Yeterli miktarda yenilen, insan ya da hayvan sağlığını olumlu yönde etkileyen mikroorganizmalara 'probiyotik' denir. Bir kaşık kefirde 70-100 milyon arası probiyotik bakteri bulunur. Erişkin bir insan bağırsağında 100 trilyon (1,5 kg) faydalı bakteri ve mantar bulunur. Faydalı bağırsak mikropları (probiyotikler) çeşitli yararları yanında dış ortamdan gelen zehirli maddelerin kana geçmesini engelleyen koruyucu bir bağırsak tabakası oluştururlar. Bağırsaktaki sağlıklı mikrop dengesinin, zararlı mikroplar lehine değişmesi, yani bağırsaktaki mükemmel dengenin bozulması çok sayıda hastalığa yol açar. Çeşitli hastalıklar ve antibiyotik ilaçların kullanımı bağırsak florasındaki yararlı bakterilerin yaşamasını engeller ve faydalı bakterilerin yok olmasına sebep olur. Bu gibi durumlarda probiyotik bakteriler içeren yada probiyotik bakteri üretimine destek olan gıdaların tüketilmesi gerekir. Bunların başında ise fermente süt içeceği olan kefir gelmektedir. Kefir, sütün kefir taneleri veya kültürü ile fermantasyonu sonucu oluşan; ferahlatıcı, ekşimsi ve hafif asidik tatta fermente bir süt içeceğidir. Kefir doğal bir gıdadır. Üretiminde herhangi bir katkı maddesi kullanılmaz. Tamamı vücut için yararlı bir bakteri kültürü ve süt ile fermantasyon sonucu oluşur. Kefir her yaş grubundaki insanlar için uygun bir içecektir. Bir yaş altı çocuklardan yaşlılara kadar herkes kefir içebilir. Vücudumuz için gerekli olan karbonhidrat, protein, yağ, vitamin ve mineraller gibi pek çok besin öğesi kefirde mevcuttur. Bu besin öğeleri sağlıklı beslenmenin temel taşlarındandır. Her gün bu besin öğelerinin her birinden almak zorundayız. Kefir özellikle çocukluk, hamilelik, emziklilik ve yaşlılık dönemlerinde vücudun ihtiyaç duyduğu mükemmel bir gıdadır. İçeriğindeki kalsiyum çocuklarda kemik ve dişlerin gelişmesi ve korunması için faydalıdır. Emzikli annelerin süt salınımını arttırır. Ayrıca çocukluk, ergenlik ve hamilelikte artan protein ihtiyacının karşılanmasını sağlar. Kadınlarda menopozdan sonra görülen osteoporozun önlenmesi için kullanılabilir. İçindeki vitamin ve mineraller sayesinde yaşlılık döneminde vücut direncini arttırır. Kefir ishale yol açan E.coli ve Salmonella gibi patojen mikroorganizmalara karşı antimikrobiyel etkisiyle onların gelişimini önlemekte ve ishale iyi gelmektedir. Laktik asit bakterileri ve mayaların mikroflorada bulunmalarından dolayı, kefir dış kaynaklı bağırsak mikroorganizmalarına karşı yüksek derecede antibiyotik etki gösterir. Düzenli tüketildiğinde hafif bir gevşeme ve uyku hali verir. Kefirin depresyonu azaltıcı etkisi triptofan, magnezyum ve kalsiyum içeriğinin yüksek olması ve bunların kaslardan laktik asidi atmasına bağlanmaktadır İçerisinde bulunan fosfor sayesinde, hücre gelişimi ve enerji ihtiyacının karşılanması için karbonhidratların, yağların ve proteinlerin kullanımında kolaylık sağlamaktadır.