Zeynep İşman

Zeynep İşman

zeynepisman@gmail.com

Tüm Yazıları

25-31 Mayıs Uluslararası Lösemili Çocuklar Haftası. Lösemi, en sık görülen çocukluk çağı kanserlerinden ancak tedavi sürecindeki gelişmelerle, iyileşme olasılığı da bir o kadar yüksek. Koç Üniversitesi Hastanesi Pediatri Hematoloji ve Onkoloji Bölümü’nden Doç. Dr. Fatih Erbey ile çocukluk çağı lösemileri hakkında konuştuk

Dünyada ve ülkemizde en sık görülen lösemi türü ve oranları nedir?

Tüm dünyada ve ülkemizde en sık görülen çocukluk çağı kanseri, lösemidir. Halk arasında “ilik kanseri” ya da “kan kanseri” olarak da adlandırılan lösemi, blast adı verilen lösemi hücresinin kontrolsüz çoğalması ile başta kemik iliği olmak üzere, çeşitli organ ve dokuları tutması sonucu gelişen kötü huylu bir hastalıktır. Kan değerlerinde görülen anormallik lösemiyi düşündürürken, lösemide kesin tanı kemik iliği muayenesiyle konulur. Lösemiler akut ve kronik olmak üzere ikiye ayrılır. Çocuklarda en çok rastlanan lösemi türü, (Akut Lenfoblastik Lösemi) ALL’dir. Her yıl 1 milyon çocuğun 120’sinde kanser görülüyor. Lösemiler ise çocukluk çağı kanserlerinin yaklaşık yüzde 40’ını oluşturuyor. Türkiye’de yılda yaklaşık 1000 çocuğumuza lösemi teşhisi konuluyor.

Haberin Devamı

Bu kadar sık görülmesinin nedenleri ne olabilir?

Çocukluk çağı lösemi vakalarının çoğunun nedeni tam olarak bilinmiyor. Yapılan çalışmalar, çok azında genetik bir yatkınlık olduğunu gösteriyor. Bunun dışında, radyasyon, kimyasal maddeler, bazı ilaçlar, elektromanyetik alanlar ve virüsler gibi çevresel faktörlerin de etkili olabileceği düşünülüyor. Ailevi yatkınlık, doğumsal anomaliler, gen bozuklukları, bağışıklık sistemi hastalıkları gibi durumlar ise yapısal nedenleri oluşturuyor.

Hastalığın tanı ve tedavisinde kritik noktalar nelerdir?

Hastalar sıklıkla, düşmeyen ve tekrarlayan ateş, enfeksiyon, kanama ve kansızlığa bağlı solukluk, çabuk yorulma ve halsizlik yakınmalarıyla başvururlar. Bunun yanı sıra, karında şişlik, lenf bezelerinde büyüme, kemik ve eklem ağrıları, daha nadiren de baş ağrısı, karın ağrısı, iştahsızlık, kusma, solunum sıkıntısı gibi yakınmalar olabilir. Hastaların muayenesinde, karaciğer ve dalak büyüklüğü, lenf bezelerinde büyüme ve kanamaya ait bulgular saptanabilir. Böyle bir hastanın kan sayımında anormallikler olması durumunda lösemiden şüphe edilir. Kesin tanısı, kemik iliğinden alınan örneğin incelenmesiyle konulur.

Haberin Devamı

Lösemilerde temel tedavi yöntemi, kemoterapidir. Tedavinin yoğunluğu, ilaçların seçimi ve süresi hastadan hastaya değişebilir. Bazı hastalarda tedavi amacıyla veya koruyucu amaçla santral sinir sistemine radyoterapi uygulanabilir. Eğer erkek çocuklarda yumurtalar tutulmuşsa, cerrahi olarak yumurtalar alınabilir ve o bölgeye radyoterapi verilebilir. Löseminin çok yüksek riskli türüyse ya da tedaviyle kontrol altına alındıktan sonra tekrarlarsa, kök hücre nakli (kemik iliği nakli) uygulanabilir.

Tüm bu tedavi ve destek bakımlarıyla lösemili bir çocuğun tamamen sağlığına kavuşma oranı, löseminin tipi ve risk grubuna göre yüzde 60 ile yüzde 90 arasında değişir. Çocukluk çağı lösemilerinin erişkin lösemilerden en önemli farkı, bir çocuğu lösemiden kurtardığınızda önünde 50-70 yıl gibi bir ömrün onu beklediğidir.

Haberin Devamı

Lösemi hastası çocuğu olan aileleri bu süreçte neler bekliyor?

 Hastalık teşhisi tüm aile bireyleri için duygusal ve psikolojik bir kriz durumudur. Her zaman tedavi ekibiyle endişelerini konuşmalı, çocuklarının ihtiyaçları için yardım talep etmeliler. Psikososyal destek sağlayan dernekler de var.

Lösemi hastası çocuklar bu süreçten psikolojik olarak nasıl etkileniyor?

