Zeynep İşman

Zeynep İşman

zeynepisman@gmail.com

Tüm Yazıları

Okullar, önce okul öncesi ve 1. sınıflar için, 6 Eylül’de ise tümüyle yüz yüze açılıyor. Hepimizin temennisi tüm yıl sorun yaşanmadan açık kalması. Peki, bu süreçte adaptasyonu nasıl sağlayabiliriz?

Uzun bir süre yüz yüze eğitimden uzak kalan çocuklar için zorlu bir süreç başlıyor. Hem adaptasyon süreci hem de Kovid endişesi nedeniyle kaygılıyız. Çocuklar kendi hijyen sorumluluklarını yerine getirebilecek mi? Ve bu yeterli olacak mı? Kafalarda pek çok soru işareti var. Biz ebeveyn olarak kendi duygularımızın ne kadar farkındaysak, çocuklar da o kadar rahat oluyor; bu bir gerçek.

Haberin Devamı

Okula hazırlık, adaptasyon ve kaygı yönetimi için yapılması gerekenleri, Çocuk Gelişim ve Özel Eğitim Uzmanı Özge Selçuk Bozkurt ile konuştuk:

“Çocuklar da bizim taşıdığımız kaygıları taşıyor. Sürekli hatırlatmanın verdiği bıkkınlık, kimi çocukta hatırlatılmadan sürekli kendini kontrol altında tutma, her şeye dikkat etmeye çalışma olarak da görülebilir. Özellikle ev ortamından çıkılıp sosyal alanlarda geçirilen zaman arttıkça kendini kontrol etme çabası kaygı olarak karşımıza çıkabilir. Hem sizin hem çocuğunuzun içinin rahat olması okul ile uyumlanmanıza bağlı olacaktır. Okul bilgi iletiminde ne kadar şeffafsa, olası problem durumunda sunduğu çözümler yerindeyse, sizin güveninizi kazanacaktır. Sizin içinizin rahatlığı da çocuğunuza yansıyor. Çocuğunuzun değişen kaygıları konusunda sizin iyi bir gözlemci olmanız, erken fark etmeniz ve sorunun kaynağını bulmak için okul ile iş birliği halinde olmanız ve gerekirse de bir uzmandan vakitlice destek almanız etkili olur.”

Uyumlu bir başlangıç için

Güvenli ayrılma önemli

Okul öncesi;

Okul öncesi çocuklar için oryantasyon dönemine mutlaka özen gösterilmeli. Velinin de sürecin içinde olduğu bu dönemde annenin de güveni ile öğretmen-çocuk iletişimi gerçekleşmeli. Çocuğunuzun özellikle dikkat edilmesi gereken bir durumu varsa öğretmene bilgi verilmeli.

Oryantasyon sürecini öğretmeninizle nasıl yönetebileceğinizi mutlaka konuşun.

İlk günler okuldaki süreyi mutlaka kısa tutun ki, ‘tadı damağında‘ kalsın, süreyi gittikçe uzatarak, sıkılmasına fırsat vermeden ilk günleri beraberce atlatın. Sonraki günlerde artık okulu, oyuncakları, personeli ve arkadaşlarını tanımış olan çocuk araya hafta sonu girdikten sonra pazartesi günü daha kolay gidecektir. Bu süreçte okuldaki varlığınızı kademeli olarak uzaklaştırabilirsiniz.

Haberin Devamı

Özellikle pandemide az insanla iletişim kurmuş olan çocukların birden kalabalığa girmesi kaygı oluşturabilir. O yüzden alışma döneminde okula geç giden olmayın. Kalabalığa girmekten tedirgin olabilir. Siz erken gidin, sizden sonra arkadaşlarının teker teker gelmesine ve sayının artmasına şahit olsun.

Güvenli bağlanma süreci kadar güvenli ayrılma da önemlidir. Sizin yerinize koyacak, istek ve ihtiyaçlarını anlayan bir kişiye güvenmek çocuğun okula uyumunu kolaylaştırır.

Gönül ister ki tüm çocuklar okula ağlamadan gitsin. İlk defa okulu deneyimleyecekseniz, okula kaygılı gitmiş ya da ağlayan çocukların olduğu günlerden sonraki bir günde başlayabilirsiniz. Öğretmenin kaygı duyan çocukla adaptasyonu sağladıktan sonra yeni bir çocuğu alıştırmaya çalışması daha kolay olacaktır.

Haberin Devamı

İlk günlerde kahvaltısını okulda değil, evde yaptırabilirsiniz. İlk gün yemekhanenin kokusu, kalabalık oluşu ve gürültüsü tedirgin edebilir.

Okul servisini kullanacaksa, onu okula ilk günlerde siz götürün, servis eve getirsin. Yani servis onu size kavuşturan araç olarak benimsensin.

Kaygının adını koyun

Çocuğumuz kaygılı ise;

Uzmanların ve okul idaresinin bu konudaki açıklamalarını beraberce dinleyin ya da okuyun. Anlaşılmayan yerleri açıklayın, çocuğunuzun kaygısı, hastalığın bulaşma ihtimalinden mi, yoksa tekrar sosyal ortama girişten kaynaklanan bir utanma, sosyal alan tedirginliği mi?

Kaygının adını koyarsak nedenini bulmamız ve çözümler üretmemiz daha kolay olur. İsterseniz kaygının adını kâğıdın ortasına yazarak, çözümleri ise oklar çıkarıp etrafa yazarak kaygıyı çevreleyen çözümleri çoğaltabilirsiniz. Görsel olarak ‘çözümlerle çevrilmiş kaygılı durum’, çocuğun kaygıya çözüm odaklı bakmasını sağlayabilir.

Kaygının temeli bulaşma riski ile ilgiliyse alınacak önlemlerin ihtimali azalttığından bahsedebilirsiniz. (Azaltılacak sınıf sayıları, okulun ve bireylerin kişisel hijyen için aldıkları önlemler vb.)

Beden algısı ön planda

Ergenlerde durum;

Pandemi süresince birbirini görmeyen çocuklar, birbirlerinin görüntüsündeki değişikliklere odaklanabilir. Özellikle ergenlikte beden algısının ön planda olduğu dönemde çocuklar için bedene dikkat çeken bakışlar ya da öyle hissetmesi bile tüm gözleri üzerinde hissedip utanmasına, sosyal ortama girmek istememesine neden olabilir. Başkasının o an söyleyeceği söze müdahale edemeyebileceğimiz için, çocuğun beden algısına hitap eden cümlelere, öncelikle biz ev aile ortamında dikkat etmeliyiz. Sağlıksız beslenmeden ya da hareketsizlikten kaynaklı bir durum varsa gerekli önlemleri birlikte alarak yeniden beslenme ve hareket düzeni oluşturabiliriz.