‘Ekranda olmayı seviyorum’

Züleyha ile dünya çapında bir müzik adamı Zülfü Livaneli’nin efsane olmuş şarkılarını 10 dilde yorumlayarak müzik kariyerine “Merhaba” dediğinde tanışmıştık. O günden sonra da dostluğumuz devam etti. Usta foto muhabiri Ara Güler’le ‘Benden’ albümüne daha sonra da ‘Gelin Kınası’ çalışmasına fotoğraf desteği vermiştim. O da kendi elleriyle yaptığı lezzetli yemekleri, Ara Kafe’de bize ziyafetler çekerek bu desteğimizi karşılıksız bırakmamıştı. O ele avuca sığmaz kıpır kıpır arkadaşım önce Haber Türk’te ‘Müzik Evi’nin sunuculuğunu yaptı. Şimdilerde TRT 1 sabah kuşağında ‘İyi Fikir’ programını sunuyor. Züleyha’yla müzikten ekran yolculuğuna geçişini konuştuk.

- Kıyasıya rekabetin olduğu sabah kadın kuşağı programında bu mahallenin en yenisi sensin. Ne gibi zorluklarla karşılaştın ilk başlarda? Demokles’in kılıcı misali reyting hazretleri hepimizin tepesinde sallanıyor. Ancak TRT’nin kriterleri özel kanallara göre biraz farklı. Çok sevdiğim bir söz vardır; ‘Gülmesini bilmeyen dükkan açmasın’ diye. Bana sorarsan reytingin yolu da samimiyet ve güler yüzlü olmaktan geçiyor. Bu rekabetin kazanan ve kaybedenlerini de dönem sonunda hep birlikte göreceğiz…

- ‘İyi Fikir’ TRT 1’de üç yıldır devam ediyor. Sunucu değiştiğinde seyirci ikilem yaşar. Bu süreci nasıl geçirdiğini merak ediyorum...

‘İyi Fikir’, Ezgi Sertel’le başlayıp Esra Harmanda’yla devam etti. Bu dönemde de bayrağı ben devraldım. Her şey harika başladı demek biraz kendimi kandırmak olur. Birkaç hafta içinde üzerimdeki acemiliği attım, seyirci de bendeki samimiyete ve iyi niyete ikna oldu.

- Gördüğüm kadarıyla programın daimi konuklarıyla da iletişimin çok iyi.

Tüm ekiple sürekli iletişimdeyim, her konuda kendilerine danışıyorum ve çok faydalı bilgiler ediniyorum. Kimi programda konuklarımızın evine çekime gidiyoruz. Çekim sonrası adeta 40 yıldır tanışıyormuşuz gibi ayrılıyoruz. Bu biraz benim çabuk kaynaşan yapımla, biraz da ekibimizin ustalığıyla alakalı elbette…

-Programda sık sık Sultan ismi geçiyor. Merak ettim kim bu Sultan?

O bizim gizli kahramanımız, Sultan’ımız. 25 yıllık tecrübeli bir televizyoncu. Sert mizaçlı, her an kızma potansiyeline sahip, çok eleştiren, gözleriyle döven, seven, camia içerisinde çok insanda emeği olan, gerçek bir reyting uzmanı.

- Televizyon üzerinden giden bir hedefin var mı?

Arşiv niteliğinde üç albüm yaptım. Ülkemizin önde gelen başarılı kadınlarının hikayelerinin anlatıldığı bir kitapta, kendi hayat hikayemle yer aldım. ‘Yedi Cihan Kadınları’ grubunun en genç solistiyim. Şimdi de ‘İyi Fikir’i sunuyor ve sosyal projelerde yer alıyorum. Ekranda olmayı seviyorum ve bundan sonra hayatımda müziğin yanında elbette televizyon da olacak.

- Aileden Sorumlu Bakan “Börek açmasını bilmeyen kız evde kalır” demişti. Sen çok iyi börek yapıyorsun...

Öncelikle sayın bakanım, çok kıymetli ablam Ayşen Gürcan’la bizzat tanışırım. Yeni Türkiye’nin kadınları kitabında olan isimlerdendik. Bu kitap vesilesiyle tanıştık, konferanslara katıldık. O röportaj yanlış anlaşıldı, 20 gün önce karşılaştık, konuştuk. Gülümseyerek, “Ne demek istediğimi hiç anlamamışlar. Espri olsun diye söylediğim bir cümle, bambaşka bir yere çekildi” dedi. Programa katılma sözünü de aldım.

‘Sonunda türküler kazanacak’

- Geçtiğimiz günlerde çok acı bir saldırı yaşandı Ankara’da. Onunla ilgili neler söylersin?

Bu toprakların aynı türkülerle halaya duran evlatlarını birbirlerine düşman edemeyecekler. Sonunda türküler, kardeşlik ve barış kazanacak…

- Sosyal medyada ünlüler hakarete varan şiddete maruz kalıyor. Sosyal medyayla imtihanın nasıl oldu?

Ben de elbette kendime düşen payı aldım sosyal medyadaki linç kültüründen. Kimi çok yakın dostlarımla yollarımız ayrıldı. Oysa kimse, kimseyle aynı fikirde olmak zorunda değil.Hele de ülkenin çok gergin olduğu şu günlerde, hepimizin bizim gibi düşünmeyenlerin de söz hakkına saygı duymamız gerekiyor.

‘Hırslı değil, azimliyim’

- Senin öykünü yakından bilen biriyim. Yaşadığın zorluklar mı seni daha güçlü ve olgun yaptı, ne dersin?

Evet, yaşım 28 ama kendimi 40 gibi hissediyorum. Erken yaşta iş hayatına atılmış olmam ve kalabalık bir ailede yetişmem bunda belirleyici oldu. Bulunduğum her yer benim için bir okul, tanıştığım herkes bir öğretmen oldu. Hırslı değil, azimliyim. Allah çok verip yoldan çıkartmasın, az verip kimsenin eline baktırmasın… En büyük kalkanım sabır ve duadır. Alın teri ve azimle kendi paranı kazanmanın çok kıymetli olduğunu da genç yaşımda öğrendim.

- Türkülerimizde bazen ağıt, bazen isyan, bazen sevda var. Ancak günümüze baktığımızda müzik eğlence olarak görülüyor. Bu durum seni rahatsız ediyor mu?

Müziğin susturulmaması gerektiğini düşünüyorum. Ancak bunu söylerken özellikle belirtmem gereken husus şu; değerlerimizi yitirmeden, kimseyi incitmeden, hassas davranarak hareket etmeliyiz. Bir yorumcu olarak müziğin asla sadece eğlencelik bir şey olduğunu kabul edemem. Biz sevinçlerini de, acılarını da şarkılara ve türkülere döken bir toplumuz.