25.06.2002 - 00:00 | Son Güncellenme:
Günlerden perşembe, bir yandan yazımı yetiştirmeye çalışıyorum, öte yandan da birinci sayfaya magazin haberi bulmak için telefonları yıkıyorum. Sevgili asistanım Özgür Köylü olmasa yandım. Bir ara Özgür, geçtiğimiz günlerde Türkiye’nin starlarının katılımıyla Bostancı Gösteri Merkezi’nde kendisine bir vefa gecesi düzenlenen tambur üstadı sevgili Ercüment Ağbi’nin (Batanay) eşi Seyhan Abla’nın beni ısrarla aradığını söylüyor. Ardından da ünlü
kanun üstadı, sevgili Coşkun Erdem’in mutlaka kendisini aramam konusunda not bıraktığını vurguluyor. Her ikisini de arıyorum. Önce Seyhan Batanay’ın sözlerine kulak verelim isterseniz;
"Şenay’cığım öncelikle Ercüment Ağbi’nin bu vefa gecesine gösterdiğin ilgiye teşekkür ediyorum. Seni orada görememek beni fazlasıyla üzdü. Sen bizim
25 senelik dostumuzsun. Sana şimdi söyleyeceklerim karşısında şok olacaksın. O gece biliyorsun, insanlar kucak kucağaydı. Ama benim o geceden elime geçen para 19 milyar lira. Organizasyonu yapan Şakir Eloğlu bizi yaktı. Olaylar avukata intikal etti. Şakir’in iddiasına göre, bana
50 milyar kazandırmış. Beni maliyeye şikayet edecekmiş. Aslında ben kendisini tanımam, sevgili Huysuz (Seyfi Dursunoğlu) çok hesabını bilen bir adam, yaş tahtaya basmaz, o nedenle Şakir Bey’e bu vefa gecesinde yardım etmesi için ben ricada bulundum. Çünkü bir yandan Ercüment Ağbi’ne hastaneye koşuyorum,
öte yandan vefa gecesi için uğraşıyorum. Neyse Şenay’ım, Eloğlu mükerrer bilet sattığı
gibi, iade edilen biletlerden de
70 tanesini satmış, para ortada yok. Dahasını söyleyeyim sana, tutmuş bir şirket kurmuş. O gece de Ayşe adında psikolog bir kadınla gelip, parayı pulu kasadan toplamışlar. Yemin ediyorum. Olamaz böyle
bir şey. Sadece fatura kesmiş
o gece. 6 milyar para verdiler, ardından da benim sattıklarımla 19 milyar elime geçti. İnsanların elinden biletleri toplamış.
Mesela Bülent’in (Ersoy) annesi Necla’dan... Bu kadar adilik bu adama yapılır mı? Açtığım davaya avukat Ali Riza Aral bakacak. Daha Kanal D’den alacağımız para ortada yok. Huysuz, sağolsun araya girdi. Şakir Eloğlu’na telefon ettiğimde bana ‘Seninle konuşacak hiçbir şeyimiz yok’ deyip telefonu yüzüme kapatıyor. Haram olsun Şenay’cığım. Ercüment çok hasta. Titanyum vücuda uyum sağlamıyor ve
20 saat titriyor. Ne olacak bilmiyorum, Ercüment sabaha kadar ‘anam anam’ diye inliyor."
Evet hastanede yaşam savaşı veren ünlü tambur üstadı Ercüment Batanay’ın eşi Seyhan Abla böyle haykırıyor. Ardından Coşkun Erdem’i aradım. Coşkun ise Seyhan Abla’nın yalan söylediğini ve abarttığını iddia ediyor. Türkiye’nin kendi dallarında dev isimlerinin Bülent Ersoy, Muazzez Abacı, Emel Sayın, Müzeyyen Senar, Gönül Yazar ve Sezen Aksu’nun katıldığı Mustafa Yolaşan ile Esra Ceyhan’ın sundukları ‘Ustaya Vefa’ gecesinin arkasından böylesine büyük bir skandalın patlaması gerçekten üzücü, bakalım zaman ne gösterecek?
