18.12.2021 - 07:00 | Son Güncellenme:
LALE DANIŞMAN
Cemiyet hayatının ünlü isimlerinden Sitare Kalyoncuoğlu, Beyhan Bağış’ın sahibi olduğu Anatoli markasının 10’uncu yılına özel hazırladığı ‘Sitare for Anatoli’ koleksiyonunun hikayesini Bağış ile birlikte Milliyet CADDE okurlarıyla paylaştı.
- Sitare Hanım Anatoli ile iş birliğiniz nasıl başladı?
Yıllardır Anatoli’nin müşterisiyim. Markanın yaratıcısı ve sahibi Beyhan Bağış yakın dostum. Kendisinin iş disiplinine, çalışkanlığına ve vizyonuna her zaman hayranlık duydum. Sevgili Beyhan’dan böyle bir teklif gelince hiç düşünmeden kabul ettim.
- Koleksiyonu hazırlarken nelerden ilham aldınız?
En büyük özelliği zamansız bakış açısına sahip olması. Koleksiyondaki parçalar, kadına yada erkeğe göre ayrılmayıp renk, desen ve tasarım anlamında unisex olarak kullanılabiliyor.
- Sizi en çok etkileyen seçkiler hangisi?
Kaseler, tepsiler, şekerlikler, peynir tabakları, çerezlik, peçete halkası ve makaronluk gibi zarif tasarımların yanı sıra mum, puro küllüğü favorilerim arasında...
- Günümüzde dostluk kavramı çok daha kıymetli. Sevgili Beyhan Bağış’ın da içinde olduğu bu kutsal olguyu nasıl koruyorsunuz?
Dostluk kavramının temelini güven oluşturuyor. Aynı dili konuşabilmek, bazen susarak anlaşabilmek, hayatın iyi taraflarını olduğu kadar acılarını da paylaşabilmek tanımlıyor diyebilirim.
- Aynı anda farklı iş kollarında aktifsiniz. 24 saat size yetiyor mu?
Güne erken başlayanlardanım. Zaman çok kıymetli. Her gün spor yapıp sağlıklı besleniyorum. Haftalık toplantılarımı ve projelerimi mutlaka öncesinde planlıyorum. Diğer yandan dostlarımın davet ve kutlama gibi özel anlarında yanlarında yer almaya, sosyal sorumluluk etkinliklerini desteklemeye özen gösteriyorum.
- Şu anda hayatınızın hangi dönemindesiniz?
İnsan hayatının her döneminde yaşayarak öğreniyor ve kendini daha iyi tanıyor. Ben hep üretmekten, bilgiyi paylaşmaktan, anda kalmaktan, güzel insanlar biriktirmekten ve başkalarının hayatına dokunmaktan yana oldum. Yine öyleyim. Benim için yavaşlamak veya durmak yok! Hayat güzel, nereden baktığına bağlı…
‘Doğru iş birlikleri değer katıyor’
- Beyhan Hanım, ‘Sitare for Anatoli’ koleksiyonu hikayesini aktarmak ister misiniz?
10 yıldır kendi alanlarında başarılarını ispat etmiş farklı kişilerle, profosyonellerle iş birliği yaptık. Pandemi döneminde yıllardır iş birliği yapmak istediğimiz Sitare Hanım’a bu teklifimiz ile gittiğimiz de sıcak yaklaştı. Kollarımızı sıvadık çok kısa bir zaman içerisinde gerçekten çok yenilikçi, çok şık ve çok kullanışlı objeler tasarladık.
- Anatoli markasının 10’uncu yılını kutlarken; gelecekle hedefleriniz nelerdir?
Doğru iş birlikleri bize her zaman çok değer katıyor. Bir elin nesi var iki elin sesi var misali çok güzel projeler üretebildik. Bu projelerin bir kısmında hayır kurumları ve farklı sivil toplum kuruluşları ile iş birliği yaptık. Bu düzen devam edecek.
- Andrea Bocelli Vakfı’nın iyi niyet elçisi olmanız da büyük beğeni topladı. Bu süreç nasıl ilerliyor?
Aktif şekilde bilgilendirme çalışmalarına devam ediyorum. Birçok arkadaşım vakıftan haberdar değildi. Kendisi sadece Allah vergisi müzik kulağı, yeteneği ve güçlü sesi ile değil aynı zamanda son 10 senedir vakfı aracılığıyla bir çok insan, çocuk ve ihtiyaç sahibi toplumun hayatına dokunmayı başarmış biri. Vakfın güçlü ekibi ve Andrea’nın kıymetli eşi Veronica ile çalışıyor olmak, dünya çocukları ve daha iyi bir Türkiye, daha iyi bir dünya bırakmak için yapılacak yatırımlarda olmak bana büyük haz veriyor.