Zeynep İşman

Zeynep İşman

zeynepisman@gmail.com

Tüm Yazıları

Aylardır devam eden uzaktan eğitim süreci hepimizi çok yordu ve okulların açılışını dört gözle bekledik. Geçen hafta başı da kademeli açılış kapsamında belli sınıflar haftada iki gün eğitime başladı.

Büyük bir heyecanla başladığımız pazartesi sabahı kızımı okula bıraktıktan sonra, uzaktan eğitimin getirdiklerini ve götürdüklerini düşündüm. Erkenden kalkıp, hazırlanma ve trafikte okula yetişme stresinin yaşanmaması, birlikte kahvaltı edebilmek, kıyafet derdinden kurtulmak bana çok iyi gelmişti. Yolda kaybettiği sürede oyun oynayabiliyor, kendine dinlenme zamanları yaratabiliyordu. Öte yandan arkadaşsızlık ve doğal oyundan uzak kalması, dersleri evde yaptırma çabası en zorlandığımız konulardı.

Haberin Devamı

Ne okullu ne okulsuz

Bu düşüncelerle meşgulken, eğitim alanında araştırmalar yürüten profesör Peter Gray’in, “Okuldan Uzak Kalmanın Çocuklar Üzerindeki Etkileri” başlıklı konuşmasını dinledim. Çocukların potansiyelini ortaya koyabilmeleri için öz yönetimli eğitime ihtiyaç duyduklarını söyleyen Gray’in konuşmasından satır başlarını sizler için derledim:

Pandemi eğitime bakışı değiştirdi

Amerikalı araştırmacı ve “Çocuğum Okulu Sevmiyor Ama Oyun Oynamayı Çok Seviyor” kitabının yazarı Prof. Peter Gray, yönetim kurulu başkanı olduğu Let Grow isimli sivil toplum kuruluşu tarafından yapılan, 8-13 yaş arası çocuklu ailelerin katıldıkları anketin, çocukların pandemi öncesine göre daha az stresli olduklarını, çocuk ve ebeveyn arasındaki çatışmaların azaldığını ve çocukların daha çok inisiyatif almaya başladığını gösterdiğini söyledi. 

Ankete göre ailelerin yüzde 80’i evde daha az anlaşmazlık yaşandığını belirtmiş. Gray hepimizi şaşırtan bu sonuçları şöyle açıklıyor: “Evde sorunlar genelde okulla ilgili. Erken yatıp kalkması, ödevlerini yapması, ders çalışması, okul sonrası etkinliklere katılması gibi… Bu süreçte çocuklar hobiler geliştirdi, dil öğrendi, en çok da bisiklete binmeyi.”

Peki Gray’in üzerinde durduğu öz yönetimli eğitim nedir? Çocuğun kendi kendine başlattığı ve yaşam deneyimlerinden elde ettiği eğitim. Öz yönetimli öğrenme farklılıklara saygı duyulan bir öğrenmedir. Çocuğa herhangi bir şey empoze edilmeden de çocuk bir şeyler öğrenebilir mi? Her çocuk doğduğu andan itibaren biyolojik olarak kendi kendini eğitmeye tasarlanmıştır. İnsan 5 eğitimsel dürtüyle doğar: Merak, oyun, sosyallik, isteklilik plancılık, keşif ihtiyacı.” Gray, pandemi sürecinin çocukları teknolojiden mahrum etmek için doğru bir zaman olmadığını söylüyor:

Haberin Devamı

“Onların içinde yaşadıkları kültürün araçları bunlar. Tıpkı avcı-toplayıcı dönemde çocukların bıçakla, sopayla oyunu deneyimlemesi gibi. Çocukların fiziksel olarak birbirlerinin yanında olamadıkları bu dönemde, bilgisayar aracılığıyla oyun oynamalarını engellemememiz gerekiyor. Sosyal olarak bu şekilde de beceri geliştiriyorlar.”

Ne okullu ne okulsuz

Zaman yaratmak önemli

“Günümüzde çocukların zamanının çoğu okulda geçiyor. Kalan zaman ise okulla ilgili aktiviteler ya da ebeveynler tarafından yönlendirilen etkinliklerle geçiyor. Çocukların kendilerini oyalayacak ve neyle mutlu olduklarını keşfedecek zamanları olmuyor. Günümüz sisteminde çocuğu desteklemek için en azından baskı yapmayı bırakabiliriz; çünkü eğitim sistemi bunu ebeveyne yüklüyor.

Haberin Devamı

Öz yönetimli eğitim için neler gerekli?

“Oyun için sınırsız zaman gerekiyor. Ama yapılandırılmış zamanlar ve dikte edilen oyun zamanları bunu engelliyor. Çocuğu yargılamayacak ve ne yapacağını söylemeden, yanında olacak birden çok yetişkin gerekiyor. Etrafta ne kadar farklı yetişkin olursa o kadar çok modeli olur. Farklı yaş grubundaki çocukların bir arada olması gerekiyor.

Çocuğun demokratik bir ortamda bulunması gerekiyor.”