Efendim, Anadolu yakasına bir geçtim, pir geçtim. Tam iki gün canım çıktı. Bu kez yanımda sırdaşım İsmail Akkaya yoktu. Bana kardeş kadar yakın olan sevgili Cenk Eren ile el ele verip bir akşamüstü ve bir başka gün, tüm gece Anadolu yakasının altını üstüne getirdik. Uzun süredir söz verdiğim halde gidemediğim Secaattin Sarıkaya’nın işletmeciliğini, Sema Öngelen’in halkla ilişkilerini yürüttüğü Lal Kebap’a şöyle bir uğradık. Amaç birer lahmacun yiyip, Hai Sushi’ye geçmekti. Malumunuz benim kebaba pek fazla ilgi ve sevgim yok, çünkü kolit cezası izin vermiyor. Neyse ustabaşı Oktay Ürün, yardımcıları Mehmet Özkan, Hasan Koç ve diğerleri; şef garson Haluk Çam, garsonlar Aydın Avşar, İhsan Durak masayı donatmak için koşturup durdular. Mönüye şöyle bir göz gezdirdim, müthiş hesaplı, aileler için ehven. Zaten 0-6 yaş grubu ücretsiz, 6-12 yaş ise yüzde 50 indirimli. Vejetaryen mönü bile var. Hafta sonları brunch çok zengin. Açma, poğaça, ıspanaklı börek, ıspanaklı, patatesli, kıymalı gözleme çeşitleri, ev reçelleri, hormonsuz köy domatesi, cevizli, üzümlü, yulaflı ve kepekli ekmek çeşitleri, kısacası yok, yok. Üstelik de kişi başı 8.5 ile 10 milyon lira arasında çıkıyorsunuz. Gidin, memnun kalırsınız. Telefon numarası:
(0216) 417 36 18. Valla kimse kusura bakmasın, manyakçasına sushi severim. Kalamış’da açıldığı ilk hafta sırdaşım İsmail Akkaya ve kız
kardeşi Tansel ile gitmiştik, henüz oturmamıştı. Cenk, sabah kalkınca bile sushi yediğinden Hai Sushi’ye gittik. Bu arada yenilik yapmışlar. Japon kültürünü ve lezzetini geleneksel damak zevkimize uygulamışlar. Dürüm usulü sushi taco’lar mönüde yerini almış. Lavaş ekmeğine sarılmış Japon baharatı ile tatlandırılmış jumbo karides, salatalık, domates eşliğinde sunulan ‘prikabi ebi’, dürüme sarılı teriyaki soslu tavuk parçacıkları, organik marul ve rengarenk dolmalık biber eşliğinde servis edilen ‘chicken tare taco’ ve dürüm içinde marine edilmiş çiğ somon, limon suyu, nane yaprakları ve salatalık ile birlikte hazırlanan ‘salmon taco’ birbirinden lezzetli. Telefon numarası:
(0216) 541 03 54. Yine Hai Sushi Bar’da gin&it, Hai-tini, French bellini, kamikaze, shangai gibi renkli meyvaların suları ile birlikte hazırlanan Martini&Cocktail’i mutlaka tadın. Yine Kalamış Marine Brasseri’de yer alan Yelken Bar’da ise keyifle içkinizi yudumlayabilirsiniz. Etiler’deki El Torito bir zamanlar favori mekanlarım arasındaydı.
Ama birçok kez yazdığım gibi yeni yerler açıldıkça insan gitmek istese de yetişemiyor. Neyse, El Torito Küçükyalı şubesi aynı zincire bağlı ama işletmesi Tezcan Turizm tarafından yapılıyor. Halkla
ilişkileri yürüten Binnur Uncu Güner hayli başarılı, buranın tanıtımı konusunda iyi şovlar yaptı. Meksika mutfağını sevenler için ideal.
Telefon numarası: (0216) 489 69 69.
