Sevgideğer okurlar Aristor Kuramı bazında besinleri tasnif etmeye çalışmıştık. Anımsamak için tekrar edecek olursak;
Sıcak unsuru; Hayvansal kaynaklar (vücut ısısı taşıyanlar)
Soğuk unsuru; Bitkisel kaynaklar (vücut ısısı taşımayan)
Islak unsuru; Bütün su içerikleri
Kuru unsuru; Bütün mineral kaynakları ve mineral tuzları
Bu dört unsurun bileşkeleri yeni sonuçlar doğurmaktadır; şöyle ki;
Sıcak ve Kuru unsuru bileşkesi ATEŞ unsuru
Sıcak ve Islak unsuru bileşkesi TOPRAK unsuru
Sıcağın karşısında Soğuk unsuru ile birleşen Kuru unsuru HAVA unsurunu
Soğuk ve Islak unsuru bileşkesi ise SU unsurunu oluşturmaktadır.
Aristo kuramı bir felsefe olarak oluşturduğu mantık önermesinin eksiklerini Çin falı tamamlamaktadır, bunun için Feng Shui felsefesine bakabilirsiniz.
Bunları tekrar etmek yerine burada kurulacak algoritmanın besinlerin işlenmesinde oynadığı rolü anlatmaya çalışacağım.
Hemen basit örnekler vererek unsurların besinler üzerindeki ilişkisini anlayalım;
Soğuk unsuru >> vücut ısısı taşımayan, bitkisel besin kaynakları olduğuna göre;
Soğuk ve Su unsuru yapısına sahip olanlara Meyve ve Sebze diyebiliriz. Meyveler özellikle bol miktarda su içermektedir. Fakat bu salt Su unsuru olarak düşünülmemeli çünkü su miktarı azalıp posa miktarı çoğaldıkça Toprak unsuru artacaktır. Bu da sert meyve yapısı ve sebzelere doğru kaymaya sebep olacaktır.
Toprak unsuru içinde Sıcak ve Islak unsuru bulunduğu için toprak yoğunluğu arttıkça bu tür bitkilerin tüketilmesinde pişirme ihtiyacı doğacaktır.
Bunun tersine yine soğuk unsurundan bitki kökenli olup da Kuru unsuru ağır basan Tahıllar ve baklagiller bulunmaktadır. Bunlar su unsuruna uzak düştüğü için pişirilme öncesi suda bekletilerek yumuşatılır ve bol suyla pişirilir. Dikkat ederseniz tahılları doğrudan doğruya ateşte, kuru şartlarda pişirmeyiz. Buna karşılık Hava unsuru ile Ateş unsurundan oluşan Duman unsuru içinde yer alan bütün kokulu bitkiler; ıtırgiller, doğal çiçek ve baharat kokuları bulunmaktadır.
Havyansal gıdalar ise Sıcak unsuru içinde yer aldığından pişirilerek tüketilmesi gerekir ancak buna rağmen başta Sushi ve Karadeniz yöresinin tuzlanmış veya sirkeye yatırılmış balığı da esasen Su unsuruna dayalı olmalarından kaynaklanır.
Karasal hayvanların etlerini marine etmeye çalışmamızın sebebi etlerdeki kas dokuları arasındaki bağları gevşetme çabasıdır. Balık ise su içinde yaşarken kısa kas liflerine sahip balıkların pişirmek için uzun sürelere ihtiyacı yoktur.
Tuz’un ph değeri (7) nötr olmasına karşın NaCi içine gizlenen Sodyum yakar… kaldı ki sirke de güçlü bir asidik çözeltidir. Hemen her çeşit meyve ve sebzenin fermente edilmesiyle yapıln turşuların ister limon ister sirke olsun asidik etki sebebiyle sindirime uygun hale gelmiş olur. Hatta uzun süre bekletilirse içindeki meyveyi, sebzeyide eritebilir.
Bunun dışında Hayvansal gıdalar Islak unsuruyla birlikte süt ve bal gibi ürünler vermektedir.
Bir ayrıntıya daha girecek olursak tereyağ’ın sütten ayrılması sırasında yayık, çırpma, karma işlemleri Hava unsuruyla birleşerek oluşur. Mikroskobik incelemede tereyağının %4’ü görülebilir durumdadır. Geleneksel yöntemlerle elde edilen tereyağı %5-7 oranında hava kabarcıkları içermektedir. Hava ve su ile yıkanan yağ bir tür bulut fazı oluşturarak su unsurundaki Sütten yağı çıkartmaktadır.
Doğal su kaynakları içinde düşünülmesi gereken kültür bakterileri ve mayalama görevi görenler yine Su unsurunda yer almaktadır. Bunun tam zıttı olarak virüsler ateş unsurundan doğar. Zaten Virüslerin atası sayılabilecek Archeovireler sıcak volkanik yanardağlarda gözlemlenerek mağma yedikleri yüzlerce derecelik sıcaklıkta yaşadıkları tespit edilmiştir.
Madensel besin kaynakları ise sıcak ve soğuk unsurunun bir tür asit-baz ilişkisini paylaşırlar. Bunlar dolaylı olarak diğer besinlerle elde ettiğimiz kaynaklar olduğu için her grup içinde yer alabilirler. Çünkü Toprakdaki Maden unsuru bitkiler ve su yoluyla canlılara geçecek çeşitli yollar izler…
Bu konuya devam edeceğiz…