Livae Nanjikana ve Junior Qoloni, Bom Jesus gemisiyle Solomon Adaları'nın bir parçası olan Mono Adası'ndan geçen mart ayı başında yola çıktı. Koronavirüs pandemisinden dolayı bu yolculuğun güzel bir mola olacağını ve tadını çıkaracaklarını düşündüler. Ancak öngörülemeyen hava koşulları GPS'lerini mahvetmişti. Ne olduğuna ya da olabileceğine dair hiçbir fikirleri yoktu.
28 Mart sabahı ise gemi bir fırtınayla karşılaştı ve yönünü kaybetti. Fırtınanın ortasında teknenin mutfağında çıkan yangın yayılarak yakıt deposunun bulunduğu kompartımana ulaştı. Kaptan, kıyıya yakın bir yer bulabilmek için gemiyi yönlendirmeye çalıştı. Ancak tekne alev almaya başladıktan sonra çözümü, şamandıraları alıp yakındaki bir plaja yüzmeye çalışmakta buldular. Geminin içinde bulunan altı mürettebat, kendi ülkelerinin kıyılarından çok da uzak olmayan Arrow Adası'na ulaşmayı başardı. Ancak büyük bir sorunları vardı. Yanlarında yiyecek fazla bir şey yoktu ve zor günler onları bekliyordu.
AKLINA YÜZLERCE YILLIK YÖNTEM GELDİ
Mürettebatın ailesi iletişimin kesilmesinin ardından 10 gün geçtikten sonra yakınlarının kayıp olduklarını polise bildirdi. Ancak kayıp mürettebatı kurtarmaya kimse gelmedi. Denizciler 10 gün boyunca yağmur suyu içerek ve yiyecekleri tasarruflu şekilde tüketerek ayakta kalmaya çalıştı. Ancak daha fazla dayanacak güçleri kalmamıştı. Umutlar tükeniyordu ki makine asistanlığı eğitimi almış olan Joelson Silva da Costa, birinin bulup yardım göndermesi umuduyla yazdığı notu bir şişenin içine koyup denize atmaya karar verdi.
Mürettebat tarafından da kabul gören bu düşünceden sonra şişeyi daha kolay görülebilmesi için bir şamandıraya bağladılar. Geçmişten fırlayıp gelmiş gibi olan bu fikrin işe yaracağına kimse inanmıyordu. Şişenin içine koydukları nota şunları yazdılar:
"Yardım edin, yardım edin! Yardıma ihtiyacımız var, teknemiz alev aldı, 13 gündür Arrow Adası'nda yemeksiz kaldık. Ailemize haber verin."
ÇARELERİ TÜKENMİŞTİ Kİ...
Notta aynı zamanda sevdiklerinin isimleri ve telefon numaraları da vardı. Mücadele azimleri gittikçe azalıyordu. Tam çareler tükenmişti ki bir balıkçı notu buldu ve bulur bulmaz Brezilya Donanması'na götürdü. İşte bu andan itibaren tam anlamıyla zamanla yarış başladı. Ekipler denizcilere sağ ulaşabilmek umuduyla tüm güçlerini seferber ettiler ve sonunda 13 Nisan akşamı saat 17.00 sıralarında denizcilere ulaşıldı. Ancak denizcilerin yaşadığı sıkıntı bununla da kalmadı. Bulunduktan sonra 4 gün daha adada beklemek zorunda kaldılar. Sağlık kontrolleri yapılan denizcilerin durumlarının iyi olduğu, sadece çok susuz kaldıkları söylendi. Gemiye ne olduğuyla ilgili de soruşturma başlatıldı.
Denizde mahsur kalan denizciler yalnızca bu 6 talihsiz mürettebat değildi. İki denizci de 2017’de Hawaii'den Tahiti'ye giden gemilerinde fırtınaya yakalandılar. Sert dalgalar motorlarını devre dışı bırakıp tekneyi rotasından çıkarınca da 5 ay denizde mahsur kaldılar. Bir başka denizci ise 2016’da Pasifik Okyanusu'nda Kolombiya'da yapılan bir keşif gezisinin ters gitmesinin ardından balık ve martı yiyerek hayatta kaldı.