AdvertorialHedef yeni nesil bağlantı ve dijital servis şirketi
Sponsorlu

Hedef yeni nesil bağlantı ve dijital servis şirketi

06.02.2024 - 11:32 | Son Güncellenme:

Vodafone, dijital Türkiye vizyonunun hayata geçmesinde önemli rol oynuyor. Teknoloji alanında yaptığınız çalışmalardan bahseder misiniz? 2023 yılını nasıl geçirdiniz?

Hedef yeni nesil bağlantı ve dijital servis şirketi

Exponansiyel büyüyen bir dijitalleşme çağındayız. Sürekli değişen müşteri beklentisini karşılamak, değişime hızlı adapte olmak çok önemli. Gelişen teknolojinin ileride yaratacağı fırsatları bugünden görüp hazırlıklı olabilmek şirketler açısından hayati önem taşıyor. Teknoloji gerçekten şirketlere çok önemli büyüme fırsatları yaratıyor. Teknoloji ve dijitalleşmenin gücü şirketlerin ana iş alanları dışında da çok farklı alanlarda yeni iş modelleri yaratmalarını da sağlıyor. Bunu yapabilmeniz için hem değişen müşteri ihtiyacını, hem gelişen teknolojiyi, hem de farklı sektörleri çok yakın takip etmeniz gerekiyor. Biz de bu anlamda gelişen teknolojiyi müşterimize ve şirketimize değer yaratmak için kullanıyoruz. Kendimizi yeni nesil  bağlantı ve dijital servisler şirketi  olarak konumluyoruz. Yani sadece iletişim hizmeti sunmuyoruz, aynı zamanda dijital pazaryeriyiz, ödeme şirketiyiz, finans, turizm ve sigorta hizmetleri sağlayıcısıyız. 2023, Türkiye’nin en hızlı büyüyen yeni nesil bağlantı ve dijital servisler şirketi olma hedefimiz doğrultusunda önemli adımlar attığımız verimli bir yıl oldu. 

Yeni yıl yeni beklentileri de beraberinde getirdi. 2024 yılı için hedeflerinizi öğrenebilir miyiz?

Vodafone Holding bünyesinde faaliyet gösteren 13 şirketimizle dijital servisler hedefimize giden yolda her geçen gün daha da büyüyoruz. Vodafone IT olarak temel hedefimiz, müşterilerimize en iyi dijital deneyimi sunarken, teknolojideki gelişimi öngörerek şirketimiz için de yeni büyüme fırsatları oluşturmak. Önümüzdeki döneme ilişkin yol haritamızı müşteri, sadelik ve büyüme üzerine kurgulamış durumdayız. Bu hedefe ulaşmak için izlediğimiz yolları; güvenilir, yüksek hızlı ve verimli yakınsanmış ağlar kurmak; veri ve zekâ ile desteklenen kusursuz bir dijital deneyim yaratmak; her zaman devrede olan ve “sıfır dokunuş” ilkesine dayanan bir operasyonel mükemmelliğe ulaşmak; hem müşterilerimiz hem de toplum için güvenli ve bağlantılı bir gelecek sunmak olarak özetleyebiliriz.

Büyüme hedeflerimizi gerçekleştirmek için iç ve dış müşterilerimize sunacağımız hizmetlerin bulut teknolojleri ile yönetilebilecek bir altyapıda olmasına önem gösteriyoruz.  Gerek geliştirdiğimiz gerekse satın aldığımız ürünlerin bulut teknolojileri ile çalışması bizim için en önemli “altın kural”lardan biri. Sağlanan ürün ve servislerin her zaman ayakta, performanslı ve ulaşılabilir olmasını sağlamak için de bulut tabanlı teknolojiler bizim için olmazsa olmaz. Sistemlerimzi teker teker “cloud native” hale getiriyoruz. Bu modernizasyon yolculuğuna devam edeceğiz. Büyük transformasyonlar yerine modernizasyonu tercih ediyoruz. Yeni ürün ve servisler çıkarken, altyapımızı ve uygulamalarımızı sade tutabilmek için teknoloji altyapımızı sürekli yalınlaştırmaya da devam ediyoruz.

Vodafone Türkiye, teknoloji alanında uluslararası başarılara sahip. IT alanında sizi diğer Vodafone ülkelerinden ayıran nokta nedir?

Her şeyin çok hızlı değiştiği günümüzde değişen müşteri ihtiyaçlarına hızlı cevap vermek çok önemli. Teknolojimizin de buna uygun olarak esnekliğine ve adaptasyon yeteneğine önem veriyor, bu doğrultuda yatırım yapıyoruz. Çeviklik artık bir seçenek değil, zorunluluk. Çevik olabilmeniz için sistemlerinizin sade ve esnek olması gerekiyor. Sunduğumuz her yeni servis aynı zamanda teknoloji mimarimize yeni bileşenler ilave ediyor. Zamanla daha kompleks hale gelen bu yapılarımızı yalınlaştırma konusunda odaklı bir şekilde çalışıyoruz. Aynı şekilde sistemlerimizin modernizasyon yatırımlarına devam ediyoruz. Ürün ya da servis geliştirirken, almak yerine yapmaya odaklanıyoruz. Bu noktada, her geçen gün artan işbirliklerinden ve Grup projelerinden önemli fayda sağlıyoruz. Veriden değer yaratmaya ve veriye dayalı karar verme yapılarını geliştirmeye önem veriyoruz.

Türkiye’de geliştirdiğiniz ve diğer ülkelerle paylaştığınız projeleriniz var mı?

