düşme riski yüzünden izin alamayan Nez, "Sabaha karşı bir iki saatte bölgede büyük bir sel felaketi yaşanmış. Her an her şey olabileceği için büyük bir korku yaşadım. Yetkililerden ve AKUT'tan yardım istedim. Ailemi bir an önce İstanbul'a getirmek istiyorum. Sürekli google earth'ten bölgede nereye helikopter indirebiliriz diye bakıyorum" dedi. Akşam saatlerinde ise Jandarma'nın bölgeye ulaştığını belirten Nez, "Jandarma bölgeye ulaştı, ancak ilk araç yolda devrilmiş, çamurlu yolda gidebilen başka bir araçla yardıma gidilmiş. Ailem şimdi Avşa merkeze alındı, ilk deniz otobüsüyle İstanbul'a gelecekler ama Avşa'da iki köy tanınmayacak haldeymiş. Bugün bütün gün neler yaşadığımı anlatamam. Anneannemin kalp rahatsızlığı da var, korkudan öldüm" dedi.
EKRANLARA MI DÖNÜYOR?Star TV'de izdivaç programı sunarken aylık 200 bin lira istediği için kovulan Esra Erol ekranlara geri mi dönüyor? Bu sezon Star televizyonu ile anlaşma sağlayamayan ve İzdivaç programını Zuhal Topalın sunmasından sonra ekranlarda görünmeyen Esra Erol, Derya Baykalın Show TVdeki programına konuk oldu.Bugüne kadar evlendirdiği insanları aradığını ve evliliklerinin nasıl gittiğini sorduğunu ifade eden Esra Erol, "Tabi ki her evlilikte, kim evlenirse evlensin, bir süre sonra kişilerde problemler çıktığı zaman ayrılıklar olabiliyor. Başetmeyi bilemiyorlar" diye konuşan Esra Erol, kendisinin de evlilik hayali kurduğunu ve yapıp yapamayacağını yaşadığı süre içerisinde göreceğini anlattı.Esra Erol, yeni bir program hazırlığında olduğunun da sinyallerini verdi. Erol, Derya Baykalın "Bir beni evlendirmedi, bütün Türkiyeyi evlendirdi. Bak yeni programında beni evlendirme, yani..." şeklindeki sözlerine "Söz" yanıtını verdi.Televizyon Gazetesi
“Mıhlıçay Aşıkları”nın yönetmeni Zafer Ünlü, filmdeki sevişme sahnelerini internete kendisinin sızdırdığı iddialarına isyan etti. Kendisini suçlayan Selen Görgüzel’e ateş püsküren Ünlü, “O sahne çekilirken ‘keselim mi’ dedik ama sevişmeye devam etti. Resmen ilişkiye girdi. Art niyetli olsam o görüntüleri sızdırırdım” dedi.İstesem ben dava açarımHürriyet'in haberine göre; O görüntüleri internete ben sızdırmadım. Selen, basına vermek için görüntüleri istedi, ben de yardımcı oldum. Şimdi Devrim’le (Saltoğlu) bir olmuş, bana dava açıyor. Kendisi bu sahnelerin basında çıkmasından önce “Aramızda yastık olmadan seviştik” diye açıklama yapmış, filmi yarıda bırakıp gittiği için Devrim’in arkasından atıp tutmuştu. Şimdi nasıl olur da onunla birlikte bana dava açabiliyor? Açamaz! Bunlar kontratında açıkça belirtildi. Hatta film gösterime girmeden estetik dahi yaptıramazdı ama burnunu ve kaşlarını yaptırmış. İstersem, ben ona dava açarım. Resmen ilişkiye girdilerSevişme sahnelerinin olacağı senaryoda belliydi, bu kadar rahatsız olduysa neden teklifi kabul etti? Bunları anlatmak istemezdim ama artık açıklayacağım. Sevişme sahnesi çekilirken, kameraman ve asistanı dışında hepimizi dışarı çıkardı. “Keselim mi” dediklerinde de çekimi kesmedi, sevişmeye devam etti. Sonra görüntülere baktık, resmen cinsel ilişkiye girmişler! Bende o görüntüler de var, art niyetli olsam onları sızdırırdım.
