İyiliği yapmak yetmez, zarafetle de yapmak gerekir!
Kimi zaman iyi olmanın saflık olarak görülebildiğini ama iyi olmanın her zaman anlamlı olduğunu kaydeden Prof. Dr. Tayfun Doğan, “Toplumda pek çok olumsuzluk olsa da iyi insan olmayı seçmek ve iyilik yapmak, kendimize ve başkalarına olumlu katkılar sağlar. Mario Levi'nin belirttiği gibi, bunca kötülüğün olduğu bir dünyada iyilik yapmak ve iyi olmak isyan etmek gibidir ve bir enayilik değil, güçlü bir duruştur. Pek çok kötülük var olsa da etraf kötü insanlarla dolu olsa da iyi insan olmaktan vazgeçmemek gerektiğini düşünüyorum. Ancak iyilik yaparken, karşı tarafın onurunu korumak da oldukça önemlidir. Yaptığımız iyilik kişi üzerinde bir yük hissettirmemelidir. Yani sadece iyiliği yapmak yetmez, onu zarafetle de yapmak gerekir” dedi.
İyilik, genetiği de etkiliyor…
Prof. Dr. Tayfun Doğan, iyilik yapmanın psikolojik ve fiziksel sağlığımız üzerindeki etkisine de değinerek, şöyle devam etti: “İyilik yapmak sadece başkalarına değil, aynı zamanda iyilik yapan kişiye de mutluluk getiriyor. Yapılan araştırmalara göre, iyilik yapan insanlar, iyilik görenlerden daha mutlu oluyor. İyilik, kişinin içsel tatminini artırarak genel mutluluğunu pekiştiriyor. Sadece iyilik yapmak değil iyiliğe şahit olmak da aynı şekilde insanları mutlu edebilmektedir. Hatta geçmişte yaptığınız bir iyiliği hatırladığınızda bile sanki şu anda iyilik yapıyormuşsunuz gibi kendinizi iyi hissedersiniz ve mutlu olursunuz. İyilik yapmanın fiziksel sağlığa da olumlu etkileri var. Düzenli gönüllülük faaliyetlerinde bulunan kişilerin, yaşlılık dönemlerinde ölüm riski azalmaktadır. Ayrıca, başkalarına yardım etmek, kalp sağlığı üzerinde de olumlu etkiler yapmaktadır. Yapılan araştırmalar, iyilik yapmanın gen ifadesini bile olumlu yönde etkileyebileceğini ortaya koymuştur.”