24.02.2021 - 13:24 | Son Güncellenme:
Türkiye'de Covid-19'a yakalandığı açıklanan ilk ünlü olan 'Çok Gezenti' programının sunucusu Burak Akkul, Aslı Şafak'ın 'İşin Aslı' programında koronavirüs sürecini anlattı.
Hastanede koronavirüs tedavisi gördüğü dönemde 20 gün uyutulan Burak Akkul şöyle devam etti; "Annemi yakın zamanda kaybetmiştim, 2019'da. Onu gördüm, onunla ve bakıcısıyla bağlantı kurdum. Köşede bekliyorlardı beni. Annem bir derece bana kavuşmak beni görmek istiyordu ama bir yandan da benim hayata devam etmemi istiyordu. Ben orada zorla tutulduğumu sanıyorum. Ölüme bir adım kaldı, sıra bana gelecek kalbimi çıkaracaklar" dedi.
"Bunu çok net hatırlıyorum. Sıra bana geldiğinde arkadaşlarım, dostlarım, karım, yakın çevrem beni çağırdılar. Kapıyı kırdılar ve ben o sırada 8. kalp olmaktan kurtuldum. Yine farazi olarak bir hemşirenin sesini duydum, 'Almayalım çok seviyorlar Burak Bey'i. Almayalım Burak Bey'in kalbini' dediler ve ben son keskin bir acıyla geri döndüğümü hissettim. Annemin biraz üzülüp biraz sevindiğini... Kolumda 5 nisan uyandırıldı bilekliğini hatırlıyorum."
Teve2'de yayınlanan 'Çok Gezenti' isimli programda sunuculuk yapan Burak Akkul, Covid-19 teşhisi konulan ilk ünlü olarak hastaneye kaldırılmıştı.
Yaklaşık bir ay hastanede tedavisi yapılan ve yoğun bakımda kalan sunucu, Kartal Dr. Lütfi Kırdar Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nden taburcu olmuştu.
Hastalık sürecinde 17 kilo verdiğini belirten Burak Akkul, sağlık durumunu ve karantina günlerini şu sözlerle anlatmıştı:
"20 gün entübe kaldım. Ama bir tedavi diğerine örnek olamaz, her DNA, her vücut farklıdır. Yoğun bakımı, uyandırılma sürecimdeki üç günde hatırlıyorum. 5-8 Nisan arası. İlaç etkisi azaldıkça bende ne sanrılar ne sanrılar. Efendim organları çıkarıp satan bir klinikmiş orası, benden katakulliyle imza almışlar, ben de orada kime ciğerimi kime retinamı verecekler, sıramı bekliyormuşum."
"İtaat etmezsem de beni (nedense) İzmir’in serin sularına atacaklar. Sürekli de dışarıya beni arayanlara bağırıyorum; 'Cihaat, Cenk, Sedaa kurtarın beni, birinci katta Nurse Station tabelasının arkasındayım, çift taraflı ayna olabilir, kırın alın beni buradaan'. Bir ara pes ettim. Karanlığa gözlerimi yumdum 'tamam çıkarın kalbimi' dedim. Bir kadın ağladı 'ben vazgeçtim' dedi. Bekledim, bekledim, benden önce 7 kalp çıkarıp kutulamışlardı (sesleri) Bana gelince, durdular. Almadılar. Ve uyandım. Odaya çıkardılar, elim ayağım tutmuyor, 8 Nisan gecesi olmuş, nöbetçi doktorun yardımıyla Seda’yı aradım, ağladık, uçtu geldi. Beş gün odada, serum, kontroller ve ev."
"Üç saat aynı pozisyonda dizi izlediniz. Kalkarken her yeriniz tutular, bacaklarınız boşalır. Bunu 20 günle çarpın. Kaslarım tutuk, zayıf. Küçük küçük yürüyerek güçleniyorum. Ve tabi Seda'nın leziz yemekleriyle. Evde hayat böyle geçiyor.-Serumlardan hortumlardan sonra en az bir hafta tatsız geliyor her şey. “Yediğim içtiğim hep covid” diyordum. Önce yumuşak sonra daha sert şeyler yiyeceksiniz; tat alma duyunuz da bu sürede, en geç 10 güne normalleşir."
"Plazma bağışı. Seda yakın zamanda bir düşük yaşadığı için, buna uygun değil. Benimse, kaslarından 17 kilo veren biri olarak vücudum zayıf ve tehlikelere açık. Doktorlar şimdilik uygun bulmuyor. Hastane takipte merak etmeyin. Hiç sigara kul lan ma dıım. Birkaç kul 'hiç Allah’tan demediniz' demiş. Çok yerde dedim o ayrı da, her mesajımda “dualarla” demiyor muyum? O dualar bahçedeki ağaca edilmiyor."