23.07.2024 - 13:19 | Son Güncellenme:
BRÜKSEL (AA)
1960'lı yıllarda Belçika'nın Liege kentine yerleşen ve aralıklarla yaşamını burada sürdüren Barış Manço'nun 1991 model Honda Prelude aracı, oğulları Doğukan ve Batıkan Manço tarafından üç sene önce bölgeyi vuran selde hasar almış halde bir depoda bulundu. Bunun üzerine oğulları, aracın Moda'daki Barış Manço Müzesi'ne getirilebilmesi için yasal işlemler başlattı.
25 yıldır trafiğe çıkmayarak Türkiye’ye getirilmeyi bekleyen ancak yurt dışına çıkarılabilmesi için 30 yaşını doldurması gereken araç, sponsor lojistik firması tarafından konteynerle deniz yoluyla Türkiye'ye doğru yola çıkarıldı.
"MEKANİK KISMINDA AĞABEYİMDEVREYE GİRECEK"
Batıkan Manço, Belçika ve Türk makamlarının işbirliğinde yürütülen 6-7 aylık sürecin sonuna gelinmesinden duyduğu memnuniyeti ifade ederek, "Ben buradan gönderiyorum, ağabeyim (Doğukan Manço) orada karşılayacak" dedi.
Manço, "Aracın varmasından sonra bir süreç daha var. Mekanik kısmında ağabeyim devreye giriyor. Rötuşları olacak. Aracın sağlığı için çalışır hale gelecek ama trafiğe çıkmayacak. Barış Manço Müzesi’nde sergilenecek" şeklinde konuştu.
"BANA BELÇİKA'DAKİ YAŞAMIMIZI İFADE EDİYOR"
Araç, olması gereken yere gidiyor. Tüm Barışseverler için yerine getirmek istediğimiz bir görevdi. Barış Manço’nun yaşamına dair ipuçları o müzede sergileniyor. Dolayısıyla aracın yeri, Barış Manço Müzesi. Bu araç bana Belçika’daki yaşamımızı ifade ediyor. Ağabeyim ve ben burada doğduk, okula burada başladık. Bizim buradaki aracımızdı.
"MUAZZAM BİR TATİLDİ"
Manço, aracın ailesinin Türkiye tatillerinde kendilerine eşlik ettiğini dile getirerek, unutamadığı bir anısını şöyle paylaştı:
Bir defasında dönüş yolunda, babam ve ağabeyim İzmir’den yola çıkarak aracı İtalya’ya getirmişlerdi. Onların yolcuğunu hep kıskanmışımdır. İtalya’da buluştuk, orada tatil yaptık. Yolun gerisini Belçika’ya karadan gittik. Bu araçtaki en uzun yolculuğum o. Muazzam bir tatildi. En güzel anılarımın arasındadır. Uzun bir yolda bir baba ve iki oğlu yolculuktaydık.
"BABAM BU ARACI ANNEM İÇİN ALMIŞ"
Manço, bu araçla annesinin ağabeyi ile kendisini okula götürüp getirdiğini, kısa mesafe birçok gezi yaptıklarını anlattı. Babasının koleksiyonculuğunu da anımsatan Batıkan Manço, bu araç örneğindeki gibi sadece klasik değil spor modellere de ilgisi olduğunu belirtti.
Aslında bildiğim kadarıyla bu aracı babam, annem için almış. Ancak babamın Japon kültürüne olduğu kadar, Japon teknolojisine de merakı vardı. Tesadüfen alınmış bir araç değil. Arabadan anlıyordu kendisi.
"BARIŞ MANÇO, TÜRKİYE VE BELÇİKA'YI BİRLEŞTİRMEYE DEVAM EDİYOR"
Aracın uğurlanması için orada bulunan Brüksel Başkonsolosu Umut Deniz, "Bugün bizim için çok büyük bir gün. Rahmetli Barış Manço’nun yıllar önce Belçika’da kullandığı arabasını Türkiye’ye gönderecek bir girişimin başlangıcındayız. Barış Manço bizim için Türkiye-Belçika arasında kurduğu köprülerle yıllar önce gönüllerde yer etmiş bir insan. Hepimiz onun şarkılarıyla büyüdük ama sanatçı kimliğinin bu iki ülke arasında güzel işlere imza atarak daha da pekiştirdiğini düşünüyorum" ifadelerini kullandı.
Bu senenin Türkiye-Belçika İşgücü Anlaşması’nın 60'ıncı yıl dönümü olduğuna değinen Deniz, "Barış Manço’nun böyle bir yılda bu sembolleri kuvvetlendirerek etkinliklerin merkezinde yer alması bizi ayrıca mutlu ediyor. Kısa süre önce Liege’de Manço’nun anısına yapılan duvar resminin açılışı yapıldı. Barış Manço, Türkiye ve Belçika’yı birleştirmeye devam ediyor. Bu güçlü sembolü hep beraber yaşatmaya devam edeceğiz." açıklamasını yaptı.
"GURUR VERİCİ BİR DURUM"
Sponsor firma Barsan Global Lojistik Benelüx Direktörü Mehmet Can Günaydın, böyle bir projenin parçası olmaktan duyduğu mutluluğu ifade etti: Liege’de eski bir depoda sel nedeniyle kötü bir haldeydi. Oradan aracı Batıkan ve Doğukan beylerin yönlendirmesiyle teslim aldık. Temizlik işlerinden sonra depomuzda muhafaza etmeye çalıştık. Türkiye Cumhuriyeti Ticaret Bakanlığının desteğiyle evrak işlemleri tamamlandı. Bizim için gurur verici bir durum" şeklinde konuştu.
"EN BÜYÜK HAYALLERİMİZDENDİ"
Barış Manço’nun ağabeyinin eşi Ebru Alkan Manço da aynı firmada proje yönetmesi vesilesiyle aracın transferiyle ilgili sürece ön ayak olduğunu belirterek, "Arabanın Türkiye’ye gitmesi en büyük hayallerimizdendi. Transfer işlemleri fikrin ortaya çıkması üzerine kısa sürede halledildi. Süreç bizi çok duygulandırdı" dedi.