Moda haftalarının en yoğun takvime sahip, son ayağı Paris Moda Haftası, benim için Guy Laroche defilesiyle başladı. Markanın yenilenen GL logosunun ağırlıkta olduğu toprak tonlarındaki parçalar favorilerimdendi... Logonun toprak tonları ve beyazla birlikteliği oldukça dikkat çeken ve zengin bir görünüm ortaya koyuyordu. Yine beyazın ağırlıkta olduğu gömlek elbiseler, tulumlar ve asimetrik kesimlerin eşlik ettiği elbiseler, defilede öne çıkan detaylardandı... Jean kumaşından farklı deliklerin eşlik ettiği parçalar ise en iddialıları olarak adını defileye yazdırdı.
Zadig X Kate
İlk akşam, Paris’in en sevdiğim meydanlarından Place Vendome’da yer alan Ritz Otel’de çok keyifli bir etkinlikle devam etti. Lou Doillon’ın buğulu sesiyle sahnede olduğu gecede Kate Moss ile eğlendik. En sevdiğim markalardan biri Zadig Voltaire, ancak bu kadar cool ve stil sahibi ikonik isimlerle bizi bir araya getirebilirdi.
Uma Wang
İkinci gün Uma Wang defilesiyle devam etti. Tek söyleyebileceğim şey, harika kumaşlar, müthiş işçilik, çok farklı ve rahat silüetler... Kendine has duruşunu her sezon en kaliteli şekilde sürdüren marka yine göz doldurdu.
Ann Demeulemeester
Kendine özgü stilini en belirgin şekilde koruyan markaların başında gelen Ann Demeulemeester, yine ilkbahar/yaz sezonunu siyahların, farklı kesimlerin, asi ve seksi bir duruşun ağırlıkta olduğu bir koleksiyonla karşılıyor. Öykü Baştaş’ın da yürüdüğü defile model seçimi, mekan seçimi ve tüm enerjisiyle kendine özgü o stili yansıtıyordu. Siyahtan vazgeçemeyenler bu markayı keşfetsin...
Le Market
Paris’in en önemli alışveriş merkezlerinden biri Printemps, kadın bölümünün dördüncü katında yeni bir corner açtı. Bu bölümde son dönemin en çok sevilen markalarının ürünleri satılıyor. Sosyal medyada da çok ilgi gören, tüm bu başarılı ve giyilebilen markaların en hit ürünlerinin bir arada bulunması harika! Harika olan başka bir şey de Le Market’i oluşturan markaların arasında üç Türk markası da var. Pop See Cul, In The Mood For Love ve Manu Atelier... Bu markalarla orada karşılaşmanın ne kadar gurur verici olduğunu anlatamam... Bravo!
Sınır ötesi adım
Manu demişken, markanın Paris Moda Haftası boyunca koleksiyonunu sergilediği showroom’u da ziyaret etme şansını yakaladım. Çok farklı renkte ve tasarımda yeni çantalar, sezon için hazır. Çantalarıyla zaten hepimiz aşk yaşıyoruz. Ama ayakkabı konusunda da ne kadar başarılı ve iddialı olduklarını orada bir kez daha anladım. Zira çok fazla alternatif, en göz alıcı şekilde karşımdaydı. O alanda da en sağlam adımlarla fark yaratmaya geliyorlar!
En ışıltılı zamanlama
Işıltılı aksesuarlarıyla hepimizin yakından tanıdığı Swarovski, Paris’te ışıltılı bir davetle bizleri ağırladı. Yeni koleksiyonunda giyilebilir parçaların ve görkemli saç aksesuarlarının da yer aldığı markanın saatlerinin 20’nci yılını kutladık. Adeta ışıltılı bir bilezik gibi kullanabileceğiniz bu saatleri mutlaka keşfedin. Paris Moda Haftası’nın benim için her daim en favori defilesi olan Elie Saab ile ilgili detaylar için önümüzdeki haftayı beklemede kalın.