Tedavi sürecinde ebeveynlere düşen zorlu görevlerden biri de, çocuklarını psikolojik olarak bu sürece hazırlamaktır. Bazı çocuklar lösemi bir şekilde onların suçuymuş gibi suçlu hissedebilir. Eğer böyle bir durum olmuşsa, bu algı düzeltilmelidir. Psikologlar veya kanser tedavi ekibinin diğer üyeleri çocuklara güven verme ve duygularıyla baş etmelerine yardımcı olma konusunda yardımcı olabilir. Tüm yaş grupları için amaç, korku ve yanlış anlamayı önlemektir. Ebeveynler konuşmakta zorlandıkları konular hakkında doktorlarından, tedavi ekibindeki uzmanlardan veya psikologlardan destek alabilir.

Lösemi tedavisinde iyileşme oranları yükseldi

7 yaşındaki Ela’nın iyileşme öyküsü

Doç. Dr. Fatih Erbey’in hastalarından 7 yaşındaki Ela’nın lösemi teşhisinden bugüne zorlu mücadelesini annesi anlatıyor

Ela’nın (Elif Ela Karamehmet) rahatsızlığı, 2020 Ocak ayında babasıyla marketten dönüşte apartmanın merdivenlerinden çıkarken dizini merdiven kenarına çarpmasıyla dizinde ağrı olması ve yürüyememesiyle başladı. Şubat ayında durumu düzelmeyince Koç Üniversitesi Hastanesi Çocuk Ortopedi bölümüne getirdik. Dizinin ultrasonografisi çekildi ve sonucu temiz çıktı. Bu olaydan sonra Ela yine yürümek istemedi. Bilerek yürümüyor diye düşündük. Ama sonra gece terlemeleri, uykusunda sayıklamalar başladı. Gün içinde burun akıntısı oluyordu ve uyku hali vardı. Oturduğu yerden kalkmak istemiyordu. Tekrar ortopedi bölümüne getirdik, bu defa doktor tahlil de istedi. Kan değerleri nedeniyle, Hemotoloji bölümünden bir doktor görmek istedi. Ela’nın kanında periferik yayma olduğunu, dolayısıyla kemik iliği aspirasyonu yapılacağını söyledi. “Siz kemik iliği kanserinden mi söz ediyorsunuz?” dedim. Doktor, “Belli değil, şüpheleniyoruz” deyince dünya o an durdu benim için. Ertesi gün işlem yapıldı ve B tipi ALL, yani Lösemi teşhisi kondu. Bu benim başıma gelmez diyoruz ya, her şey insanlar için. Evet, bu hastalık başımıza geldi ama tedavisi vardı. İyileşme oranı yüksekti, çünkü biz hastalığın en başındaydık, kötü hücre sayısı çok yüksek değildi. Göğsün üst kısmına “port” adı verilen bir tür kateter takıldıktan sonra kemoterapiler başladı. Yoğun tedavisi 9 ay kadar sürdü. İlk 1 ay hiç çıkmadan hastanede tedavi aldı. Hem lösemiyle hem de Kovid-19’la baş etmeye çalışıyorduk. Tedavi boyunca, aldığı ilaçların etkisiyle Ela’nın saçları dökülmeye başladı. Bu durumu nasıl söyleriz derken, hastaneye getirdiğimiz Barbie bebeklerin saçlarını keselim diye ikna ettikten sonra, “Hadi senin de saçlarını kısaltalım biraz, ne dersin?” diye sohbet ettik. Korktuğum kadar tepki vermedi. İlk başta ensesine kadar kestirdik. Tabii sonra, dökülme tutam tutam olmaya başladı. O dönem eve çıkmıştık, banyoda traş makinasıyla 1’e, sonra 0’a vurarak saç konusunu tamamen kapatmış olduk. Ela’yı da “serumlar saçlarını döküyor, daha sonra daha güzel çıkacak” diye ikna ettik. Tedavinin ilerleyen dönemlerinde 5 gün tedavi, 2 gün ara vardı. Bu süre anne olarak gerçekten çok zor, fakat eğer siz sağlam ve dik durursanız, kızınız da sizden destek alıyor. Kimi zaman -kendimi tutamadığım zamanlarda- ona belli etmeden lavaboya gidip hüngür hüngür ağlasam da, bu süreç geçecekti bir şekilde. Eve gidemediğimden, oğlumu 9 aylıkken sütten kesmiştim. Evde kızım olmadan duramıyordum. Ela’nın lösemisi, tedavi gidişatına göre 2. ayın sonunda yüksek riskli duruma girdi. Bu süreçte, tedavilere cevap vermeme durumunda kemik iliği nakli gerekmesi ihtimaliyle benden, eşimden ve 9 aylık oğlumdan kan alındı. Neyse ki sonraki tedavilere cevap alındı ve kemik iliği nakline gerek kalmadı. Bu süreç 2020 Aralık ayında, beyne verilen 8 günlük ışın tedavisiyle son buldu. Şimdi ağızdan 2 farklı kemoterapi hapıyla, pekiştirme tedavisine devam ediyoruz. Koruma tedavisinin 3. ayında, yani 2021 Mart ayında ailecek Kovid geçirdik. Kızımda etkisi çok olmadı. Tedavi bittikten sonra saçları çıkmaya başladı. Bu süreçte Kızılay’a kan bağışında bulunan isimsiz kahramanlara çok teşekkür ederiz. “Kan bağışı hayat kurtarır” sözü ne kadar doğru, bunu yaşayan bilir. 3 tüp kanla siz de kök hücre ve kemik iliği nakli bekleyen hastalara umut olabilirsiniz.

Lösemi tedavisinde iyileşme oranları yükseldi