Zeynep İşman

Zeynep İşman

zeynepisman@gmail.com

Tüm Yazıları

Deprem, otistik çocukları alıştıkları ortamdan kopardı, rutinlerini bozdu. 2 Nisan Dünya Otizm Farkındalık Günü’nde, değişen koşullardan etkilenen bu savunmasız çocuklarımızın durumunu masaya yatırıyoruz.

Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından bölge halkı yaralarını sarmaya, yeni bir düzen kurmaya çabalıyor. En ağır darbe alanların başında da özel eğitime ihtiyaç duyan çocuklar ve aileleri geliyor. Tüm bu süreci anlamakta zorlanan otistik bireyler normalden daha sesli ve huzursuz olabildikleri için kalabalık çadır kentlerde ya da hanelerde barınma sorunları yaşıyorlar. Otistik çocuklarımız için deprem bölgesinde acil önlemlerin alınması ve bir düzen kurulması gerekiyor. Depremin ardından kurulan Afet Otizm Dayanışma Ağı, en büyük ihtiyacın düzen ve psikolojik destek olduğuna işaret ediyor. Dayanışma Ağı üyelerinden, Özgür Eller Otizm İnisiyatifi kurucu üyelerinden Ece Bora ile yapılması gerekenleri konuştuk.

Haberin Devamı

Afet Otizm Dayanışma Ağı ne zaman hayata geçti?

Bizler Kovid 19 pandemisinde tanışıp birlikte üretmeye başlayan ve o günden bu yana dayanışma içinde olan bir grubuz. Aramızda otistik yetişkinler, otistik çocuk aileleri ve çeşitli alanlardan terapistler var. 6 Şubat günü hızlıca irtibata geçip neler yapabileceğimizi ele aldık. Engellilere dair ilk adım İstanbul Barosu Engelli Hakları Merkezi’nden geldi. “Engelli Depremzedeler İçin Ne Yapabiliriz?” başlıklı dokümanı hazırlayanlardan Avukat Deniz Yazgan Şenay, Ceviz Otizm Araştırmaları ve Toplumsal Savunma Derneği kurucularından. Özgür Eller Otizm İnisiyatifi, Merhaba! Spektrum ve alternatifiletişim ekipleri olarak, ilk refleksimiz konuşmayan ya da fiziksel/duygusal travma nedeniyle konuşamayan tüm yetişkinler ve özellikle de çocuklar için alternatif iletişim materyalleri hazırlamak oldu. 7 Şubat’ta bu 4 oluşuma Denizli Otizm Derneği kurucularından Dudu Karaman da eklendi ve Afet Otizm Dayanışma Ağı (AODA) oluştu. İlk olarak enkaz altında ya da enkazdan yeni çıkarılan otistiklerle iletişim sağlanmasına çabaladık. Merhaba!Spektrum’dan Didenur Boyacı, alternatifiletişim’den Uzman Dil Konuşma Terapisti Ersin Sınay ve Dil Konuşma Terapisti Betül Sazoğlu’nun desteğiyle “Hasta Yaralı İletişim Panoları ve Acil İletişim Panoları” hazırlandı. Hem online olarak paylaşıldı hem de bölgeye giden tırlarla sağlıkçılara teslim edilmek üzere baskılı olarak dağıtıldı. Bu panolar yabancı kurtarma görevlileri ve coğrafyanın çok dilliliği düşünülerek Türkçe, İngilizce, Arapça ve Kürtçe hazırlandı.

Haberin Devamı

Her ihbarın peşine düşüldü

Ailelere nasıl ulaşıldı?

İkincil hedefimiz ise otistikler ve ailelerinin öncelik almasını ve hızlıca psikolojik desteğe ulaşmasını sağlamaktı. Bu arada sosyal medya üzerinden ihbarlar geliyordu. Geçmiş tecrübelerle bu ihbarları teyit etmemiz gerektiğini ve özellikle çocukların hedef olmaması için fotoğraf ve bilgilerin hızlıca sosyal medyadan çekilmesinin elzem olduğunu biliyorduk. Gönüllülerden kurulan bir grup arkadaşımız her bir ihbarın peşine düştü, aileye ulaştı, öyküsünü ve resmî kurumlara ulaştırmak için izinlerini aldı. Bir başka grup arkadaşımız veri ve takip sistemi geliştirdi. İl, ilçe, ailenin durumu, otistiğin durumu, ailedeki acil ihtiyaçlar, tahliye imkânı gibi tüm başlıklar kayıt altına alındı. Ancak coğrafyanın büyüklüğü, komşu illerin de depremzede olması, eş zamanda devam eden kurtarma çalışmaları ve birçok başka sebeple yaşanan aksaklıklar dolayısıyla biz kendimizi o ihtiyaçların sağlanmasını ve ulaştırılmasını da koordine ederken bulduk. Bugün itibarıyla bizzat iletişimde olduğumuz aile sayısı 100’e yaklaştı.

Haberin Devamı

Çocukların durumuyla ilgili veriler var mı?

Olanağı olan tüm aileler çocuklarını hızlıca düzene kavuşturmak için bölgeden ayrıldı. Gittiği yerde yerleşebilenler olduğu gibi yabancı çevrede daha da zorlanıp kentlerine dönenler de oldu. Her otistiğin destek ihtiyacı farklı olsa da ailenin tanıdıkları insanlarla yan yana olması özellikle bakım emeği gerektiren koşullarda hayati bir duruma denk geliyor. Dolayısıyla aileler kendi mahallerinde kalmak istiyor. Süreci anlamakta zorlanan otistikler, normalden daha sesli ve huzursuz olabildikleri için kalabalık çadır kentlerde ya da hanelerde tutunamıyorlar.

Otistik çocuklar çadır kentlerde tutunamıyor

Ayrı konteyner gerekiyor

En çok nelere ihtiyaç var?

Düzen. Bunun için de acil olarak barınma ihtiyacının çözülmesi gerekiyor. Evini kaybeden ailelerde hava koşulları sebebiyle çadırlar ya ısınmaya yetmiyor ya da sel gibi yeni mağduriyetler doğuruyor. Evler yeniden inşa edilene kadar otistikler ve aileleri için tek çözüm alıştıkları mahallede onlara ayrı konteyner sağlanması. Kurulmakta olan konteyner kentler de otistikler söz konusu olduğunda çözüm getirmiyor. Diğer yandan psikolojik destek halen yeterli değil. Böylesi bir facia ve onun yarattığı etkiyle başa çıkmak herkes için zorken bu durumun nörolojik farklılığı olan bir otistik için karşılığını tahayyül bile edemeyiz. Biz AODA olarak en azından sürecin kavranmasını kolaylaştırmak için bir Sosyal Hikâye hazırladık. Sonrasında uzun zamandır iş birliği içinde olduğumuz Çiğdem Ergül hocamız vasıtasıyla Günışığı Çocuk Merkezi uzman psikologları tarafından hazırlanan afet travması ve başa çıkma mekanizmaları ile ilgili kitapçığı yayımladık ve paylaştık. Ancak bu çalışmalar travma uzmanı bir psikiyatristin ya da psikoloğun yerini tutamaz.