Vodafone Grubu olarak, tüm dünyadaki teknoloji ekiplerinin birlikte çalıştığı Tek Teknoloji Ekibi anlayışıyla faaliyet gösteriyoruz. Bu bize daha fazla uluslararası etkiye sahip büyük bir teknoloji ekibinin parçası olma fırsatını sunuyor. Hem global deneyimi Türkiye’ye getiriyoruz, hem de Türkiye’deki başarılı uygulamalarımızı yurtdışına ihraç ediyoruz. Türkiye’yi teknoloji alanında Vodafone’un mükemmeliyet merkezlerinden biri olarak konumlamayı hedefliyoruz.

Vodafone Yanımda uygulamamız üzerinden sunduğumuz Fırsatlar Dünyası, Market Yanımda, Her Şey Yanımda ve Vodafone Sigorta servislerimiz, ödeme servislerimiz Vodafone Grubu içinde bir ilk oldu. Buradaki deneyimimizi diğer ülkelere ihraç ediyoruz. Türkiye’de geliştirdiğimiz sadakat platformu şu anda farklı Vodafone ülkelerinde kullanılmaya başlandı. Buna özel bir ekip Türkiye’de grubumuz için geliştirmeleri yapmaya devam ediyor. Kişisel dijital asistanımız TOBi de hem kullanıcı sayısı ve sohbet hacmi, hem de satış adetleri açısından Vodafone Grubu’nda lider. Buradaki deneyimimizi kullanarak diğer ülkelerde bu teknolojinin gelişmesine katkıda bulunuyoruz. Önümüzdeki dönemde de önemli bir odağımız teknoloji ihracatına devam etmek olacak.

Ufukta yeni Ar-Ge projeleri var mı? Bu konuda hedefleriniz neler?

İnovasyona önem veren bir şirketiz. Buna bağlı olarak, son yıllarda Ar-Ge harcamalarımızda da önemli artışlar oldu. Ar-Ge yatırımlarımızın bu finansal yıl içinde 150 milyon TL’yi aşmasını planlıyoruz. Bugün, ülkemizin yurtdışına açılan penceresi olan ve Ar-Ge alanında pek çok ulusal ve uluslararası başarıya imza atan ekibimiz OKSİJEN’de yaklaşık 300 kişi çalışıyor. Bu sayı, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından onaylanmış olan Ar-Ge merkezlerinin ortalama çalışan sayısından 5,4 kat daha fazla. 2006 yılından bu yana toplam 143 Ar-Ge projesi yürüten OKSİJEN’in, toplamda 352 patent başvurusu, 95 tescilli patent ve 57 yerli malı belgesi bulunuyor. Türkiye'yi bir mükemmeliyet merkezi olarak konumlama hedefimiz doğrultusunda, yurtdışına teknoloji ve deneyim ihracatı yapma konusunda çalışmalar OKSİJEN bünyesinde sürdürülüyor.

Teknoloji alanında çalışmak isteyen gençlere tavsiyeleriniz neler?

IT sektörü, sürekli değişim ve yeniliklerle dolu bir alan. Bu dinamik ortamda başarılı olmak isteyen gençlere verebileceğim en önemli tavsiyelerden biri, sürekli öğrenmeye ve kendilerini geliştirmeye açık olmalarıdır. Teknoloji çok hızlı ilerliyor ve bugün geçerli olan bilgiler yarın eskimiş olabilir. Bu nedenle, merak duygusunu ve öğrenmeye olan  heveslerini hiç kaybetmemeliler. Ne zaman ben artık oldum deyip konfor alanına girersek o zaman gelişim duruyor demek. Steve Jobs’un çok etkili bir Stanford konuşması vardır. Konuşmasını  ‘stay hungry, stay foolish’ diye bitirerek sürekli  meraklı ve öğrenmeye açık olmanın ne kadar değerli olduğunu vurgulamıştır.

Diğer bir önerim kendini tanıma ve gerçek potansiyellerini anlama üzerine. Kendi potansiyelimize her zaman sahip çıkmalıyız. Hangi yönlerinin fark yaratacağını, esas gücünün nereden geldiğini çok iyi anlaması lazım herkesin.  İnsan ancak güçlü yönleri ile fark yaratır.  Bu anlamda kendi güçlü özelliklerine güvenmek ve daha da güçlendirmek  sizi her zaman ileriye doğru taşıyacaktır.

Teknoloji çalışanları, analitik bakış açısı ve teknik derinlikleri ile kıyaslandığında  iletişim becerilerinin daha az önemli olduğunu düşünebiliyorlar. Halbuki iş hayatında iletişim beceriniz en az teknik derinliğiniz kadar değerli oluyor. Müşterilerinizi, paydaşlarınızı ne kadar iyi tanır ve iyi iletişim kurarsanız değer yaratma şansınız o kadar artar. Ekibinizle, yöneticinizle, paydaşlarınızla içten ve anlamlı bir ilişki içindeyseniz, çok daha üretken ve başarılı oluyorsunuz

Son olarak, sektörde yenilikçi ve öncü olmak istiyorsanız, risk iştahınız olmalı ve başarısızlık korkusunu aşabilmelisiniz. Jeff Bezos'un sevdiğim bir sözü var; 'Yenilik yapmak istiyorsanız, yanlış anlaşılmaya hazır olmalısınız.' Başarısızlık, öğrenme ve gelişme sürecinin bir parçasıdır, insan en çok başarısızlıklarından öğreniyor ve her başarısızlık, daha büyük başarılar için bir adım oluyor.

İlandır

Yazarlar