Asena Sarıbatur

Asena Sarıbatur

asenasaribatur@hotmail.com

Tüm Yazıları

Moda ve tekstil, dünyaya en çok zarar veren ikinci sektör olarak varlık gösterirken bu duruma yıllarca tepkisiz kalmış markalar, tasarımcılar tüketimin daha da artması, hızlı moda markalarının hayatımızın merkezine yerleşmesiyle daha da üst boyutlara çıkan bu zararı gözlemleyip, daha bilinçli hareket ediyor bir süredir... Moda dünyası artık daha az tüketmek gerektiğini, vintage ve ikinci el alışverişe odaklanmanın faydalarını konuşuyor. Moda ve tekstil, dünyaya en çok zarar veren ikinci sektör olarak varlık gösterirken bu duruma yıllarca tepkisiz kalmış markalar, tasarımcılar tüketimin daha da artması, hızlı moda markalarının hayatımızın merkezine yerleşmesiyle daha da üst boyutlara çıkan bu zararı gözlemleyip, daha bilinçli hareket ediyor bir süredir... Moda dünyası artık daha az tüketmek gerektiğini, vintage ve ikinci el alışverişe odaklanmanın faydalarını konuşuyor. Yavaş moda birçok marka tarafından benimsenen bir kavram. Modanın bir yandan yaratıcılığa odaklanan fakat öte yandan dünyaya zarar veren duruşu artık kabul edilebilir bir durum değil. Tam da bu yüzden birçok mecra, marka ve oluşum bu zararı yok etmek ya da minimize etmek için çalışmalar sürdürüyor. Fashion System dergisi, çok şanslıyız ki hem ülkemizde hem de dünyada söz konusu olan bu çalışmalara yer veriyor. Son sayısını okurken yakaladığım bazı detayları sizlerle paylaşmak istiyorum.

Haberin Devamı

Zorunlu uygulamalar

Sürdürülebilirlik artık resmi kurumlar, moda haftalarını organize eden oluşumlar tarafından da desteklenerek bir kural haline getiriliyor. Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Gelişim Hedefleri, markaların tüm üretim süreçlerindeki zararı en aza indirmeyi hedefleyen bir duruş sergiliyor. Geçtiğimiz haftalarda Kopenhag Moda Haftası ile ilgili bu gelişmeden size bahsetmiştim. Moda haftasının yöneticileri, tasarımcılara sürdürülebilirlikle ilgili bazı detayları zorunlu kılan, sürdürülebilirliğe önem vermemizin gerektiğine odaklanan açıklamalarda bulunmuşlardı. Tüm bu gelişmeler konunun önemini ortaya koyuyor.

Haberin Devamı

Kiralama sistemi

Kopenhag demişken sizinle paylaşmak istediğim bir diğer detay, yine aynı şehir çıkışlı marka Ganni’nin sürdürülebilirlikle ilgili duruşu... Marka çok şeffaf şekilde ‘Ben sürdürülebilir bir moda markası değilim’ diyor. Bir ‘moda markası’ olduğunu ifade ediyor. Fakat tüm sürecin zararının da farkında... İşte bu yüzden Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Gelişim Hedefleri’ne uyduklarını ifade ediyor. Amaçları üretim süreçlerini takip edip, denetleyerek, dünyadaki karbon ayakizlerini azaltmak. Bu bilinçle her aşamada sorumlu davranıyor ve başlattıkları yeni bir sistem var. Kiralama sistemiyle çalışan GANNI Repeat platformunu hayata geçirdiler.Bu sayede, tüketiciyi durmaksızın yeni olana iten sistemden uzaklaştıran bir iş modeli oluşturuyorlar. Ayrıca Birleşmiş Milletler ile başlattıkları ‘Lab’ projesi söz konusu. Çevreye verdikleri zararın minimumda olduğu çok yönlü bir koleksiyon üzerine çalışmalarını sürdürüyorlar. Tüm bu gelişmeler umut verici. Fashion System dergisinin varlığı da... Bizi böyle içeriklerle buluşturduğu için çok teşekkürler.

Haberin Devamı

Bute Apparel

Bir teşekkür de Yasemin İpek’e... Yakın bir zaman önce bizi harika bir markayla buluşturdu: Bute Apparel. Sürdürülebilir modayı temeline koyan, harika işçiliği, İtalya’dan ithal edilen iplikleriyle daha ilk andan fark yaratan bir marka o. Rahatlığı ve aynı zamanda cool bir görünümü en renkli şekilde sunan markayı takibe alın!