Dermatoloji Uzmanı Doç.Dr. İlkin Zindancı güneşin yaşam kaynağı olduğunu ancak kabul edilebilir düzeyin üzerinde güneşe maruz kalındığında özellikle deride çok sayıda olumsuz etkinin görülebildiğini anlattı. Bu nedenle güneşin zararlı etkilerinden korunma konusunda bilinçli ve dikkatli olunması gerektiğini, kısa dönemde kızarma, güneş yanığı ve lekelenmenin, daha uzun dönemlerde ise deride incelme, kuruma, kılcal damarlarda belirginleşme, erken yaşlanma ve kanser oluşumu gibi istenmeyen etkiler oluşabileceğini vurgulayan Zindancı, şunları kaydetti: Ayrıca bazı deri hastalıklarının güneşlenme sonucu alevlenebileceği unutulmamalı. Özellikle çocuklar, yaşlılar, açık renk gözlü ve açık tenli kişiler ile güneşle artan deri hastalığı olanlar güneşin zararlı etkilerine karşı daha duyarlıdır. Alınacak en önemli tedbir yazın güneş ışıklarının en dik olduğu saatler olan 10.00-15.00 arasında güneşten kaçınmaktır. Özellikle riskli gruptaki kişiler dışarı çıkması gerekiyorsa uygun şekilde giyinmeli ve güneş koruyucu kullanmalı. Doç.Dr. İlkin Zindancı, güneş koruyucuların, deriye sürüldüğünde bariyer oluşturarak güneşten gelen zararlı ultraviyole (UV) ışınlarının deriye ulaşmasını önleyen, böylece deriyi koruyan losyon ve kremler olduğunu ifade ederek şunları kaydetti: Güneş koruyucu filtreler, kimyasal (organik ) ve fiziksel (inorganik) filtreler olmak üzere iki gruba ayrılır. Fiziksel güneş koruyucular bariyer oluşturarak güneşten korur. UV ışınlarını yansıtır veya dağıtır. Kimyasal (organik) güneş koruyucular ise UV ışınını içine alıp ısı enerjisine dönüştürerek koruyucu etki gösterirler. Yeryüzüne ulaşan güneş UV ışınları UVA ve UVB olmak üzere 2 türlüdür. İki ışık türü de ayrı etkilere sahiptir. Tek bir güneş filtresinin hem UVA hem de UVB'ye karşı yeterli koruma sağlaması mümkün olmadığı için güneşten koruyucu ürünlerin içinde birçok fiziksel ve kimyasal UV filtresi kombine olarak bulunur. Hem fiziksel hem de kimyasal güneş koruyucuların nadir de olsa yan etki yapabileceğini belirten Zindancı, en sık olarak uygulanan alanda irritasyon ve alerjik reaksiyon görülebildiğini kaydetti. Zindancı, bazı güneş koruyucuların, özellikle de yağlı bazlı taşıyıcı içerenlerin komedon (kara nokta) yapıcı etkiye sahip olduğunu, sivilce oluşumunu alevlendirebildiğini ifade ederek fiziksel koruyucuların kullanıldığında kalın bir tabaka oluşturduklarını, bu nedenle görüntülerinin kozmetik yönden rahatsız edici olabileceğini söyledi. Zindancı, Son zamanlarda kimyasal güneş koruyucuların deride minimal hormonal ve kanserojen yan etkileri olabileceğinden bahsedilmekte ve 'Sadece fiziksel güneş koruyucu mu kullanılmalı? soruları gündeme gelmektedir. Bu konuyla ilgili yapılmış çalışmalar mevcuttur ancak sonuçlar henüz tartışmalıdır. Unutulmamalıdır ki sadece fiziksel güneş koruyucuların etki süresi kısadır ve tek başına yüzde 100 koruma sağlayamaz. Bu nedenle yeni nesil güneş koruyucular testlerden geçirilmiş, minimal riskli, koruma oranı yüksek, kombine ürünlerden oluşmaktadır değerlendirmesini yaptı.