13.11.2024 - 17:20 | Son Güncellenme:
Türkiye Endokrinoloji ve Metabolizma Derneği (TEMD), dünyada yaklaşık 415 milyon erişkin insanı etkileyen diyabete dikkat çekmek ve bu hastalıkla ilgili kritik bilgileri içeren bir rehber oluşturmak amacıyla “Diyabetimi Tanıyorum Sağlığımı Koruyorum” Projesi’ne imza attı. Proje kapsamında, hastaların diyabet ve eşlik eden kronik hastalıklarını daha iyi anlamaları ve yönetmelerine destek vermek amacıyla bir QR kod aracılığı ile de https://www.temd.org.tr/temd-tv adresinden ulaşılabilen “Diyabetimi Tanıyorum Sağlığımı Koruyorum” isimli bir diyabet rehberi hazırlandı.
Rehberde yeni diyabet tanısı koyulan ve diyabet tedavisi gören hastalar için önemli bilgiler yer alıyor. Yanı sıra hastalar, TEMD Yönetim Kurulu tarafından hazırlanan videoları izleyerek diyabet ve bu hastalığın yol açabileceği diğer sağlık sorunları konusunda derinlemesine bilgi sahibi olabiliyorlar. Rehberde ayrıca, başta hastalar olmak üzere hekimlerin de kullanabileceği vücut kitle indeksi, osteoporoza bağlı kırık riski hesaplayıcı, HbA1c ortalama kan şekeri dönüştürücü gibi pratik hesaplama testleri de bulunuyor.
DİYABET, BERABERİNDE BİRÇOK KRONİK HASTALIĞA ZEMİN HAZIRLIYOR
Diyabet hastalığına karşı önlem ve tedavi sürecinde rehber niteliğindeki bu proje ile, Tip 2 diyabetin yaşam tarzı değişiklikleriyle önlenebileceğine dikkat çekmenin hedeflendiğini vurgulayan TEMD Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Ayşe Kubat Üzüm “Proje ile aynı zamanda hastalığın ileri safhalarda organlarda yol açabileceği hasarlar konusunda da kamuoyunu bilgilendirme hedefleniyor. Tüm dünyada teşhis edilen diyabet vakalarının yaklaşık %90 gibi büyük bir oranını Tip 2 diyabet oluşturuyor. Tip 2 diyabet, kontrol altına alınmadığında böbrek bozukluğu, kalp ve damar hastalıkları, göz bozuklukları gibi farklı rahatsızlıkların gelişmesine sebep olabiliyor” dedi.
Diyabet tanısı konduktan sonra, hastaların bir hekim gözetimi altında yaşam tarzlarını yeniden düzenlemesinin büyük önem taşıdığına dikkat çeken TEMD Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Zeynep Cantürk şöyle ekledi: “Kan şekeri seviyelerini düzenli olarak takip etmek, sağlıklı bir diyet uygulamak ve egzersiz yapmak, diyabet yönetiminde hayati öneme sahip. Bu nedenle bu hastalıkların birbirleriyle bağlantılı olarak tedavisi önemli. Diyabetli bireylerde HbA1c'nin düşürülmesi için diyabet konusunda diyetisyen tarafından tıbbi beslenme tedavisi uygulanması gerekiyor. Beslenme düzeninde glisemik indeksi düşük, emilimi yavaş gıdaların tercih edilmesi önem taşıyor.”
Ayşe Kubat Üzüm, diyabet tedavi planının önemli bir parçasının fiziksel aktivite ve egzersizden oluştuğunu belirtiyor ve ekliyor: “Diyabetliler için tempolu yürüme, koşma, yüzme gibi aktiviteler ve kas gücünü artıran direnç egzersizleri öneriyoruz. Aerobik ve direnç egzersizlerinin birlikte yapılması da insülin duyarlılığını artırmada tek başına yapılan egzersizlerden daha etkili oluyor. Kişiye özel belirlenen fiziksel aktivitelerin her gün yapılması da diyabeti kontrol altında tutacak en önemli adımlar arasında yer alıyor. Sağlıklı ve dengeli bir sosyal yaşam ve stresle mücadele, diyabetli hastaların yaşamlarını iyileştirmede öne çıkan önemli faktörler arasında yer alıyor. Gece en az 6 – 7 saat kaliteli uyku, yüksek kan şekeri ve yüksek tansiyonun kontrol altına alınmasını kolaylaştırıyor.”
Bu projeye verdikleri destek ile hastaları ve potansiyel risk grubunda olan kişileri diyabet hakkında bilgilendirmeyi amaçladıklarını vurgulayan Boehringer Ingelheim Türkiye Medikal Direktör ve Medikal İşler Müdürü Dr. Levent Alev “Kontrol altına alınmadığında ciddi sağlık sorunlarına yol açabilen Tip 2 diyabet ile ilgili toplumsal farkındalık yaratacak ve mevcut hastaların da tedavi sürecine destek verecek projelere özel bir önem veriyoruz. Diyabet hastalığına karşı önlem ve tedavi sürecinde önemli bir rehber olan “Diyabetimi Tanıyorum Sağlığımı Koruyorum” Projesi’ne verdiğimiz destek ile hastalığın seyri ve yol açabileceği organ hasarlarının önemine dikkat çekmeyi hedefliyoruz” dedi.
İlandır