27.10.2021 - 13:46 | Son Güncellenme:
DHA
Mehmet ÇINAR/ANTALYA, (DHA) - ANTALYA Sanayici ve İş İnsanları Derneği'nin (ANSİAD) 2021 yılı teması olarak belirlediği 'İklim Değişikliği ve Sürdürülebilir Çevre' konusunda sunum yapan çevre mühendisi Cem Arüv, tahminlere göre dünyada ortalama sıcaklığın 1.7 ile 4.7 derece artması ve Akdeniz'in 80 santimetre yükselmesi durumunda, Antalya'da Serik- Abdurrahmanlar ve Belek ile Konyaaltı- Arapsuyu bölgelerinin sular altıda kalacağını açıkladı.
ANSİAD, son günlerin en çok konuşulan sorunlarından biri olan 'İklim Değişikliği ve Sürdürülebilir Çevre' konusunu 2021 yılı çalışma teması olarak belirlendi. Bu çerçevede toplum bilinci oluşturmak ve Antalya ve bölgede ilgili tüm kamu kurumları ve sivil toplum örgütlerini de harekete geçirmek amaçlı ANSİAD İklim Değişikliği ve Çevre Çalışma Masası kuruldu.
Bu kapsamda ANSİAD Başkanı Akın Akıncı, yönetim kurulu ve Çalışma Masası'nda görev alan bilim insanlarının katılımıyla, 'İklim Değişikliğinin Antalya'ya, Çevreye ve Ekonomiye Etkileri' başlıklı bir toplantı düzenlendi. ANSİAD İklim Değişikliği ve Çevre Çalışma Masası Başkanı çevre mühendisi Cem Arüv ve Kent Konseyi'nden mimar Recep Esengil, iklim değişikliğinin hem küresel, hem de Türkiye ve Antalya üzerine etkilerini ele aldı.
ACİLEN YÜZLEŞMEMİZ GEREKİYOR
İklim kriziyle acilen yüzleşmemiz gerektiğini belirten ANSİAD Başkanı Akın Akıncı, gerekli inceleme ve çalışmalara başlamak ve yeterli finansmanların oluşturmasının önemini anlattı. Paris İklim Anlaşması nezdinde ortaya konulan hedeflerin 2030, 2050 gibi yıllar olduğuna dikkati çeken Akıncı, "Zaten 2021 yılındayız ve dünya tarihi için göz açıp kapayıncaya kadar geçecek olan süreler. Umarım bu konuda geç kalmayız" dedi.
SEKTÖRLER DEĞİŞECEK
Bu sorunun ciddi şekilde tüm ekonomiyi, tüm alışkanlıkları, turizmden tarıma bütün sektörleri değiştirebileceğine vurgu yapan Akıncı, “Düşünebiliyor musunuz Antalya'da sıcaklığın 45- 50 dereceyi bulduğu bir dönem, turizmin bitmesi demektir. Beraberinde getirdiği susuzlukla tarım yapılamaz veya alışılmış tarımın ve iş kollarının değişmesi demektir. Dolayısıyla bunun ciddiyetini hemen anlayıp, acil önlemler alınması gerekiyor" diye konuştu.
1.7 İLE 4.7 DERECE ARTIŞ BEKLENTİSİ
İklim değişikliğinin sonuçlarına ilişkin sunum yapan Cem Arüv, dünyanın ortalama sıcaklığı 14 derece iken, 1989'dan 2000 yılına kadarki ölçümlerde 1.1 derece arttığı ve tahminlere göre 2100 yılında 1.7 ile 4.7 derece arasında daha artmasının öngörüldüğünü açıkladı. Arüv, bu durumun sel, hortum gibi doğal afetlerin arttığı, kuraklığa sebep olduğu gibi hayatın her alanında çok ciddi olumsuz sonuçlar doğurduğunu anlattı.
AKDENİZ 80 SANTİMETRE YÜKSELİRSE
Antalya ile ilgili de özel bir çalışma yürüttüklerini açıklayan Cem Arüv, 2100 yılı tahminlerine göre Akdeniz'de su seviyesinin 80 santimetre yükselmesinin öngörüldüğünü belirterek, “Antalya'da denizin 80 santimetre yükselmesi ne demek, bunu tartışmalıyız. Serik, Abdurrahmanlar bölgesi, Belek'in arka tarafları eksi koda sahiptir. Yani sıfır kodun altında eksi 1.5, eksi 3 kodlar. Yağışlı havalarda o bölgeyi komple su basar" dedi.
ARAPSUYU VE ABDURRAHMANLAR SULAR ALTINDA KALIR
Burada 80 santimetre su yükseldiği an otomatikman denizdeki suyun karaya doğru yüzeysel ve yer altı açısından hareketi olacağını anlatan Arüv, “Şu anda tarımsal alan olarak kullanılan o bölgeler ya da Konyaaltı- Arapsuyu gibi konut yerleşim alanlarının su altında kalmasına sebep olacak. Yani 2100 yılına kadar biz tedbirleri almazsak Akdeniz'deki su seviyesi 80 santimetre yükselecek olursa eğer, çok rahat Abdurrahmanlar'da bir liman yapılabilir hale gelecek" diye konuştu.
TEMMUZ, AĞUSTOS'TA YAŞANAMAZ SICAKLIK
İkinci olarak ise kuraklığa vurgu yapan Arüv, “Su sorunundan bahsettik. Su buharlaştığında toprak ölür, su olmayan ortamda mikro organizmalar yaşayamaz. Tarımsal faaliyetlerin tamamının da durması gerekir. Turizm tesislerinin önemli bir kısmı kış aylarında faaliyetlerini gösterebilir. Çünkü temmuz, ağustos ayları artık Antalya'da yaşanabilecek bir sıcaklıktan söz edemeyiz" dedi.
TÜRKİYE İKLİM GÖÇÜ TEHDİDİ ALTINDA
30 yıl sonrası, 2050 yılı için projeksiyon yapıldığında, artan insan nüfusuna da dikkat çeken Arüv, “En önemli sorunlarından biri de iklime dayalı göç. Antalya'da 45 ve üzeri sıcaklıktan bahsederken Suriye, Irak, Ortadoğu, Afrika'nın kuzeyi o bölgelerdeki sıcaklıkları düşünün ve insanlar nereye doğru hareket edecek? Kuzeye doğru, Türkiye çok ciddi anlamda bir köprü ülke. Buradan geçerken mutlaka duracaklar. Şu anda bile ülkemizde 10 milyona yakın göçmen var" şeklinde konuştu.
BİNALARIN ETKİSİ YÜZDE 39
Mimar Recep Esengil ise ANSİAD'ın İklim Değişikliği ve Sürdürülebilir Çevre temalı düzenleyeceği Türkiye genelinde mimarlık fakültelerinin öğrencilerine yönelik mimari proje yarışması hakkında bilgi verdi. İklim değişikliğinin en önemli nedenlerinden birinin inşaat sektörü olduğunu belirten Esengil, şöyle konuştu:
“Daha doğrusu yapılı çevre, iklim değişikliğinin yüzde 79 nedeni. Bunun içinde de binalar yüzde 39'unu teşkil ediyor. Bir tane örnek vereyim, yüzde 8 çimento iklim değişikliği üzerinde etkili. Gelecekte yapı sektörünün tamamen değişmesi sözkonusu olacak. Bunun için farkındalığı daha mimarlık öğrencilerinden başlayarak yapmak durumundayız. Bu konuda öğrencilere yönelik bir yarışma planlıyoruz."
FOTOĞRAFLI