Zuhal topal'ın sunduğu evlilik programında öyle şeyler isteniyor ki Zuhal Topal bile "ohh başka" demekten kendini alamıyor.2 çocuklu ve İkinci evliliğini yapmak isteyen genç kadın ile Zuhal Topal arasında geçen ilginç diyalog ekran başındakileri hayli eğlendirdi.Yaşı genç, maddi durumu çok çok iyi, evi, arabası, iyi bir işe sahip, uzun boylu yakışıklı birini isteyen kadın sunucu zuhal Topal'a bile 'oh oh başka' çektirdi...Bunlardan daha fazla bir şey istemediğini söyleyen mütevazi kadına 'ilk kocanızda bunlar var mıydı? diye soran seyirci ise "hayır yoktu ama ikincisin de' bunu istiyorum" diye cevabını aldı...İŞTE O ANLAR İZLEYİNstartFlvPlayer("divFlvPlayer30459","30459","2009/09/10");
Zeynep Beşerler’den kıskançlık itirafı...Sevgilisi Kenan İmirzalıoğlu’nun rol aldığıfilmlerdeki çektiği öpüşme sahneleri Beşerler’i çileden çıkarıyorKENAN İmirzalıoğlu ile haklarında rekor sayıda ayrılık haberi çıkan Zeynep Beşerler 5.5 yıllık ilişkisini bir dargın bir barışık sürdürüyor. Beşerler verdiği röportajlarda her ne kadar “Kıskanç değilim” dese de Emre Altuğ ile katıldıkları programda söyledikleri bunun aksini gösteriyor.Genç oyuncu CNN Türk’de yayınlanan Saba Tümer’in “Bu Gece” programında bir itirafta bulundu. Sevgilisini oynadığı film ve dizilerde öpüşürken görünce içinin burulduğunu söyleyen genç oyuncu “Sinir bir durum. Duruyorum duruyorum sonra bir patlama yaşıyorum” dedi.MAGAZİN SERVİSİ
Ekranların en sevilen şovmenlerinden Acun Ilıcalı, yeni yarışması öncesi www.mahmure.com okurları için, samimi itiraflarda bulundu...Elif Dürüst’ün sorularını yanıtlayan Ilıcalı “Hamdi Bey “Var mısın? Yok musun?” dışında da görüştüğüm biri ama bunu açıklamam mesleğe ihanet olur” diyor Televizyon serüveniniz nasıl başladı? Meslek hayatıma Show TV’de Beşiktaş muhabiri olarak başladım. Daha sonra Şansal Büyüka’nın ekibine dahil oldum. ‘Televole’de muhabirlik yaparken ayrı bir bölüm yapmaya başladım. Ve 2002’de ‘Acun Firarda’yı hem yaptım hem de sundum. Başarımda en büyük faktörün samimiyet olduğuna inanıyorum. Ve bugüne kadar yaptığım bütün işlere sonuna kadar inandım.Programlarınız çok izleniyor bunu neye borçlusunuz? Programlarımızda hep samimiyete önem verdik ve bu da izleyici tarafından fark edildi. Halkı iyi tanımak bence; neleri sevip sevmediklerini bilmek ve programın gerçekçiliğine onları inandırmak ama ayrıca bizim yarışmamızda zaten halktan insanlar olduğu ve onlara faydamız olabildiği için ayrıca ilgi çekici geldi.Yabancı ülkelerdeki “Var mısın? Yok musun?” programlarından çok daha farklı bir format oluşturdunuz. Baştan böyle mi planladınız? Yabancı formatı tabi ki seyrettim ancak bizim amacımız programın doğal olmasıdır, çünkü ben doğallıktan yana bir insanım, yarışmacılara herhangi bir konuda yönlendirme yapmadık, program zaman içinde bizim doğallığımız ve yarışmacıların da katkısıyla şekillendi Yeni bir programa başladığınızı duydum. Nasıl bir ön çalışma yapıyorsunuz? Evet yeni proje yapacağız. Yeni projeler yaparken kıstasım kendimin sevmesi. ‘Yetenek Sizsiniz Türkiye’ isimli bir programa başlıyoruz. Dünyaya Susan Boile’yi tanıtan bir format. Tabii ki her televizyoncu gibi bizim de program tutmazsa endişemiz var ama bir konuda şüphem yok ki çok güzel ve renkli bir program olacak.Bu arada sizi hep enerjik ve neşeli görüyoruz, evde de böyle misinizdir? Evet genelde enerjik ve neşeli bir yapım vardır. Özel