Dünya Prematüre Farkındalık Ayı’ndayız. Geçtiğimiz günlerde kızı Arya’nın 4’üncü yaş gününü kutlayan oyuncu Aslı Tandoğan ile 32’nci haftada yaptığı prematüre doğumu, yaşadığı zorlukları ve kızını büyütme serüvenini konuştuk
Her yıl binlerce çocuk prematüre olarak dünyaya geliyor. 38. gebelik haftasını tamamlamadan önce dünyaya gelen yenidoğanların bir kısmı farklı boyutlarda sağlık sorunları yaşayabiliyor. Prematüre Farkındalık Ayı vesilesiyle kızı Arya’yı 32’nci haftada dünyaya getiren ve sıkıntılı günler geçiren oyuncu Aslı Tandoğan ile deneyimlerini konuşmak için buluştuk.
Geçtiğimiz günlerde kızınız 4 yaşına bastı. Nasıl gidiyor annelik? Çocuklarınızla aranız nasıl?
Tek çocukla iki çocuk arasındaki farkı yaşayarak çok güzel öğreniyorum. Oğlum Atlas varken, “4-5 çocuğum olabilir” diyordum ama iki çocuk sahibi olduktan sonra ikisinin de farklı ihtiyaçlarına yetişebilmenin hiç de kolay olmadığını gördüm. Erkek ve kız çocuk arasında dağlar kadar fark var. Kızımı asla bir şeye ikna edemem. O kafasına koyduğunu illaki yapar. Ama oğlum daha mülayim. Şimdilik daha kolay yönlendirebiliyorum. İkisini de yaşamak çok keyifli.Hayatımın odağında çocuklar var. Onlarla birlikte olmak hayatımdaki en kıymetli şey, çünkü hızla büyüyecekler ve kendi hayatları olacak. O yüzden elimden geldiğince keyfini çıkarıyorum.
Evde kardeş kavgası var mı?
Her evde olduğu gibi var. Bazen birbirlerine inanılmaz yapışıyorlar, birbirlerini sarıp sarmalıyorlar. Sonra bir anda bir kıyamet kopuyor. Daha ne yapıyorsunuz demeye kalmadan yine normale dönüyorlar. Benim kardeşim yok, deneyimlemedim ama kardeşli herkes aynı şeyi söylüyor. Onların karakterleri otururken bir sürü aşamalardan geçiyorlar, birbirlerini deniyor ve zorluyorlar. O dönemde de bu tip zıtlaşmalar çok normal.
“Ben nerede hata yaptım dedim”
Kızınız beklenen süreden erken doğdu. Doğum hikâyenizi anlatır mısınız?
Oğlum Atlas 40’ıncı haftasında, 4 kilo 200 gram doğdu. Her şey çok yolunda ve sağlıklı idi. İnsan hep aynı olacağını sanıyor. Ama kızım Arya’da bambaşka oldu. Hamilelik sürecim çok rahattı. Ben zorlanan, mide bulantısı yaşayan arkadaşlarıma destek olurken, 32’nci hafta bir gece aniden suyum geldi. Hastaneye gittiğimizde artık doğum sürecine girildiğini ama ciğerlerinin açılmadığını söylediler. Bazı ilaçlar yapıldı. Acil ameliyata aldılar, ikimizin de ölüm riski vardı. İnanılmaz büyük bir stresti. Tamamen uyutulmak istemedim, o anı görmek istedim. Eşimle el ele tutuştuk. Eğer ağlayarak doğarsa ciğerleri açıldı demekti. Arya’yı aldılar ve bir süre sonra ağlamaya başladı. O an eşimle gözyaşlarına boğulduk. Tabii alıp götürdüler. Beni de odaya aldılar. Bebeğimi görmeye gittiğimde, bebeği normal doğan ve onları seven aileleri görünce “Ben nerede hata yaptım” diye düşündüm. İster istemez bu suçluluk duygusunu yaşıyorsunuz. Aslında benim bir suçum yoktu. Elimden geldiğince iyi bakmıştım ama doktor bu tip şeylerin olabileceğini söyledi. 10 gün yoğun bakımda kaldı. Yoğun bakım süreci çok stresliydi. Her gün inişler çıkışlar oluyordu ama çok şükür çabuk toparladı ve hastaneden çıktık. Çok şükür ki hızla büyüdü ve kısa sürede yaşıtlarını yakaladı. Ama prematüre annesi olarak her zaman yaşıtlarının gerisinde kaldı mı tedirginliği oluyor. Yeni yeni bunu aşmaya başladım.
