30.08.2023 - 11:51 | Son Güncellenme:
DHA
Salih BÜYÜKSAMANCI/ KONYA, (DHA)- KONYA'da eski tuğla ve yığma binalar korkutuyor. Binalarda kolon ya da taşıyıcı duvar bulunmaması ise yıkılma riskini artırıyor. İnşaat Mühendisleri Odası Konya Şube Başkanı Süleyman Kamil Akın, Denetimlerin koordineli bir şekilde yapılması gerektiğinin altını çizerek, ''Şehrin artık envanterinin çıkarılması ve mutlaka bir risk analizinin yapılması gerekiyor. Yapım teknikleri, zemin özellikleri başta olmak üzere kaç katlı binalar yapılmış, bunların ortaya koyulup bir an evvel bütüncül bir yaklaşımla planlamanın yapılması ve en riskli bölgeden başlayarak dönüşümün başlaması en önemli kavram olmalı. Yani bu yalnızca Konya için değil tüm Türkiye için bu hale getirmemiz lazım." dedi.
Konya'nın bir çok noktasında bulunan yığma diye tabir edilen tuğla binalar korkutuyor. Bu binalara dışarıdan bakıldığında binayı taşıyacak olan kolonun olmaması dikkat çekiyor. Sadece Konya'da değil, tüm Türkiye'de denetleme merkezinin kurulması gerektiği ve tespit edilen binaların dönüşümü için çalışma başlatılması gerektiğini söyleyen İnşaat Mühendisleri Odası Konya Şube Başkanı Süleyman Kamil Akın, "Türkiye'de yaşıyorsak eğer depremle barışık hale gelmemiz lazım. Yani Konya'da yaşamamız, İstanbul'da yaşamamız, Hatay'da yaşamamız, Kayseri'de yaşamamız ya da İzmir'de yaşamamızın bir farkı yok. Türkiye aktif deprem kuşağında yer alan bir ülke. Doğa gereğini yaparak belli aralıklarla depremler meydana getiriyor. Özellikle bu yığma binalarla alakalı hala mevcutta şehrin birçok noktasında yer alıyor. Şehrin artık envanterinin çıkarılması ve mutlaka bir risk analizinin yapılması, yapım teknikleri zemin özellikleri başta olmak üzere ve kaç katlı binalar yapılmış, bunların ortaya koyulup bir an evvel bütüncül bir yaklaşımla planlamanın yapılması ve en riskli bölgeden başlayarak dönüşümün başlaması en önemli kavram olmalı." dedi.
'MARMARA DEPREMİ DAHA BÜYÜK YIKIMA SEBEP OLACAK'
Marmara depreminde olabilecek etkilerinden bahseden Akın şöyle dedi: "Aşağı taraftaki depremler meydana gelmiş. Kuzey fay hattında depremlerde meydana gelmiş. Marmara Denizi'ndeki depremi bekliyoruz. Bunun olası etkilerinin 11 ilde olan depremden çok daha fazla olacağı. Bunu yalnızca ben değil tüm uzmanlar belirtiyor. Bunun için dönüşümün bir an evvel ortaya konulması ve bir an evvel başlanması en önemli şart. Burada farklı çözüm yolları denenebilir. Farklı finansman modelleri denenebilir. Ama mevcut durumda bir deprem olduğunda ortaya çıkacak hasarın engellenmesinin birim bedeli bir lira ise. Deprem olduktan sonra can kayıplarını dahi hesaba katmadan karşılaşacağımız maddi kayıp yaklaşık bunun 20 katı. Bu sebeple bizim bir an önce mikro ölçeklemeyle zemin yapısını dikkate alarak uygun kattaki binayı doğru projelerle ki bunda her zaman biz akredite, proje mühendislerinin olmasını savunuyoruz."
'DOĞRU PROJE DEPREM RİSKİNİ YÜZDE 90 AZALTIR'
Denetimlerin sıklaştırılmasının ve çoklu kontrol sisteminin doğru bir adım olduğunu söyleyen Akın, "İşlemin her bir basamağını kontrol etmek lazım ve yapı denetim sisteminde laboratuar sistemindeki her aktöründe mutlaka akredite olması gerektiğini ve çoklu kontrol sistemiyle mutlaka ama mutlaka el ve parmak izi tanıma ve yüz tanımayla fiili olarak denetlemelerin yapılmasını öneriyoruz. Böylece doğru zeminde, doğru projelendirilmiş, doğru imal edilmiş yapıyı ortaya koymuş oluruz. Yani deprem riskini yüzde 90 azalttık. Bir başka önerimizse yapılar, ruhsat aldıktan sonra içinde birçok değişiklik yapılıyor. Bahsettiğiniz yapılarda da taşıyıcılar, duvarlar duvarları da kaldırıyorlar. Bir sürü tadilat yapıyorlar. Bunların önlenmesi taşıyıcı sisteme zarar gelmesini engelleyecek, hasar görmüş ya da hasara uğratılmış taşıcı sistemlerin ortaya koyulması için en fazla 5 senede bir yine akredite ve bakanlık tarafından atanmış inşaat mühendisi, mimar, elektrik mühendisi ve makine mühendislerinin mutlaka ama mutlaka binaları denetlemeleri, ilgili raporları ilgili belediyesine ve Çevre Şehircilik il Müdürlüğü'ne teslim etmeleri bizim için büyük fayda sağlayacak." dedi. (DHA)
FOTOĞRAFLI