Benim Anadolu yakasına geçtiğimde en çok uğradığım mekanlardan biri Bağdat Caddesi’ndeki Alchera. Buranın ortaklarından Esra Akkaya başarılı bir tiyatrocu; "Mahallenin Muhtarları" dizisinin sevimli Şirin’i. Bu yaz Alchera’nın bahçesine kokteyl bar yapmışlar. Eğer kendinize güveniyorsanız barın arkasına geçip kendi kokteyllerinizi hazırlayabilirsiniz. Yaz mönüsü de değişmiş. Zaten Esra mutfak merakı konusunda, tıpkı kendisi gibi bir tiyatro ve sinema sanatçısı olan Beyoğlu 5. Kat’ın sahibesi Yasemin Alkaya’ya benziyor. Yeni tadlar, lezzetler yaratmakta üstüne yok. Hindistan cevizli curry sosunda tavuk, tavuklu, jambonlu, meyveli, dondurmalı çeşit çeşit pancake’ler... Yalnızca mutfakta mı? Alchera’da geceler de bir başka. Salı geceleri Cubana ya da gitarıyla Sencer & Bülent sahne alıyor. Perşembe Güney Amerika gecesi. Cuma ve cumartesi DJ Burçin çalıyor. Pazarları kahvaltı keyfi ve brunch var. Üstelik açık büfe, yok yok. İsterseniz bu güzel anları özel bir odada sevgiliniz veya ailenizle paylaşabilirsiniz. Ya da iki kişilik piknik sepetinde sandöviç, tereyağ, reçel, meyve, soğuk içecekler,
20 milyon lira. Her çarşamba ve pazar saat 20.00’de Tayanç Ayaydın, Cüneyt Karadurak ve Sarp Akkaya’dan
tiyatro izleyebilirsiniz. Alchera’nın telefon numarası: (0216) 414 62 20. Selamiçeşme’den bu kez Suadiye’ye geçiyoruz. Anadolu yakasına her geçişimde uğradığım bir başka mekan sevgili arkadaşım Mehmet Kurşuncu’nun ortağı olduğu New Yorker Group’a ait ‘Coffee Shop’. Burada acayip ve her zevke uygun aromatik lezzetlerde, ayrıca yine dünyanın çeşitli ülkelerine ait zengin çeşitlilikte çay bulabilirsiniz. İçki sonrası keyifli bir ayılma için Coffee Shop’un telefonu: (0216) 363 67 32. Teşvikiye’de Milli Reasürans Çarşısı içinde yer alan George Bistro, bizim haber müdürü sevgili Mehmet Coşkundeniz’in sık gittiği ve sevdiği yerlerden biri. Ama bir sefer kazıklanmıştı, şimdi fikri nedir bilemiyorum. Öğle ve akşam yemekleriyle meşhurdu. Levent ve Rıza Büyükuğur’un ortağı olduğu Doors Grup’a ait olan George şimdi Çubuklu’da. E, Lacivert’e kadar uzanınca oraya da şöyle bir uğradık tabii. Denize sıfır, pazar günleri brunch var. İstinye’den motorlarla ücretsiz de geçebilirsiniz. Burada ‘George burger’ ve ‘fıstıklı creme-brulee’yi öneririm. Sevgili yayın yönetmenim Rifat Ababay’ın kulakları çınlasın.
O, browni ve creme-brulee’yi iyi bilir ama Çubuklu’ya kadar uzanamaz. Bugünlerde annesinin rahatsızlığı nedeniyle zaten sıkıntıda, yemek düşündüğü bile yok, kiraza talim ediyor. George’un telefon numarası:
(0216) 442 07 21. Anadolu yakası
Cemile Sultan Korusu’ndaki Es
Kandil özellikle jazz severler için
ideal. Benim bir ara Taksim’deki
The Marmara’da eski adıyla Intercontinantal’in tepesinde dinlemekten müthiş keyif aldığım Neşet-Nükhet Ruacan’ı dinleme olanağınız var. Pazarları brunch
günü. Yanılmıyorsam bir
zamanlar sevgili Seyyal Taner’in arkasında dans eden Arif Alaşan’la dans geceleri de muhteşem.
Telefon: (0216) 332 80 36.
