08.11.2018 - 16:50 | Son Güncellenme:
Ertuğrul Özkök, '2. Sayfa' programının canlı yayınında samimi açıklamalarda bulundu.
"SILA KENDİSİNİ TEHLİKEYE ATTI"
"Ahmet Kural ve Sıla'yla birlikte yemek yediğim gece harika bir geceydi. Ahmet bize yemek yaptı. O çok güzel yemek yapar. 20 yıl boyunca oturduğum bütün masalarda ‘Arkadaşlar aramızda gazeteci var’ diyerek bana laf sokuyorlardı. Gazeteci olduğumu unutup bir masaya oturdum. Yan yana gördüğümde çok sevindim. Kitap tanıtımındaki fotoğraflar çıkınca Ahmet ve Sıla’dan izin istedim. Ahmet biraz sessizdi. İçki içmemeye özen gösterdi. Frenli gidiyordu. ‘Abi ben kontrol etmeye çalışıyorum’ dedi. Sıla’yı çok severim. O duruşu olan bir kız. Bunu yaparak iyi yaptı. Kendisini de tehlikeye attı. Ama iyi yaptı. Sıla durup dururken polise gidip maraza çıkaracak bir kadın değil. Bu kız kendi görüşünün arkasında duran bir kız. Bana Ahmet Güneştekin telefon etti, ‘duydun mu’ dedi, ben şok oldum. Ya çok iyi oynadılar, ya da ben aptalım insanları anlamıyorum. Bir kadınla bir erkek arasındaki ilişkiye karışmamak lazım. Başka bir kimya. Ama kamuya yansıdığı zaman hepimizin söyleyecek lafı var. Sahnesinden başka ortalıkta görünen bir kadın değil. Sıla bu noktaya geldiyse belli ki tatsız olaylar var. Belli ki bir olay var ortada."
"BU İŞLE YÜZLEŞİP YÖNETİMİNİ YAPSIN"
Ahmet’in ifadesini okudum. O ifade de takıldığım şeyler var. 11 kere Sıla Hanım diyor. Sıla Hanım lafı o yaşta, o dünyada bir insanın kullanacağı laf değil. Ben ifade vermeye gitsem 11 kere Tansu Hanım demem. Ya Tansu derim, ya Tansu Özkök derim. Bu terminoloji kendisine daha muhafazakar bir erkek profili çizmek istiyor gibi geldi bana. Erkek olarak bununla yüzleşeceksin. Gerekçeler ne olursa olsun. İnsanın içinde şiddet eğilimi olabilir. Ben şuna inanıyorum şiddet eğilimi önlenebilir, eğitilebilir. Ben Ahmet Kural’a bu soruları sordum. Dün gece sabaha karşı bana cevaplarını göndermiş. Bu olayda benim ikna olup olmamamın hiç önemi yok. Ahmet’ten istediğimiz bir şey var: Bu işle yüzleşip, yönetimini yapması. Bir erkekle bir kadının itişip kakışmasında sonucun ne olacağı bellidir. Sıla da pankreas güreşçisi değil neticede. Ahmet’in görüntüsüne bakınca ‘Bu işten etkilenmiş’ diyorum. Ben böyle davranmazdım. 20 yıllık gazetecilik hayatımda çok vahim hatalar da var. Her seferinde hatamı kabul ederek çıktım bu işin içinden."
"AHMET'LE ARDA ARASINDA BİR FARK VAR"
"Ahmet, bu işi Arda’dan daha iyi götürüyor. Çıktı özür diledi. Arda iyi götüremedi bu işi. Kabadayı kabadayı statta yürüyor gibi, sanki yapmak hakkıymış gibi davrandı. Ahmet sevilen bir oyuncu ama bunu yapmak hakkı değil. İnsan hatasından gerekli dersi alırsa ve ona uygun davranırsa insanlara ikinci bir yaşama şansı verilmeli diye düşünüyorum. Ahmet ile Arda arasında bir fark var. Ahmet karakterini iyi götürürse hayatının sonuna kadar bu işi götürecek. Arda’nın futbol hayatı 35 yaşında bitiyor. Tabancayı bele koyup hastaneye gitmek nedir? Kurtlar Vadisi mi, Çukur mu çekiyorsun? Arda Turan, futbolun zirvesine ulaşıp da zirvede duramamanın ne demek olduğunu Türkiye’ye gösteren insan."