17.01.2004 - 00:00 | Son Güncellenme:
Ömrünün nerede sona ermesini istersin?" diye sorsanız bana, kesinlikle "İzmir" diye cevap veririm. Nankör olmamak lazım, İstanbulda yaşamaktan gocunuyor değilim. Ayıptır söylemesi, bugünkü şöhretimi bir İstanbula, bir de POSTAnın Yayın Yönetmeni Rifatım Ababayıma borçluyum. Ama doğduğum, yaşamımın dolu dolu ilk 20 yılını geçirdiğim İzmire ve Çeşmeye aşık bir İzmirliyim ben. İki yıldır yeni yıla doğduğum kentte giriyorum. Bu kez de fazla kalamadım ama 3 günde çok şey hallettim. Gezmediğim yer, tabir-i caiz ise girmediğim delik kalmadı. Ama bunda DHAnın (Doğan Haber Ajansı) aslan muhabiri, çocuğum olsa ancak bu kadar sevebileceğim Cesur Sertin büyük payı var tabii. Anasından (yani benden) planlı, programlı çalışmayı öğrendiği için bir gecede İzmirin altını üstüne getirmemiz zor olmadı. Bu arada Milliyet ve POSTAnın İzmir temsilcisi sevgili Bülent Zarif ile sekreteri Mehtapın yardımlarını da unutmamak gerekir. Biraz değişiklik olsun, biraz da farklı yerleri tanıyın diye gazetedeki kankam Yazgülü Aldoğandan methini duyduğum İnciraltında yeni açılan Crowne Plazada kaldım. Çok da iyi ettim. Helal olsun sahibi Hüseyin Özdileke. Kendisini yürekten kutluyorum. Memleketim İzmire öyle güzel bir otel ve alışveriş merkezi yapmış ki! Hemşerilerim, Hüseyin Beye sahip çıkın ve onu ayakta alkışlayın. Sayesinde en az bin kişiye iş imkanı doğdu. Otelin Genel Müdürü Faik Alsaç ve genç yaşına rağmen başarılarıyla Genel Müdür Yardımcısı olan Tolga Gani Zengini de kutluyorum. Sabahın köründen gece yarısına işlerinin başında oldukları yetmiyormuş gibi her an onları bulup konuşabiliyorsunuz. Otel personeli de güleryüzlü ve yardımcı. Otelde bir kez akşam yemeği yedim, iki kez de brunch yaptım. Açık büfeler müthiş zengin. Diyet reçellerden, peynirlerden tutun da bir brunch ve kahvaltı için aklınıza ne geliyorsa fazlası var. Odalar geniş. Hepsinin içinde çay, kahve makinası, pantolon pres ve ütü seti, bornoz filan var. Manzara müthiş. İzmire yakın ama şehrin gürültüsünden ve pisliğinden uzak. Otelin içinde ve civarında çok güzel vakit geçirebilirsiniz. Otel bünyesindeki Agememnon Thermal Spa paket programlarından mutlaka yararlanın. Sauna, hamam, içinde her türlü jimnastik aletinin yer aldığı spor salonu da kusursuz. Otel içindeki Brasserie, Punto, Manzara Restaurant, Le Jardin, La Scala&Fuaye Bar, Stargate Night Club ise çok keyifli yerler. Şubat ayının ikinci haftasında çıkaracağım Yaşanmış Şehir Hikayeleri-1 adlı kitabımın son rötuşlarını orada yapacağım inşallah. Körfeze bakan bir odaya iki gün süreyle kendimi kapatacağım. Sağlık ve spor aktiviteleri için de zengin Crowne Plaza. Çevresinde yürüyüş yapma olanağı var. Ama Balçova Belediyesi temizlerse tabii. Çünkü etraf, çöpten geçilmiyor. Belediye görevini yerine getirmiyormuş, esnaf öyle diyo. O nedenle bu seçimlerde favorileri Balçova için Semra Aksakal Karacanmış. Neyse, oteli anlatıyordum. İzmir merkeze 15 dakikalık mesafede. Canınız otel dışında yemek isterse, 50-100 adım mesafelerde İzmirin en iyi balık lokantaları var. Yusufun Yeri, Hacı Osman Müzikhol, Hacı Kebap Salonu, Mercan Balık bunlardan birkaçı. Ayrıca Özdilek Alışveriş Merkezi saat 10.00-24.00 arası açık, yemek için sayısız seçenek sunuyor. Sinemaya gitmek isterseniz vizyon filmleri otelin yakınındaki Çınar Centerda. İzmir Maksim Gazinolarının eski patronu Atalay Noyanere ait olan Turkuaz Fast-Food Kafeterya ve Eğlence Yerinde de hafta sonları Kayahanın yeğeni Erdinç sahne alıyor. Ben Crowne Plazayı sevdim, size de öneririm. Telefon numarası (0232) 292 13 00. Yeni yıla annem, kızkardeşlerim Nuray, Gülay, Tülay, eniştem Özden Tezcan, yeğenlerim Evren, Tuğçe, Naci, Zehra ve Merve ile girdiğimi yazmıştım. Yemeğimizi Pasaporttaki Otel Marlanın altında olan Elit Restaurantta yedik. Yılbaşı nedeniyle servis biraz aksadı ama mönü zengindi. Elitin telefon numarası (0232) 441 36 43. Burası, İstanbuldaki Chocolate gibi 24 saat açık. Ertesi sabah İnciraltı-Karataş arasını yürüyerek katettim. Yaklaşık 5-6 kilometre. Daha sonra Hürriyet Gazetesi Ege Temsilcisi olan 25 yıllık dostum sevgili Nedim Demirağı ve POSTA Egeyi ziyaret ettim. Ege TVnin sempatik spikeri Evrim Karacabey ve POSTA ile Milliyet Egenin Yazı İşleri Müdürü sevgili Münir Koçarslanın bundan böyle Ege TVde Bu Sabah adlı programı birlikte sunacaklarını öğrendim. Hayırlı olsun. Gazete sonrası, 15 yıllık arkadaşım sevgili Metin Köroğluna uğradım. Metin, İzmir ve Çeşme CeCenin genç patronu. Bugüne kadar İzmirlilere Cenk Eren, Gülay Eralp, Serdar Ortaç, Kenan Doğulu, Rober Hatemo, Nalan, Fatih Ürek gibi isimleri hep Metin dinletti. CeCe, İzmirde eğlence klasiği oldu. Alsancak Bornova Sokağındaki CeCede şimdilerde Alex ve Figen Sarıdağ dönüşümlü olarak sahneye çıkıyor. Outside Disconun yanındaki eski CeCede ise Rober Hatemo sahne alıyor. CeCenin ardından yine bir başka canlı müzik mekanı olan Le Meyhaneye uğradık. Buranın patronu Ümit Özgüner yoktu. Genç solist Sedat Yüceyi başarılı buldum. Bazı geceler Altay sahne alıyormuş. Daha sonra bize, Play Productionın genç ve yakışıklı patronu Emre Akova katıldı. Emrenin tanımadığı ünlü maken yok. Çok başarılı organizasyonlara hep imza atmış. Sohbet sırasında manken Şenay Akayın Senegal yolcusu olduğunu öğredim. Şenay 20 Ocakta önce Paris, ardından da Senegale gidip oradaki defileleri izleyecek, yabancı meslektaşlarıyla ilgili bilgiler edinecek, Erkan Özerman kanalıyla yabancı modacılarla tanışacakmış. Cece aynı, Münir ekranlarda, Hepbirlikte Alsancaktan Karşıyakaya geçtik. 25 yıldır İzmirde zirveden inmeyen Altınkapı Restaurantlarının yeni açılan beşinci şubesi ilk durağımız oldu. Levent, Akın Özesen ve Cüneyt Altınkapının sahibi olduğu Altınkapı Restaurantlarında çok yemek yemişimdir. Yazın Çeşmedeki şubede de birçok kez konuklarımı ağırlamıştım. Fakat Bostanlıdaki yerleri muhteşem. Zaten Cüneyt 300 milyara yakın para harcadıklarını söyledi. İki katlı, denize sıfır. Mimar Işıl Turan yapmış dekorasyonunu ama Cüneytin güzel eşi Gönül de fikir vermiş. Masalar, sandalyeler muhteşem. Üst katta dev ekran televizyon var. Cüneyt tam bir aile yeri yapmış. Yemeğe gelen müşterilere Noel Baba misali çeşitli armağanlar veriyor. Fiyatlar bana göre komik. İçinde Erzincan tulum peyniri, tereyağı ve lavaş pide olan kuver 1, peynirli -kıymalı lahmacun 1.250, çorba 2 milyon lira. Çiğ börekler ise 750 bin. Salatalar da doyurucu ve 2-3 milyon lira. Özel yemeği olan, o gece Cesur ile birlikte isteyip de dev porsiyonu bitiremediğimiz Altınkapı Special Kebapın içinde de yok yok. Fiyatı 12 milyon lira. Pilicin ızgarası, şişi, pirzolası, köftesi, kanadı var. Her türlü alkollü ve alkolsüz içecek mevcut. Kişi başı tıka basa yemek ve içkiye 20-25 milyon anca ödersiniz. Altınkapının telefon numarası (0232) 337 28 28. Üstümüz başımız mis gibi soğan ve sarımsak kokarken (Rifatım Ababayım duymasın) sürdük ağzımıza parfümleri, attık kendimizi eğlencenin ortasına. Ama sonrası için gelecek çarşambayı bekleyeceksiniz. Çünkü bugünlük yerim, daha fazlasını almayacak. Hoş kalın, hep mutlu yaşayın. 300 milyarlık yatırım Altınkapı Yazara e-mail: sdudek@simge.com.tr