TEDAVİDE CERRAHİ MÜDAHALE ŞART DEĞİL
Tam idrar tahlili ve üriner sistem ultrasonografisi gibi yöntemlerin hastalığın tanısının ilk basamağını oluşturduğunu dile getiren Doç. Dr. Neşe Karaaslan Bıyıklı, “Eğer taş milimetre boyutlarında ise ve ağrı, tıkanma, enfeksiyon ya da kanama gibi belirtiler yoksa ultrasonografi veya idrar testleriyle hastanın takibine devam ediliyor. Bu aşamada bol su içilmesi, meyve ve sebzeden zengin bir diyet uygulanması ve paketli gıdalardan kaçınılması önemli. Taşın kendiliğinden düşme olasılığı yoksa ve ciddi bir tıkanıklığa sebep olmuşsa cerrahi tedavi yöntemlere başvurulabiliyor. Böbrek taşı olgularının yüzde 30-60’ı tedaviden sonra tekrarlayabilme özelliğine sahip. Bu nedenle yakın takipten vazgeçilmemeli” bilgilerini verdi.