'Başarılı hissettiğim bir dönemdeyim'

Burcu Özberk, son yılların yıldızı parlayan oyuncularından biri... Kanal D’nin sevilen dizisi ‘Afili Aşk’ta başrolü Çağlar Ertuğrul’la paylaşan oyuncu, “Konservatuvar okurken hayalim, hep tiyatro yapmaktı. Hayat gerçekten sürprizlerle dolu, bu kadarını açıkçası tahmin etmiyordum” diyor. Özberk’le bayram vesilesiyle buluştuk, kariyerindeki yükselişi, yurt dışı planlarını ve projesini konuştuk.

Son dönemde ekranın aranan yüzlerinden birisiniz. Konservatuvar okuduğunuz yıllarda, bu kadarını tahmin eder miydiniz?
O yıllarda hayalim, hep tiyatro yapmaktı. Dizilerde rol alma isteğim çok yoktu fakat hayat sürprizlerle dolu... Tabii küçük yaşlarda, televizyonda izlediğim işlerde kendimi oradaki karakterlerin yerine koyduğum da olmuştur. Ama dediğim gibi hayat gerçekten sürprizlerle dolu, bu kadarını açıkçası tahmin etmiyordum.
Son projelerinizde başrolde yer alıyorsunuz. Başrol oynamanın sorumluluğu neler?
Zorlukları tabii ki oluyor. Mesela bir iş tutmadığı zaman, bu durumu hemen başrol oyuncularına yüklüyorlar. Halbuki şu an ‘Afili Aşk’ dizisinde olduğu gibi bütün birleşenler bir araya geldiği zaman işler seyirci tarafından sahipleniyor. Sorumluluklara gelecek olursak... Çok fazla sahne olduğu için zamanımızın çoğunu sette geçiriyoruz ve enerjimizin hep yüksek olması gerekiyor. Çünkü çok büyük bir ekip var ve sizden ister istemez etkileniyor.

‘Afili Aşk’ yaz döneminin en çok izlenen yapımı oldu. Bu kadar ilgi bekliyor muydunuz?
Bu projeye başlarken inancım hep tamdı. ‘Güneşin Kızları’na başlarken hissettiğim gibi hissettim. ‘Afili Aşk’ı Türk halkı çok sevdi, bizi her hafta evlerine konuk ediyorlar, bundan daha güzel bir duygu olamaz.
Canlandırdığınız Ayşe, yediği darbelerden sonra kurtuluş için ilk kez kötülük yapıyor. Peki siz darbe yediğinizde, neler yaparsınız?
Bu çok kapsamlı bir soru. Ama kinci bir yapım yok, onu söyleyebilirim. Kafamda o kişiyle çok kavga ederim ve en son bir konuşma yapıp, hayatımdan çıkartırım. O konuşma, “Bunu bana nasıl yaparsın?” gibi olmaz, “Sen bunları bunları yaptın” derim. Sonrasında dinlerim ama kararım değişmez.
Yaşadığınız zorluklarla nasıl başa çıkarsınız?
Aileme tutunarak... Onları ve kendimi hayal kırıklığına uğratmadan yaşadığım olumsuzlukları sindirmeyi ve yoluma devam etmeyi öğrendim. Tabii ki zor anlarda yanında sadece ailenin olduğunu görüp, daha olgun ve yalnız bir şekilde devam ediyorsun...
Hayatınızda nasıl bir dönemindesiniz?
Çalışıp, ürettiğim bir dönemdeyim. Sakin, huzurlu, başarılı ve öz güvenim yüksek hissediyorum.
20’li yaşlarda popüler oldunuz. Hayatınızda neler değişti?
Hayatımda hiçbir şey değişmedi, yani yaşam biçimimi ve düşüncemi etkileyecek bir değişim olmadı en azından... Sadece komik anlar yaşadığım oluyordu... Mesela bir gün, İstanbul’dan Ankara’ya otobüsle giderken yolda uyumuştum ve uyandığımda bir ailenin beni izlediğini fark ettim. Sonra birbirlerini dürtüp gülmüşlerdi. O dönem çok sık Ankara’ya gidiyordum, oyun provalarım olduğu için artık kafamı bir şeyler geçirip uyuyordum (gülüyor)...
‘Muhteşem Yüzyıl’ ve ‘Güneşin Kızları’ gibi iki fenomen projede yer aldınız. Bu sayede yurt dışında tanınmak neler hissettiriyor?
Yurt dışında tanınmak şaşkın ve başarılı hissettiriyor. Bu gerçekten gurur verici. Yaptığınız işin bu kadar sevilmesi ve sahiplenilmesi mutlu ediyor.
Yurt dışında bir kariyer hayaliniz var mı? Ya da oyunculuk eğitimi almak ister misiniz?
Yurt dışında eğitim almayı çok isterim, konservatuvar okurken hayallerim vardı. 1-2 proje daha yaptıktan sonra birkaç yıllığına yurt dışına gidebilirim. Oyunculukta eğitim almanın sonu yok, devamlı kendimizi geliştirmeliyiz ve öğrenmeye açık olmalıyız.




