Tunca Bengin

Tunca Bengin

tunca.bengin@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

CHP’de verilen üçlü fotoğraflar ve Genel Başkan Özgür Özel’in söylemlerine bakıldığında partide asayiş berkemal, birlik-beraberlik havası hâkim, herkes mutlu-mesut. Ama hâlâ bitmeyen Ekrem İmamoğlu mu yoksa Mansur Yavaş mı tartışmalarına bakıldığında, kafa karıştıran noktaların giderilmediğini de ortada... Cumhurbaşkanlığı adaylığı zaten ilan edilen İmamoğlu tek seçenekli sandık kurgusuyla taraftar desteğini ortaya koymak ya da daha da artırmak amacıyla il il dolaşıyor, Yavaş ise bu aralar sık sık kameraların karşısına geçiyor. Gazeteciler soru yönelttiği için cevap vermek anlamında değil, farklı etkinliklerle bilerek isteyerek... Yani onda da hafiften taktik değişikliği söz konusu. Yaptığı her konuşmanın içerisinde de “adaylıktan vazgeçmiş değilim” mesajı veriyor ısrarla. Tabii, öncelikle de daha seçime en azından 2-3 yıl olduğu, şimdi vatandaşa, oylarını aldığı Ankara seçmenine hizmet etmek vurgusuyla... Ardından da “günü, zamanı geldiğinde anketlere bakarak, bu konudaki fikrimizi kamuoyuyla paylaşacağız” diyor. Yani ön seçim yapabilirsiniz, İmamoğlu’nu aday gösterebilirsiniz, hatta öncesinden ilan edebilirsiniz ama bu benim çekileceğim anlamına gelmiyor mesajını düzenli olarak her fırsatta veriyor Yavaş...

Haberin Devamı

***

Dolayısıyla İmamoğlu’nun bugünkü Ankara programı doğrudan Yavaş’ı da ilgilendiren bir durum aslında... Yavaş o toplantıya katılsa da katılmasa da... Katılsa cumhurbaşkanlığı adaylığında bütün seçenekler masada diyen Yavaş adına bu İmamoğlu’na yekten destek anlamına gelir ve kendisi açısından tutarsızlık olur... Katılmasa parti meclisi ve örgüt üzerinde zaten İmamoğlu lehine var olan ve alenen Yavaş’a da hissettirilen ağırlık daha da tetiklenebilir. Oyun bozan, parti disiplinine aykırı davranışlar içinde bahaneler odaklı olası manipülasyonlarla... Dolayısıyla bu toplantı Yavaş’ı zora, sıkıntıya sokmak için yapılan bir organizasyon daha çok sanki... Zira birinin fedakarlık yapması lazım ve buna her iki taraf da yanaşmıyor. Yapmadığı için de PM, örgüt üzerinden ağırlık konularak İmamoğlu’nu öne çıkarma ve Yavaş’ın harekat alanını daraltma hesabı var gibi... Hem de en baştan beri... CHP’deki müesses nizamın tercihi İmamoğlu’ndan yana, Yavaş’a da fedakarlık yapan taraf sen ol baskısı yani... Bu durumda da CHP açısından yanıtı son derece kritik soru da şu elbette:

Haberin Devamı

Günü zamanı geldiğinde Yavaş, İmamoğlu’na alternatif aday mı olacak, yoksa “bak anketler ortada sen çekil ben aday olayım mı” diyecek?

Yavaş’a yakın kaynaklara göre ikinci seçenek... Çünkü Yavaş, CHP’den ayrılmayacağını her yerde, her fırsatta söylüyor. Seçimlerde kazanabilme aritmetiği de bunu gerektiriyor zaten... Onun içinde Yavaş, kimseyi kırmıyor, karşısına almıyor, tepki çekmeme odaklı sessiz, sakin, bir sabır stratejisi yürütüyor...

Ama CHP içinden gelen seslere kulak verildiğinde ise İmamoğlu’nun siyasi yasaklı pozisyona düşme ya da diploma iptali olasılığı dışında Yavaş’a yeşil ışık yakma durumu pek söz konusu değil. Öyle bir olasılıkta dahi Yavaş’ın değil Özel’in CHP Genel Başkanı olarak doğal adaylık formülünün öne çıkacağı konuşuluyor. Hatta asıl kurgunun bu olduğunu iddia edenler de var. Özel, her ne kadar istemiyorum dese, öyle görünse de...

Haberin Devamı

***

Yani CHP’deki müesses nizamın tercihi Genel Başkan Özel’in sık sık yaptığı futbol tanımlamalarıyla takımın iki forvetinden İmamoğlu sahada, tribünlere, taraftara oynuyor, kadro dışı kalan diğer forvet Yavaş ise tek başına antrenmanda, finale hazırlanıyor... Mağduriyet kurgulu oyun taktiğine bakıldığında da taraftarın gözünde kimin daha mağdur pozisyonda olduğu kritik önemde...