AdvertorialPlastik atıklar çocuk parkına dönüşüyor
Sponsorlu

Plastik atıklar çocuk parkına dönüşüyor

02.10.2022 - 10:55 | Son Güncellenme:

Evinizde ayrıştırdığınız ve plastik çöp konteynerlerine attığınız plastiklerinizin, toplanıp çocuk parkına dönüştüğünü ve mahallesinde hiç park olmayan çocuklara armağan edildiğini bilseniz ne yapardınız? OMO’nun başlattığı bu iyilik hareketine çocuklarınızla birlikte dahil olabilir ve yaşadıkları çevreye aktif katkıda bulunmalarını destekleyebilirsiniz.

Plastik atıklar çocuk parkına dönüşüyor

Geçtiğimiz çarşamba günü, Trabzon’un Akçaabat ilçesindeki Uğurlu İlkokulu’ndaydım. Çocukların, okullarının bahçesine kurulan çocuk parkında, mutluluk çığlıkları atarak oynayışlarını gözlerim dolu dolu izledim. Buraya en yakın çocuk parkı 5 kilometre uzaklıkta olduğu için, çoğu çocuk parkta oyun oynayamıyormuş. Çocukların gelişiminde oyunun, özellikle açık havada oyunun önemini hepimiz çok iyi biliyoruz. Sallanmak, tırmanmak, zıplamak, atlamak bedensel gelişimleri açısından çok kıymetli. Ve bunları yaparken akranlarıyla bir takım çalışması halinde, bazen iş birliği içinde bazen çatışarak oynamaları da duygusal gelişim açısından önemli. Ancak halen ülkemizin pek çok köyünde ve hatta ilçesinde çocuk parkı yok. Çocuklar evlerinden ya da okullarından çıkıp, kolaylıkla ve güvenle oyun oynayabilecekleri alanlara sahip değiller.

Haberin Devamı

Yaklaşık 18 yıldır “Kirlenmek Güzeldir” sloganı ile doyasıya oyun oynamanın önemini vurgulayan OMO, çocukları parka kavuşturmak, bunu yaparken de çevreye katkıda bulunmak için “İyilik İçin Kirlenmek Güzeldir” hareketini başlattı.

Plastik atıklar çocuk parkına dönüşüyor

1.8 ton plastik atık toplandı

İstanbul Anadolu Yakası’nda üç bölgedeki (Üsküdar, Ümraniye, Beykoz) okullara kurulan konteynerlerde plastik atıklar toplanmaya başlandı. Yaklaşık 5 ayda toplam 1.8 ton plastik atık toplandı. İçlerinden çocuk parkı yapımında kullanılabilecek özelliklere sahip plastikler ayrıştırıldı ve yaklaşık 250 kilogram plastik geri dönüştürülerek, Trabzon Akçaabat Uğurlu İlkokulu’na bir çocuk parkı yapıldı.

Unilever Çamaşır Bakım Pazarlama Direktörü Alper Çapar, projenin nasıl ortaya çıktığını şöyle anlatıyor: “Çocuklar çevre konusunda çok farkında ve bu nedenle endişeliler. İngiltere ve Türkiye’de 7-13 yaş arasında çocuklarla yaptığımız araştırma sonuçlarına göre, küçük yaşta (7-10) çocukların yüzde 75’i çevre konusunda çok duyarlı ve çevreyi önemsiyorlar. Ancak 16-18 yaş arasında bu oran yüzde 25’e düşüyor. Çünkü çocuklar “Kimse bu konuyu düşünmüyor ve bir şey yapmıyor” diye düşünüp, çevrelerine karşı duyarsızlaşıyorlar. Oysa çocuklar aksiyon almak ve çözümün parçası olmak istiyorlar. Bu amaçla içinde çocukların aktif olarak yer alacağı bir çevre projesi yaptık. Çocuklara eğitim verdik ve ailelerine plastik çöplerini okullarındaki konteynerlere atmaları konusunda ısrarcı ve öncü oluyorlar. Aynı zamanda Aktif Yaşam Derneği ve MEB desteği ile okullarda çocuklara geri dönüşüm üzerine eğitimler veriyoruz. Yakında Avrupa Yakası’na da konteylerler yerleştiriyoruz. Hatta belki gezici konteynerler yapacağız. Attıkları çöplerin faydaya dönüştüğünü görmek, insanları daha çok iyilik yapmaya teşvik ediyor.”

