İletişimin dans hali
.
Yalnızlık ne demektir? Uzun süre boyunca hiç kimse ile konuşmamak mıdır? Bir insanın etrafının kalabalık olması o insanın yalnız olmaması mı demektir?
Bana göre yalnızlık, bir insanın diğer insanlar ile iletişim halinde olmaması demektir. İnsanın kendisine dair karar verme sürecinde ve kendini tanıması için elbette yalnızlık önemli bir faktördür. Hatta bir insan, kendisi ile baş başa kalmadan kendisini yeterince tanıyamaz, hayatı ile ilgili önemli kararları sağlıklı bir biçimde alamaz. Fakat, insan sosyal bir varlıktır, bir süre yalnız kalan insan eninde sonunda diğer insanlar ile iletişime geçmek isteyecekti, istemelidir de. Nasıl kendimizi tanıma sürecinde yalnızlığın önemli bir rolü varsa, insanlar ile kurduğumuz iletişimin de bu olguda rolü büyüktür. Her birimiz birbirimize aynayız, yani kendi yansımalarımızı, başka insanlar üzerinden gözlemlemekteyiz. Ama iletişim yalnızca gözlem yapmak demek değildir. Peki nedir gerçek iletişim?
İçerisinde yaşadığımız çağı, iletişim araçlarının çokluğunu göz önünde bulundurarak, iletişim çağı olarak nitelendirebiliriz. Her birimizin, kendimize dair ufak ya da büyük bilgileri paylaştığı, sosyal medya hesaplarımız var. Ceplerimizde her an açık durumda bulunan cep telefonlarımız modern yaşamımızın olmazsa olmazları, hatta sizi arayan birisinin telefonuna cevap vermemek veya hızlı bir biçimde geri dönüş yapmamak çağımızın en büyük ayıplarından sayılmakta. Her an ulaşılabilir olmak bu zamanların sloganı adeta. Peki bu kadar iletişim aracının içerisinde ne kadar gerçek iletişim kurabiliyoruz?
Bana göre iletişimin en derin ve doğal hali beden dilimizi kullanarak ve birbirimize temas ederek yaptığımız. Kendimizi ifade etmeye çalışırken sözcüklerimizi özenle seçeriz ama bazen o seçilen sözcüklerin ardında, sakladıklarımız veya söylemeye cesaret edemediklerimiz yatar. Oysa bedenimiz tamamen saf bir biçimde söylemek istediklerimizi anlatır. “Gözler kalbin aynasıdır” lafı tam da bu durumu tanımlamak için söylenmiştir. Bedenimizin yalan söylemeyi bilmemesi gibi, bir dokunuşun da samimi veya sahte olduğunu anlamak, bir sözcüğün gerçek anlamını anlamaktan çok daha kolaydır. Bir insan elimizi sıktığında onun nasıl bir insan olduğunu anında hissederiz. Sahte bir dokunuş kendisini sahte bir sözden çok daha hızlı bir biçimde ele verir.
Dans etmek öte yandan bu sözsüz iletişimin sanat ile bütünleşmiş halidir. Birbirimiz ile teması kesmemiz ve birbirimize karşı mesafemizi korumamızın sürekli öğütlendiği bu günlerde Dans etmek, bu sözsüz iletişim açlığını doyurmak için biçilmiş kaftandır. Birbirimize dokunmadan dahi karşılıklı dans ettiğimizde, temas etmekten hiçbir farkı olmadığını hemen anlayabiliriz. Çünkü dans etmek ruhumuz ile maddeye dokunmak gibidir. Beraber bir bütün olarak hareket etmek, aradaki mesafe önemli olmaksızın tek vücut olmaktır.
Birbirimize temas ederek dans etmekse, iletişim kurmanın en kutsal yoludur bence. Partnerlerin birbirlerini dokunuşları ile yönlendirmeleri, birbirlerini en yakından tanıma biçimidir. Bir insanla yemeğe çıkıp 4 saat boyunca onu tanıdığınız kadarından çok daha fazlasını, onunla 4 dakika dans ederek tanıyabilirsiniz. Beden yalan bilmez, özellikle de dans ederken.
Yalnızlık paylaşılmaz derler, oysa yalnızlığı büyük bir ahenk ile bütünlüğe çevirmenin en iyi yolu dans etmektir. Mesafelerin arkasında kalmış olsa bile dans etmek en derin iletişim şeklidir. Yeniden özgürce birbirimize temas edeceğimiz günlere hasretle. Sevgiyle kalın.