‘Eski bayramları çok özlüyorum’
Genellikle yaz aylarında sette oluyorsunuz. Bu sene hiç tatile gidebildiniz mi?
Bir önceki bayram tatilinde üç gün Kabak Koyu’na gidebildim, bu bayram tatilinde de Cunda’ya gideceğim. Başka tatilim olmayacağı ve kışın çalışacağım için, aile ziyareti maalesef yapamayacağım.

Eski bayramları özlüyor musunuz? Bayram sizin için ne ifade ediyor?
Açıkçası çok özlüyorum. O kaygısızlığı, tüm ailenin bir arada olmasını, kapı kapı dolaşmayı ve topladığım bayram harçlıklarıyla kendime abur cubur almayı... İnsanların yüzlerindeki gülümsemeyi görmeyi özlüyorum aslında.

‘Kendimi şaşırtmak istiyorum’
En son ‘Direniş Karatay’ filminde rol aldınız. Sinemada çok sık yer almamanızın sebebi ne?
İçinde yer almak isteyeceğim, heyecanlandığım bir proje henüz gelmedi. Uzun bir çalışma döneminden geçeceğim, kendimi zorlayacağım bir filmde oynamayı çok isterim.
Tiyatro sahnesinde olmayı özlediniz mi?
Çok özledim. Artık gün aşırı dilime vuruyor, “Tiyatro yapmak istiyorum” diye... Tatbikat Sahnesi’ndeki atmosferi yaşayacağım, o disiplinde çalışacağım ve aynı heyecanı hissettiğim insanlarla bir arada olmayı diliyorum. Ama önümüzdeki yaz oyuncu olarak kendimi şaşırtacağım, dönüştüreceğim bir çalışma içinde olmayı çok istiyorum.
Sosyal medyada büyük bir hayran kitleniz var. Sevenlerinizle iletişiminiz nasıl?
Gelen tüm yorumları elimden geldiğince okumaya çalışıyorum. Bir hediye yolladıkları zaman teşekkür etmenin yollarını arıyorum. ‘Güneşin Kızları’ndan beri benimle iletişim kuran ve destek olan güzel insanlarla farklı bir bağımız var. Ve bu sevgi her geçen gün artıyor.
Hayran kitleniz birçok sosyal sorumluluk projesine imza atıyor. Bu ne hissettiriyor?
Bilinçleri ve sevgi dolu kalpleriyle yaptıkları her iş beni onlara hayran bırakıyor. Çünkü aynı anda çok fazla insana dokunuyorlar. Bu da beni inanılmaz mutlu ediyor, çok özel ve tarifsiz bir duygu. Sosyal sorumluluk projelerine sahip çıkmaları, azimli olmaları herkese örnek olmalı, iyi ki varlar!