hayatımda da iş hayatımda da enerjinin çok önemli olduğunu düşünüyorum.Kendinizden bahsederken okul yaşamınızda başarılı olmadığınızı söylüyorsunuz. Onlardan iyi bir karne getirmesini talep eden bir baba mısınız? Bir baba olarak tabii ki, çocuklarımın başarılı olmasını çok isterim. Ve iyi eğitimler almaları için gerekli her şeyi yaptığımı düşünüyorum ancak hiçbir zaman baskıcı bir baba olup onlarla ilişkime zarar vermedim Sosyal sorumluluk projelerine çok duyar-lısınız, en yüksek bağışlar hep sizin programınızda toplanıyor. Bu konuda seçiminizi neye göre yapıyorsunuz? Gerçekten ihtiyacı olan insanlara yardım edebilmek bizi mutlu ediyor. Ve evet bugüne kadar çok sayıda yüksek miktarlı bağış topladık ve bu bizi oldukça memnun etti. Seçim yapma aşamasında gerçekten bize en çok ihtiyacı olan ve bizim en çok yardımcı olabileceğimiz vakıf, dernek veya kuruluş hatta zaman zaman kişileri seçiyoruz.Merak ediyorum, kim bu “Hamdi Bey” program dışında da görüştüğünüz biri mi, arkadaşınız mı? Evet, benim program dışında da görüştüğüm biri ama bunu açıklamam mesleğe ihanet olur. Bu program formatında bankacı gösterilmiyor ve biz de hiçbir zaman göstermeyeceğiz.Siz bütün dünyayı gezdiniz, Türk kadınları ile ilgili ne düşünüyorsunuz? Türk kadınları bakımlı oldukları zaman dünya çapında bir güzelliğe sahip ama bazen ekonomik şartlar bu anlamda zorluyor. Bu yüzden varlıklı semtlerdeki kadınlar daha güzel ve etkileyici görünüyorlar. En güzel özelliklerinden biri fiziksel çeşitlilik, tipik bir Türk kadını şekli yok bence bu da erkekler açısından büyük bir avantaj.
İzdivaç programının çiçeği burnunda sunucusu Zuhal Topal, dün gece Saba Tümer'in CNNTürk'teki programına katıldı.Yeni programı ve özel hayatıyla ilgili ilginç açıklamalar yapan Topal, programında yaptığı ilginç dansın VTR'sini ise izlemeye dayanamayarak 'Deli bu yaaa' diye tepki verdi. Topal, 'Programda gördüm ki hepimiz manyağız. Bir ben değil' diye konuştu.startFlvPlayer("divFlvPlayer30415","30415","2009/09/09");
ALDIKLARI ÜCRETLER KAOS YARATTI İBRAHİM ŞAHİNKanal D’nin Orhan Kemal’in aynı adlı romanından ekrana uyarlanan dizisi “Hanımın Çiftliği”nin başrol oyuncuları Özgü Namal ile Mehmet Aslantuğ’un aldıkları ücretler dilden dile dolaşınca, kriz nedeniyle düşen oyuncu fiyatları yeniden canlandı “HANIMIN Çiftliği”, hem reyting savaşını canlandırdı, hem de oyuncu ücretlerini... Nedeni de Özgü Namal ile Mehmet Aslantuğ’un aldığı konuşulan ücretler... İddiaya göre Namal, bölüm başına 30 bin TL alıyor, 5 bin TL Namal’ın bağlı bulunduğu Gaye Sökmen Ajansı’na veriliyor, Namal’ın eline 25 bin TL kalıyor. Aslantuğ’un ise bölüm başına 40 bin TL aldığı söyleniyor. Bu rakamlar dilden dile dolaşınca diğer dizi ve filmlerin oyuncuları da pazarlıklarında “Hanımın Çiftliği”nin oyuncularının ücretlerini örnek göstermeye başladı.DİZİNİN yapımcısı Gold Film’in sahibi Faruk Turgut, bu rakamların konuşulmasına tepki gösterdi: “Ben oyuncuları futbolculara benzetiyorum. Bugün Mehmet Aslantuğ’un yerine Muzaffer rolünü o kadar iyi oynayacak başka bir oyuncu daha var mı? Ya da Özgü Namal gibi kaç tane daha iyi oyuncu adı sayabilirsiniz? Ben çektiğim bütün dizilerde Erkan Pettekkaya ya da Murat Han’a da hak ettiği neyse onu veririm. Ederi olan varsa, bu rakamı vereceksin, ki ben Mehmet Aslantuğ ile fiyat bile konuşmadım. ”
