Zeynep İşman

Zeynep İşman

zeynepisman@gmail.com

Tüm Yazıları

7 yaşında yakalandığı lösemiyi yendikten sonra haltere başlayarak pek çok başarıya imza atan 17 yaşındaki Ceren Akarsu ile ilham veren hikâyesini konuştuk.

Kocaeli’de 4 çocuklu bir ailenin tek kızı olarak dünyaya gelen Ceren Akarsu, lösemiye yakalandığında henüz 7 yaşında bir çocuktu; koşup zıplamanın, arkadaşlarıyla oynamanın tam da tadını çıkarma zamanlarıydı onun için. Hastalığa karşı tüm aile el ele verdi, kenetlendi. Ceren, 5 yıl boyunca ailesinin desteği arkasında, azmiyle ve tedavinin yanıt vermesiyle lösemiyi yenmeyi başardı. Bünyesini sürekli güçlü tutması gerektiğinin farkındaydı. Başarılı olacağı bir spor dalı olmalıydı. Ağabeyi sıkı bir halterciydi. Ondan ilham alarak halterle ilgilenmeye başladı. Halter onun hayatında yeni bir başlangıç oldu ve kısa sürede büyük başarılara imza attı. Bir süre önce Polonya’daki Yıldızlar ve U15 müsabakalarında Avrupa Şampiyonluğu elde eden 17 yaşındaki Ceren Akarsu’nun ilham ve umut dolu bir hikâyesi var. 

Haberin Devamı

Haltere nasıl başladın? Kaç yıldır uğraşıyorsun?

Bir sporla ilgilenmeyi çok istiyordum. Ağabeyim halterciydi ve ben de onu izlemeyi çok seviyordum. Haltere ağabeyim sayesinde başladım. 4.5 yıldır halter sporunu yapıyorum. 

Haltere başlamak hayatında neleri değiştirdi? 

Haltere başlamak hayatımda bir dönüm noktasıydı. Kendime güvenmemi ve başarabilme inancımı pekiştirdi. Güzel şeyler yapmamı, güzel dereceler elde etmemi sağladı. Bu süreçte ağabeyim, ailem ve antrenörlerim en büyük destekçimdi. 

Lösemiyi dize getiren şampiyon

 “Uzun bir süre hastanede kaldım” 

Çocukluğunda lösemi hastalığı ile mücadele ettin. Bu hastalıkla savaşan çocuklara motivasyon ve umut olmak için neler söyleyebilirsin? 

Küçük yaşta bu hastalığı geçirdim. İlk başta kollarımda ve ayaklarımda morluklar vardı. Sonrasında kan değerlerim düşüktü. 

Kan takviyesi verildiği süreçte hastalığımın tanısını koydular. Uzun süre hastanede kaldım. Sonrasında ilaçlar ve kemoterapiler almaya başladım.  

Bir süre hastaneye gidip geldim ve daha sonra sürekli doktorlarımın gözetimi altında oldum. Tedavim bittikten sonra bir spora başlamak istedim. Ailem ilk başta bu konuda tedirgindi. Doktorlarla konuştular ve bir sıkıntı olmayacağını öğrenince bana inandılar ve destek olmaya başladılar. O süreçte ağabeyim halter sporcusuydu. Onunla haltere başladım. Antrenörüm tekniğimi beğenince antrenmanlara başladım. Kısa sürede yarışmalara gittim. Yaklaşık 2 yıl sonra da dereceler elde ettim. Türkiye’de şampiyon olduktan sonra kamplara alındım; geçen sene ve bu sene de Avrupa Şampiyonu oldum. Bu süreci yaşayan bütün çocukların, inanırlarsa gelecekte bir şeyler yapabileceklerine inanıyorum. Pes etmesinler, kendilerine inansınlar. Azim ve hırsla ve emin adımlarla hedeflerinin peşinden koşmalarını dilerim. 

Haberin Devamı

Yeni bir şampiyonadan madalyalarla döndün. Nasıl hazırlanıyorsun? Bir günün nasıl geçiyor? 

Güzel bir yarışmaydı ama zor bir kamp dönemiydi. Antrenman süreci yorucu ve zorlayıcıydı. Çok çalıştım ve bunun sonrasında güzel bir derece elde ettim. Öncelikle bu duygu anlatılmaz yaşanır. İstiklal Marşı’mızı okutmak ve bayrağımızı gönderde dalgalandırmak çok gurur verici. Bana nasip olduğu gibi tüm sporculara da nasip olur inşallah. Günlerim genelde antrenman ile geçer. Sonrasında ailem ve sevdiklerimle zaman geçiririm. 

Haberin Devamı

Lösemiyi dize getiren şampiyon

İlham ve örnek aldığın kimler var hayatta? 

Ağabeyim benim en önemli ilham kaynağım. Onun sayesinde bu spora başladım ve onu örnek alıp, yolundan gidiyorum. 

Hedeflerin ve hayallerini nasıl anlatırsın? 

Türkiye’de 7 madalyam var. Avrupa’da 5 Altın, 1 Gümüş madalyam var. Gelecekte Gençler ve Büyükler Avrupa ve Dünya yarışmalarında ülkemi en iyi şekilde temsil ederek altın madalya almayı hedefliyorum. Üniversitede spor bilimleri fakültesinde okuyup antrenör olmak istiyorum. Bu süreçte yanımda olan Kâğıtspor Kulübü’müz ve Tahir Büyükakın başkanımızın destekleriyle daha güzel başarılara imza atacağımıza inanıyorum.