Haberin Devamı

İlk durak 3 ay önce gittiğimiz Ağrı’daki Uzunyazı Köyü idi. Köyde yaşayan çocuklar hayatlarında ilk kez çocuk parkı görmüşlerdi. İkinci durak ise Trabzon’un Akçaabat ilçesi oldu. Proje tam gaz devam ediyor. Önümüzdeki aylarda, hepimizin desteği ile ihtiyaç sahibi farklı bir şehirde yine onlarca çocuğu sevindireceğiz.

Haberin Devamı

Projenin en başından beri danışmanlığını yapan Genç ve Ergen Psikiyatristi Dr. Yankı Yazgan da Trabzon’da bizimleydi. Sohbetimizde iklim krizine karşı çocukların endişelerinden ve sorumluluk almak isteyişlerinden bahseden Yazgan, ebeveyn olarak endişe ve kaygıları çocuklarla konuşmamanın sorunları yok etmediğini, aksine yokmuş gibi davranmanın ilerde daha büyük sorunlarına sebep olduğunu anlattı.

“Soran ve sorgulayan insanlar hayatın içinde insanlardır. Bu açıdan çocuklarla hayatı yaşamak gerekli. Çocuklarla çevresel konuları konuşmamak, sorunu yok etmiyor. Herhangi bir konuda endişelerimizi paylaşmamak, üstünü örtmek, aile içi iletişimde başka sorunlara sebep oluyor.

Konuşmak, sorunun adını koymayı, adını koymak da eyleme geçmeyi getirir. Gençlerin moralini bozan şey, yetişkinlerin aksiyon almaması. Söylem ve eylem arasında tutarsızlık olması. Çocuklar eyleme geçtiğinde edilgenlikten çıkmış oluyor ve bu tip projelerle iklim konusunda etkin rol alıyor. Yaptıklarının sonucunu görebilmek de, o eyleme devam etmeyi sağlar. Çocuklar yaptıkları iyi davranışın olumlu sonuçlarını gördükçe, iyi davranmayı çoğaltırlar.”

Haberin Devamı


Her 10 çocuktan 9’u doğayı ve başkalarının iyiliğini önemsiyor 

OMO ve Global Action Plan’in İngiltere ve Türkiye’de 7-18 yaş aralığındaki çocuklarla yaptığı araştırmaya göre* her 10 çocuktan 9’u doğayı ve başkalarının iyiliğini önemsiyor. Türkiye özelinde bakıldığında öne çıkan bazı veriler ise şöyle: 

Hem Türkiye’de hem İngiltere’de çocukların kendileri için seçtiği en önemli değer “iyilikseverlik”. 

Gezegenimizin karşılaştığı iklim krizinin farkında olan çocukların yüzde 70’i kendi gelecekleri için endişeleniyor.  

7-10 yaş aralığında çocukların yüzde 75’i başkalarının da kendileri gibi doğayı önemsediğini düşünürken, 16-18 yaşlarına gelindiğinde bu oran yüzde 14’e düşüyor. 

Çocukların yüzde 57’si çevresindeki yetişkinlerin bu konuda hiçbir şey yapmadığını düşünüyor. Bu durum da çocukların yüzde 48’inin rol modeli olarak gördüğü yetişkinlerin doğayı önemsemediğini düşünmelerine yol açıyor.  

Haberin Devamı

Çocuklar yaşları büyüdükçe gezegeni korumak için attıkları iyilik adımlarının sadece kendi çabalarıyla bir etkisi olmadığını düşünerek ‘eylemsizliği’ tercih etmeye başlıyor. 

Her 10 ebeveynden 7’si çocuklarının dünyadaki sorunlarla ilgili endişelenmesini

istemiyor, yarısından fazlası da çocuklarını bu sorunlardan korumak istiyor.

İlandır.