Pelin'i kızdıran soruCNNTURK'te Saba Tümer'in programına dizideki rol arkadaşları Aslı Enver ve Sarp Apak ile konuk olan Pelin Karahan ve İbrahim Kendirci, "Flörtünüz devam ediyor mu?" sorusuna "Evet" yanıtını verdiler.Saba Tümer'in medyaya yansıyan bir habere dayanarak "Yüzük takıyormuşsunuz" şeklindeki sorusu üzerine Pelin Karahan, bu tür haberleri eleştirdi.ÇOK AYIP! "Buna burada bir açıklama getirmek isterim" diyen Karahan, gazeteyi açıp 'Nişanlandılar' şeklindeki haberi gördükten sonra bütün arkadaşlarının kendisini arayıp, "Nişanlanmışsın, nasıl haber vermezsin?" dediğini anlattı ve "Böyle bir şey yok. Yani yüzük ve el detayına kadar girmişler çok ayıp yani. Evet kötü bir şey değil bu. Mutlu bir olay ama yokken biz insanlara hep açıklama yapmak zorunda kaldık" ifadesini kullandı.Yüzük takmayı çok sevdiğini belirten Pelin Karahan, elindeki yüzüğü göstererek "Bugün bunu taktım. Hani '20 taşlı pırlanta mı aldı?' diye yazacaklar nedir? Sadece benim bir incili yüzüğüm vardı. Bir gün öncesinde bir programda onu görmüşler" diyerek durumu açıklamaya çalıştı. Karahan erkek arkadaşı İbrahim Kendirci'nin de hiç yüzük takmadığını söyleyerek yapılan haberleri eleştirdi.ORTAYA BİR ŞEY ATIP SONRA YALANLAMAMIZI İSTİYORLAR! İbrahim Kendirci de o haberler üzerine annesinin kendisini aradığını söyleyerek "Bir deli bir kuyuya taş atıyor açıkçası, sonra da arayıp diyorlar ki 'Bunu yalanlamak ister misiniz?'. Yani kendileri yakıyor ateşi, söndürmek isterseniz de gelin deyip falan öyle saçma sapan" diye konuştu.'Ayrıldılar' şeklinde haberler çıktığını ifade eden Kendirci, "Hiç öyle bir şey yok" dedi ve bu tür haberlerle ilgili bir açıklama yapma gereği duymadıklarını belirtti. (Televizyon Gazetesi.com)
Avusturya yapımı filmde başrol oynadı! 17 yaşında oyunculuğa başlayan Ezgi Asaroğlu, şimdi Oscar yolunda.Yeni nesil oyuncular arasında en fazla dikkat çeken isimlerden 22 yaşındaki Ezgi Asaroğlu, lise öğrencisiyken bir kadın pedi reklamında rol alarak oyunculuğa adım attı. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Antropoloji bölümü mezunu olan Asaroğlu, reklam filminden sonra Yüksel Aksu tarafından keşfedilerek 'Bir Dilim Aşk' adlı televizyon dizisinde rol aldı. Bu dizi Asaroğlu'nun oyunculuk kariyerine iyi bir başlangıç yapmasına neden oldu.YILDIZININ PARLADIĞI AN Bugüne kadar 7 televizyon dizisi için kamera karşısına geçen Ezgi Asaroğlu, Avusturyalı yapımcı Weit Heiduschka'nın dikkâtini çekti. Asaroğlu, Arash T. Riahi'nin yönettiği Avusturya -Fransız ortak yapımı 'For a Moment Freedom' (Bir Anlık özgürlük) adlı filmde 'Jasmin' karakterini canlandırdı. İran'dan Avrupa'ya kaçmak isteyen iki mültecinin Türkiye, Avusturya ve Fransa'da yaşadıklarını konu alan filmde Asaroğlu başrolde yer aldı.22 ÖDÜLLÜ FİLM 'For a Moment Freedom', geçtiğimiz günlerde Avusturya sinema platformu tarafından 7 Mart 2010'daki 82'nci Oscar ödülleri dağıtımı için 'En iyi Yabancı Film' dalında aday adayı olarak seçildi. Ezgi Asaroğlu, bu sezon kariyerine Türk filmlerini de ekledi. Genç oyuncu hem 2 Ekim'de gösterime girecek olan 'Kampüste Çıplak Ayaklar' adlı filmde, hem de 18 Aralık'ta izleyiciyle buluşacak Acı Aşk'ta rol aldı. (Gazete Habertürk)
