CZN Burak: Hamallıktan geldim şımarmaktan korkuyorum
08.02.2020 - 17:55 | Son Güncellenme:
Hatay Medeniyetler Sofrası isimli restoranlar zincirinin sahibi Burak Özdemir. Nam-ı diğer CZN... Onu kimi zaman alevler arasındaki tehlikeli yemek şovlarıyla kimi zaman da iştah kabartan o ilginç ve enfes tarifleriyle izliyoruz. En dikkat çeken özelliğiyse sürekli gülümsemesi… Instagram’da tam 14 milyon 100 bin takipçisi var. Henüz 24 yaşında ama başardığı işler yaşından büyük. Kimileri onu Nusret’e benzetiyor kimileri ise Nusret’i taklit ettiğini düşünüyor. O ise kimseye benzemediğini söylüyor. Şimdi söz hamallıktan gelip dünyaya açılan öykünün kahramanında.
'CZN' lakaplı Burak Özdemir, Posta gazetesinden Alev Gürsoy Cimin'in sorularını yanıtladı.
Maşallah! Siyasileri, sanatçıları popülerlikte geride bıraktınız. Nereden buralara geldiğinizi merak ediyoruz.
Hatay’da doğdum. Dört kardeşin en küçüğüyüm. 24 yaşındayım. İstanbul Üniversitesi son sınıf öğrencisiyim.Yemeğe merakımız aileden geliyor. Kardeşlerim ve babamla ele ele verdik ve bugün buralardayız. Yemek deyip geçmeyin, bu bir kültürdür. Bu bizim dede mesleğimiz. CZN Burak, bir lezzet sofrası. Hayatım boyunca insanların önce gözlerine, sonra midelerine hitap etmeye çalıştım. Şu anda da adımızı tüm dünyaya duyurmaya devam ediyoruz.
Peki bu yoğunlukta okulu nasıl hallediyorsunuz?
Orta halli bir öğrenciyim. Alttan derslerimi bitirmeye çalışıyorum. Eğitim şart. Babam da ablam da sürekli “Ne olursa olsun okulunu bitir. Garanti olsun” diyor. Para gelip geçici ama diploma kalıcı. O yüzden okulumu ihmal etmiyorum.
24 yaşında geldiğiniz nokta müthiş! Bu kadar takipçiye nasıl ulaştınız?
İnanmakla başladım önce. “İnanmak başarmanın yarısıdır” lafı klişe değil. Önce kendinize sonra yaptığınız işe inanacaksınız. Ben her sabah hayatımın ilk günüymüş gibi uyanıyorum. Hayatta daha hiçbir şey yapmamış gibi, çabalamam gerektiğine inanarak uyanıyorum. Benim hayat felsefem bu.Çağımız sosyal medyasına uyum sağlamaya çalışıyorum. Gerçek hayatımda nasılsam, insanların karşısına da öyle çıkıyorum.
"Yemek yapmak benim için terapi"
Şovlarınızda izlediğimiz gibi gerçekten insanlar sizin yaptığınız yemekleri mi yiyor?
Tabii ki. Yemek yapmak benim için bir terapi. Küçükken de yemek yapmaktan zevk alırdım. Çok erken yaşta çalışmaya başladım. Çocukken çalışmaktan oyuncaklarımla oynamaya zamanım olmuyordu. Bu saatten sonra oynayamam ama evimin bir köşesinde oyuncaklarım hâlâ durur.
"Etrafımızda bu kadar kötülük ve asık suratlı insan varken benim gülmem iyi bir şey bence"
Gülüşünüzü itici bulanlar var.
Tabii ki beni herkes sevemez. Etrafımızda bu kadar kötülük, asık suratlı insan varken benim gülmem iyi bir şey bence. Tüm dünya gülse ne güzel olur. Bir bilseler gülmenin neleri değiştireceğini...
Fiyatlarınız biraz yüksek sanki.
Bizim menümüzde uygun yemekler de var. Ama etin kilosu ve dükkan kiraları ortada. Dengimiz restoranlara kıyasla fiyatlarımız uygun.
Ülke genelindeki ekonomik sıkıntı işlerinizi etkiledi mi?
Her sektör gibi biz de etkilendik. Biz devletimize her zaman güveniyoruz. Halimize şükrediyoruz.
"Evlenmeyi düşünmüyorum"
Gece hayatınız var mı?
Hayatımda alkol, sigara kullanmadım. Sadece arada nargile içiyorum.
Kız arkadaşınız yok mu?
Yok. Şu an evlenmeyi de düşünmüyorum ama her şey nasip.
Peşinizden koşan çoktur ama... Para var, akıl var, popülerlik var...
Sadece işime odaklıyım. Gençliğimi serserilikle harap etmek istemiyorum. Gençliğimi işimle, beni seven insanlarla geçirmek istiyorum. Zaten gece gündüz çalışıyorum. depoda bir çekyat var. Orada iki saat kestiriyorum, o kadar.
Hayallerinizi sakın küçümsemeyin gerçek olunca siz bile inanamazsınız
Restoran zinciri nasıl oluştu?
