23.01.2017 - 02:30 | Son Güncellenme:
SENEM AYDIN - senem.aydin@milliyet.com.tr
Aynur Aydın’ın hikayesi, Almanya’dan Türkiye’ye uzanıyor. Yurt dışında başarılı işlere imza attıktan sonra İstanbul’a dönüş yapan şarkıcı, başarısını çalıştığı aranjörlere bağlıyor. Aydın’la müzik çalışmaları ve aşk hayatı üzerine konuştuk.
- Yeni albümdeki ‘Damla Damla’ parçanızla İspanya’da müzik listelerinde yer aldınız. Şimdi de Arap ülkelerinin dikkatini çektiniz. Dünya çapında ünlü bir isim olmak hayalleriniz arasında var mıydı?
Müziğe İngilizce şarkılar söyleyerek başladım. Hayatım boyunca da hep global bir sanatçı olmak ve ülkemi başarılı bir şekilde temsil etmek istedim. Bundan daha güzel bir şey var mı? Yoktur herhalde diye düşünüyorum. Hele ki şu zamanlarda her şeyden çok buna ihtiyacımız var. İnşallah en kısa zamanda ülkeme barış ve huzur gelir.
- Birçok şarkıcı yurt dışına açılmak istiyor, ancak ilerleyemiyor. Sizin sırrınız ne? Yurt dışında büyümek mi?
Bilmiyorum ama çalıştığım aranjörlerimin hepsi zaten dünya starlarıyla çalışıyor, sanırım bu yüzden. Zaten 1-0 önde başlıyorum, durum böyle olunca da öncü bir sound yakalıyorum. ‘Emanet Beden’in aranjörü Moh Denebi, şu an Lara Fabian
albümünü bitirdi.
- En başa dönersek, sizi kim keşfetti?
Kendim (gülüyor). Okul zamanlarımda “Bakın, sesim çok güzel di mi?” deyip bağıra bağıra şarkı söylerdim. Arkadaşlarım da beni kırmamak için “Evet” derlerdi,
o kadar bağırmayla da sanırım sesim gelişti. Üç yaşında “Sanatçı olacağım” dedim. 40 kere bir şey derseniz, oluyormuş gerçekten.
- Müziği seçtiğiniz için babanızla üç yıl konuşmamışsınız. Şarkıcılık yapmanızı neden istemedi?
Aslında ödenen bedeller onu çok korkuttu. Başıma kötü bir şey gelecek diye endişelendi, haksız da sayılmaz. İyi ki şirketim Seyhan Müzik oldu. Yapımcım Bülent Seyhan, ilk günden kol kanat gerdi ve koruma altına aldı. Ablamın “Aynur’u burada, yalnız size emanet ediyorum” sözünü gerçekten ciddiye aldı. Birlikte çalıştığım ekibim, ailem oldu. Onun için babamı haksız çıkarttım ama herkes benim kadar şanslı olamayabilir.
- Özel hayatınızda kimsenin olmadığını söylemişsiniz. Aşk konusunda şansız olduğunuzu düşünüyor
musunuz?
Aslında değilim. Almanya’da uzun süreli bir ilişkim vardı ve sonu güzel bitmedi. Sanırım o biraz aşka küstürdü ama 2017’den aşk diledim. Çok uzun süre yalnızdım, artık yeter!
- Nasıl bir adam sizi etkiler?
Merhamet çok önemli ve tabii ki zeki erkeklerden hoşlanırım. Bir de biraz yakışıklı olsun isterim, birazdan daha da fazla olabilir tabii (gülüyor).
- Aşk için hiç kendinizden ödün verdiniz mi?
Eski nişanlım futbolcuydu. Yedi sene içinde, dört ülkede yaşadık. Bu soruyu kocaman bir evetle cevaplayabilirim.
‘Yeni klip yolda’
- Kariyeriniz adına başka neler hedefliyorsunuz? Sırada neler var?
‘Emanet Beden’ albümüm için iki klip daha çekmeyi düşünüyoruz. Şubat ayında ‘Anlatma Bana’ şarkısını yayınlayacağız. Video, geçen sene Stockholm’da çekildi. Yaz aylarında bir single çıkarmak istiyoruz, çalışmalar sürüyor. Sonra Almanya’da İngilizce bir single çıkartacağım, ardından da İngilizce albüm hazırlıklarına başlayacağım. Aslında albümün bir bölümü bitti bile. Onun dışında konserler devam ediyor.
‘Oyunculuk teklifleri alıyorum’
- Evlilik, planlarınız arasında var mı?
Şu an için yok ama hayat bu, her an her şey olabilir.
- Oyunculuk yapmayı hiç düşündünüz mü?
Aslında komedi ilgimi çekiyor. Teklifler de geldi. Yakında öyle bir projede yer alabilirim.
- Kendinizi güzel buluyor musunuz?
Zaman zaman evet... O gün kendimle barışıksam, keyfim yerindeyse güzel buluyorum. Değilsem “Aman Allah’ım bugün çirkinlikten ölüyorum” deyip aynalardan uzak yaşıyorum. Esprili insan, dünyanın en güzel insanıdır.