Beş ay evli kaldığı yazar Tuna Kiremitçi’den ayrıldıktan sonra iki yıldır kalbini aşka kapayan İclal Aydın, önceki gece adını vermediği Fransız sevgilisiyle görüntülendi ÇOK değil, bir ay önce Hello!’ya verdiği röportajda, “Şu anda kalbim eskisi gibi çarpmıyor, ama bu bir daha eskisi gibi çarpmayacağı anlamına gelmiyor tabii” diyen, son kitabı “Senin Adın Bile Geçmedi”nin önsözünde “Hep sevilebileceğimizi ve sevebileceğimiz birinin birden çıkıp gelebileceğini, yine yeni yeniden başlayabileceğimizi gördük” diye yazan İclal Aydın’ın kalbi ‘yine yeni yeniden’ eskisi gibi çarpmaya başladı. İclal Aydın’ı önceki gece yeni erkek arkadaşıyla Ortaköy’de gördük. Bir kulüpten el ele çıkıyordu. Ancak gazetecileri görünce ellerini bırakıp hızlı adımlarla otomobillerine gittiler. Aydın’ın ismini vermek istemediği sevgilisi hakkında iki şey öğrendik: Fransız olduğunu ve iki aydan beri aşk yaşadıklarını... İBRAHİM ŞAHİN
FUTBOL MU SEKS Mİ? Beyazıt Öztürk yeni sezondaki sürpriz yarışmasında büyük bir gafa imza attı.Dün yayınlanan yarışmada iki yarışmacıya Hepsi Grubu ve gazeteci Ayşe Özyılmazel eşlik etti.Türk insanının nabzını tutan istatiksel sonuçları olan soruların birinde yarışmacılara Türk erkeğinin yüzde kaçı futbolu sekse tercih etmiştir diye soran ve sonuca en yakın tahmini isteyen Beyaz, her iki masadan da yüzde 70 ve 80 gibi yüksek tahminler aldı. Stüdyodaki konuklar da yarışmacılarla hem fikirdi. Ancak çıkan sonucun yüzde 6 olmasına itiraz eden Ayşe Özyılmazel'e Beyaz öyle bir cevap verdi ki herkes şaşırdı.Özyılmazel, 'Ben bu sonuca itiraz ediyorum, hatta ayağa kalkıyorum' deyince, Beyazıt Öztürk de 'Sen istersen fazla itiraz etme yoksa o yüzde 94 seni bulur" diye cevap verdi.
Pınar Altuğ, 35. yaş gününü eşi Yağmur Atacan’ın ve yakın dostlarının katıldığı doğum günü partisiyle kutladı.Gümüşsuyu’ndaki Pizzeria Pidos adlı İtalyan restoranında gerçekleşen doğum günü partisine Altuğ’un yakın dostları ve araları açık olduğu bilinen Bengü ve Demet Akalın sevgilileriyle katıldı. Yağmur Atacan parti öncesi eşi Pınar Altuğ için restoranın her yerini balonlarla süsledi. Altuğ kaç yaşına girdiğini soran gazetecilere, “Yolu yarıladım sayılır artık, nasıl anlarsanız anlayın” dedi. Atacan’ın organize ettiği yaklaşık 50 davetlinin katıldığı yaşgünü partisinde Altuğ eşini öpücük yağmuruna tuttu.PINAR Altuğ, önceki akşam 35. yaş gününü eşi Yağmur Atacan ve yakın dostlarıyla birlikte Gümüşsuyu’nda kutladı. Altuğ, doğum günü partisine yakın dostları Bengü ve Demet Akalın’ı da çağırdı. Ancak Akalın Bengü’nün gelişinden kısa bir süre sonra partiyi terk etti ve “Ben onunla aynı yerde olmam da, selam vermem de” dedi. Pınar Altuğ, “Eğer Demet, Bengü geldi diye ayrıldıysa bu bana yapılmış çok büyük bir terbiyesizliktir” dedi.İBRAHİM ŞAHİN
TÜRK sinemasında son günlerde 70 filmin çekildiğini duyunca “Türkiye’de 70 filmi çekecek yönetmen var mıydı, bilmiyordum” diyen Tamer Karadağlı’ya ilk tepki usta aktör Kadir İnanır’dan geldi: “Madem bilmiyordu, şimdi öğrenmiş oldu. Bu ülkedeki okullarda birçok yönetmen yetişiyor, o çocukların hevesini kırmayalım. Tamer sevdiğim çocuk ama biraz saygılı olsun.” Magazin servisi
Taner Ergör ile yollarını ikinci kez ayıran Irmak Ünal, önceki gece yeni sevgilisiyle görüntülendi.Ünal, adını sakladığı yabancı sevgilisi ve kız kardeşi Yağmur Ünal ile Ortaköy’de bir restoranda yemek yedi. Mekândan sevgilisiyle ayrılan Ünal bir yandan açılan düğmesiyle, bir yandan da kendisine gül satmaya çalışan çocukla uğraşmak zorunda kaldı. Irmak Ünal’ın yeni sevgilisinin David Beckham’a olan benzerliği gözlerden kaçmadı.İBRAHİM ŞAHİN