2011’te ilk şubemiz olan Aksaray’ı açtık. 2013’te Taksim’i, 2015’te de Etiler’i açtık. 15 masalı küçücük mekandan buralara geldik. Hayallerinizi sakın küçümsemeyin. Gerçeğe dönüşünce siz bile inanamazsınız. Sosyal medyada yaptıklarımız da hep karşılık gördü. Oralardaki şovumuzu buraya gelen insanlara da yaptık. İnsanlar bizi tanıdıkça sevdi ve bizi herkese onlar tanıttı.
Sosyal medyada nasıl bu kadar popüler oldunuz?
Arkadaşımın çektiği bir videoya konuk olmuştum. İnsanlar benim de video çekmemi istedi. İlk videomdan sonra sokakta bir kişi benimle fotoğraf çektirmek istedi. Onun bana verdiği şevkle bugünlere kadar geldik. yurt dışında da tanınıyorum. Hatta şu an dubai ve Katar’da inşaatta olan restoranlarımız var.
Sosyal medyadan para kazanıyor musunuz?
Çok reklam teklifleri geldi ama ben hayatım boyunca hiç reklam almadım. Kendi firmama ayıp olur diye düşünüyorum. Açgözlülük yapmaya gerek yok. Instagram’daki 14 milyon 100 bin takipçimin çoğu restoranlarımızı ziyaret ediyor.
Takipçilerinizin hepsi gerçek mi?
Sosyal medyada etkileşim denen bir şey var. Etkileşimlerden bile takipçilerimin gerçek olduğu belli. Ben öyle sahteliklere karşıyım.
En iyi yaptığınız yemek hangisi?
Testi kebabını çok iyi yaparım. Kaburga dolması, künefe, incik...
"CZN, nereden geldiğimi unutmamamı sağlıyor"
CZN ne demek?
Laleli’de babamın Cinzano adında tekstil firması vardı. Rus misafirlerimiz 'Cinzano' diyemiyor, dilleri dönmediği için hep 'Cezene' diyorlardı. O dönem yaramazdım, başka yerlerde çalışıyordum. 'Zengin çocuğusun, onun bunun yanında ne işin var?' diyen bile vardı. Osmanbey’de bir konfeksiyon firmasında çalışıyordum. Günde beş sefer depodan malları alıp el arabasıyla Taksim ve Osmanbey’e bırakıyordum. 'Bana ‘cezen’ deyin' diyordum. CZN, cezenin kısaltmasıdır. Nereden geldiğimi unutmamamı sağlıyor.
Neden babanızla çalışmadınız da hamallık yaptınız?
Babamdan harçlık almayı kendime yakıştıramadım. Hem okuyup hem çalışıyordum. Babam gerek olmadığını söylüyordu ben kendi bildiğim doğruları yapmayı prensip edinirim.
"Nusret sosyeteyi ben halkı temsil ediyorum"
Nusret’i taklit ettiğinizi söyleyenler var.
Kim başarılıysa, o bizim her zaman örnek aldığımız isim olur. Ama taklitçi demek büyük haksızlık olur, çünkü bizim sektörlerimiz farklı. Videolarımı izleyenler Nusret’le hiçbir alakam olmadığını anlar. Çamur atanlar hep olur.
Nusret’le tanıştınız mı?
Tanışmadım. Bizim yönlerimiz alakasız. Benim tek isteğim insanların kalbinde yer edinmek. Babam “Para kazanıp çok güzel yerlere gelebilirsin ama insanlar seni sevmemişse bir hiçsin” der. Ben paradan çok insanların sevgisini önemsiyorum.
Ne yani, Nusret’i kendinize rakip olarak görmüyor musunuz?
Kimseyi rakip olarak görmüyorum. 15 masalık bir mekandan 1300 çalışanı olan bir restoran zinciri haline geldik. daha da büyüyoruz. Ben sadece kendi işimle meşgulüm. Nusret de ekmeğinin derdinde, ben de. Nusret sosyeteyi, bense halkı temsil ediyorum.
"Yarın yine hamal olabilirim"
24 yaşındasınız ve 1300 çalışanınız var. Kulağa çok hoş geliyor...
Daha da artacak inşallah. İşimi daha da büyütmeyi amaçlıyorum. Aşkla koşan yorulmaz.
Bu durum sizi şımartmıyor mu?
Şımarmak beni korkutuyor. Ben hamallıktan geldim. yarın yine oraya dönebilirim. “Güzelliğine de parana da güvenme” demişler.
Aileniz başarınızı nasıl karşılıyor?
Zaten biz bir aile şirketiyiz. Benim tüm sosyal medyamı ablam kontrol eder. Babam da muhasebeye bakar. Babam ilk başta videoları sululuk olarak görüyordu ama şimdi “Hadi yenisini çek” diyor.
Geldiğiniz nokta hayaliniz miydi?
Büyüdüğüm ortamda ekonomik durumu çok iyi olan insanlar yoktu. Hayalim, kendi ekmeğimi kazanıp insanlara yarar sağlamaktı. Bu kadar takipçi kolay kazanılmıyor. Günümüzün gereği olarak sosyal medyaya ayak uydurmam gerekiyor. Kimse alışılmış şeyleri yaparak bir yerlere gelmiyor.