Yılların arkadaşı, sevgili Nevda Yılmaz el attığı her işte başarıya ulaşır. Bu
kez de öyle olmuş. Anadolu yakasında yepyeni cıvıl cıvıl, bana göre bir numaralı bir eğlence kompleksi oluşturmuş. Açılışa gidememiştim. Paris’de en sık gittiğim gece kulüplerinden biri olan Paris Buddha Bar’ın ünlü DJ’i Hovvannes uçurmuş
o gece. Bir haftalık rötardan sonra nihayet gidebildim. Biraz da utana sıkıla. Nevda’ya ayıp oldu çünkü. Ama gittiğime değdi. Sahibi Kadir Kuroğlu, işletme ve halkla ilişkiler Nevda Yılmaz. Mood, Bostancı sahil yolunda. Mönüleri uzman bir isim, gurme Tuğrul Şavkay hazırlamış. Dekorasyonu Ayşegül Hotiç yapmış. Yemyeşil çimlerle kaplı bahçede sanki düşte gibisiniz. O kocaman, rahat, yumuşacık minderler, sedirler, mum ışığı altında romantizm. DJ Mert ve İlker’in müthiş müziği ile ne içtiğinizi anlamıyorsunuz, çünkü boğazınızdan alkol güzel bir lezzet bırakıp akıyor ve sizi sarhoş etmiyor. Mutfak İspanyol ve Japon ağırlıklı. Que Tapas’da yaza uygun light mönü hazırlanmış. Burada İspanyol mezeleri ağırlıkta. Fiyatlar çok iyi. Yani samimi söylüyorum;
10 milyona da 30 milyona da çıkabilirsiniz. Que Tapas’da patates içinde siyah havyar, köy ekmeği üzerine mayonezli levrek, buharda pişmiş tavuk göğsü ve taze incir soğuk başlangıçlar olarak benim tercihim. Fiyatları 3.5 ila 7.5 milyon lira arasında. Salatalarda şeftalili hindi, kuru üzümlü, cevizli tavuk, makarnalar, sıcaklarda ise İspanyol usulü karides, deniz mahsulleri çöp şiş, üzümlü ve fıstıklı köfte, naneli yoğurt sosu ile lavaş ekmeğine sarılı şiş köfte. Benim gözbebeklerim çeşitleri ve fiyatları gördükçe büyüdü. Valla Nevda’yı da patron Kadir Bey’i de kutluyorum. Yine Fujiyama Sushi Restaurant’da da büyük bir lezzet hakim. Bence Mood, Anadolu yakasını bu yaz ayağa kaldıracak hatta Avrupa yakasından da birçok insan bu fiyatlarla Mood’un müdavimi olacak. Yalnız yemekler mi, bu arada içkiyi de unutmayalım! Buz gibi bir bira,
ya da benim favori içkim Gentleman Jack, Absoluod-çilek suyu aynı ayardaki restoran ve barlara oranla
normal. Bence Mood’a bir uğrayın, bana teşekkür edeceksiniz.
Telefon numarası: (0216) 373 62 60.
Efendim, ben malumunuz Egeli’yim ve Ege yemeklerine acayip tutkunum. Sevgili arkadaşım Şerare Genca Genç, Anadoluhisarı’nda doyumsuz manzarası ve leziz mutfağı ile ‘in’ yerlerden olan Lacivert Restaurant’da ‘Ege Yemekleri’ ile ilgili özel bir bölüm açınca koştura koştura gittim. Konuklarımla Ege’ye bayıldık. Hatta o temiz hava ve muhteşem Boğaz manzarası karşısında kendimizden geçtik. Şerare bütün Ege bölgesini dolaşıp, incelemelerde bulunup, öyle kurmuş Lacivert Ege’yi. Rezene, turp otu, hardal otu, madımak, horoz soğanı bir yeşillik şöleni şeklinde geliyor masanıza. Ardından balık uçtu, domates-fesleğen soslu kabak ruloları, yalancı sarma, süt mısırlı-peynirli mücver ve finalde sütlü balık. Tüm mezeler küçük porsiyonlarla sunuluyor. Final ise
lor tatlısı ile yapılıyor. Dekorasyon Huşber Akyürek tarafından yapılmış. Müzikte Ege esintileri. Farklı bir gece geçirmek için Lacivert Ege
yeni adresiniz olabilir bana göre. Telefon numarası: (0216) 413 37 53. Evet bu pazar da bu kadar.
Kalın sağlıcakla efendim. En kötü gününüz benimkinden iyi olsun.
Yazara e-mail: