Spor, sadece fiziksel sağlık için değil bütünsel sağlık gelişimi için önemli bir kavramdır. Spor yapan çocuklar deneyimlerini, yaratıcılıklarını geliştirip sorumluluk duygusunu kazanırlar. Yardımlaşma ve iş birliği yapma, arkadaşlarına, aileye ve çevresindeki insanlara saygı gösterme gibi sosyal davranışları kazanarak benlik gelişimlerine de katkı sağlar. Ancak günümüzde sporda özelleşme dönemi öncesinde çocukların zevk ve eğlence ile yapmaları gereken spor uygulamalarının yerine kazanma hırsının olduğu ve aşırı yüklenme sonucu gelişimlerini zedeleyen çalışmalara ağırlık veriliyor. Bu noktada özellikle okul öncesi dönemde bilinçle yapılması gereken hareket eğitiminin ve spor bilincinin ailelere ve çocuklara aşılanması gerekiyor. Aksi takdirde çocuğun spor dalından uzaklaşmasına, branşta özelleşmeye erken gidilmesi sonucu spor hayatının erken sonlanmasına sebep olacaktır. Çocuklar belli bir yaş aralığında değil, her yaşta fiziksel aktivite içerisinde bulunmalı. Özellikle okul öncesi dönemdeki çocuklara kazandırılan fiziksel aktivite alışkanlığı ergenlik dönemi ve yaşamın sonraki evrelerine yansıyor. 0-6 yaşa kadar fiziksel yeterliliğin amacı temel hareketleri öğrenmek ve bunları oyun içinde bağlantısını kurmaktır. Bu aşamada yapılan fiziksel aktiviteler çocukların; beyin işlevi, kaba motor becerileri, duygusal ve sosyal gelişimleri, benlik saygısının gelişimi, stresin azalması, kemik ve kas kuvvetinin gelişerek uygun postürün sağlanması, motorik özelliklerin (esneklik, kuvvet, dayanıklılık, koordinasyon ve sürat) gelişmesi ve böylece uygun spor dallarına erişimin kolaylaşmasını sağlar. Temel becerilerin kazanıldığı 2-7 yaş döneminde çocuklar yeteneklerini keşfetmeye meraklıdır. Bu yaş döneminde çocuklara yürüme, koşma, atlamalar, sıçramalar, odak noktasına fırlatmalar, topa vurma, tırmanma, yüzme, dans etme, bisiklete binme gibi temel hareketlerin olduğu oyun formunda hazırlanan aktiviteler ile spora hazırlık süreci uygulanmalı. Gelişim dönemlerini düşündüğümüz zaman 2 yaşındaki bir çocuğun lokomotor ve stabilite seviyesi başlangıç evresindedir. 3-4 yaşlarında kontrol ve ritmik koordinasyonunda gelişme sağlandığında yapması istenen aktiviteleri daha kontrollü ve uygun şekilde yapmaya başlar. 5-6 yaşlarına geldiğinde ise verilen temel hareket eğitimi sayesinde olgunluk evresine ulaşmış olur. 6 yaşından itibaren çocuklar belirli bir spor dalında özelleşme evrelerine göre antrenman yapabilirler. Bu bağlamda bu yaş grubundaki çocukların belirli bir sporu öğrenmek ve bir teknik elde etmek için belirli fiziksel ve zihinsel gelişime ulaştıkları doğru bir zaman olarak kabul edilir. Eğer çocuğa okul öncesi dönemde koşma, fırlatma, sıçramalar ve tırmanma gibi temel hareketler yeterli düzeyde yaptırılmazsa çocukların bireysel ve takım sporlarını beklenen şekilde yapabilmesi beklenemez. Temel hareket dönemi ve becerileri baz alındığında okul öncesi dönemde uygun temel spor branşları yüzme, atletizm, genel jimnastik ve danstır. Branşlara başlangıç öncelikle temel eğitim becerileri halinde başlanacak şekilde; yüzme, jimnastik ve atletizm branşlarına 3 yaşından itibaren dansa 4 yaşından itibaren, raket sporlarına 6 yaştan itibaren, takım sporlarına ise 7 yaş ve sonrasında başlanması uygun olacaktır. Çocuğun kendini mutlu hissettiği, zevk aldığı ve temel eğitim esnasında eğlendiği bir branş olmalı. Bu noktada ebeveynler ve uzman eğitmenler çocuğu gözlemlemeli ve gelişimlerine göre yönlendirme yapmalı. Çocukların spor branşına uygunlukları aktivite içerisinde belirlenebilir. Seçim aşamasında çocuğun antropometrik (boy, kilo, vücut yapısı) özellikleri, motorik (kuvvet, sürat, denge, esneklik, dayanıklılık ve sürat) özellikleri, algılama ve analiz özellikleri, zihinsel, sosyal ve psikolojik faktörlerde göz önünde bulundurularak uzmanlar tarafından gerçekleştirilmeli.