Negatif yorumlar anneyi yıpratır
Bu deneyimini yaşamış bir anne olarak, bu konuda zorlanan ebeveynlere neler söylemek istersiniz?
Çok farklı doğan prematüre bebekler var. O nedenle doktorları iyi dinlemek gerekiyor. Doktor takibi çok önemli. Doktorun söylediğinin dışında şeyleri ciddiye almamalarını öneririm. O olumsuz enerjiyi de çocuğa vermemek gerekiyor. Onun kısmeti o zaman doğmakmış ve gelişimini dışarıda tamamlayacak. Doktorun da bu anlamda bir geri bildirimi yoksa çok da kafaya takmamak gerekiyor. Anne zaten stresli oluyor. Annelerin çok üstüne gitmemek gerekli. Anne iyi olursa çocuk da iyi olur. Bir şekilde üstesinden geliyoruz, biz anneler çok güçlüyüz. Anneyi sorgulamak ya da akıl vermek yerine beslemek gerekiyor.
Erken doğum yapan ebeveynleri en strese sokan konulardan biri de çevrenin yorumları ve baskıları oluyor. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?
Arya da dünyaya gelmek için acele eden kahramanlardan. Prematüre anneleri, kokusunu içine çekemeden bebeklerini yoğun bakım kapısında endişe ve umutla bekleyen, günlerce koynuna alabilsin diye dua eden anneler. Bebeği prematüre doğup da kapılar ardında kavuşmayı bekleyen anneler bu hisleri çok iyi bilir. Bir de o kalbi paramparça eden yetersizlik hissini. Üzüntüden sütü hiç gelmeyebilir ya da kesilebilir. Bebeğin beslenmesiyle ilgili gereksiz ve negatif yorumlar, zaten bebeğini anne sütüyle besleyemeyen anneyi iyice yıpratır, endişelendirir. Eğer yeterince anne sütü alamıyorsa, doktorunun da yönlendirmesi ile prematüre bebeklere özel üretilen devam sütleri ile besleyebilirler. Hassas bakım ve doğru beslenme ile yaşıtlarını yakalayabilirler. Unutmayalım ki, o anne bebeğine mama da verse bebeğini sevgi ile besleyecektir ve sevgi en güçlü ilaçtır. Geçmişe yönelik keşke bunu yapsaydın ya da yapmasaydın gibi sitemkâr ve geri dönüşü olmayan konulardan bahsedip, zaten yorgun anneyi bir de biz yormayalım. Ayrıca prematüre bebeklerin gelişim, kilo ve boyunu diğer bebeklerle karşılaştırarak annelerde başarısızlık ve eksiklik duyguları uyandırmayalım. Çünkü kısa bir süre sonra miniklerimiz yaşıtlarını yakalayacaklardır. Yeni doğan ve prematüre bebek olan evlere hasta kimselerin gitmemeleri, bebeğin yüzüne elleriyle dokunmamaları gerekir. Mikroba açık ve hassas bünyeli prematüre bebeklerin hastalanmasına yol açmamalıyız.
Doğum sonrası eşinizden ve ailenizden destek aldınız mı?
Arya’yı neredeyse 2 ay kimseye vermedim. 1 kilo 800 gram doğmuştu çok küçüktü. Oğlumu 1 buçuk yıl emzirdim. Arya’yı 5 ay emzirebildim. Her iki ucu da deneyimledim. 2 ayın sonunda tiroidim çıktı ve tedavi sürecine girdim. Ama hikâyem güzel sonuçlandı. Annem bana çok destek oldu, gece gündüz hep yanımdaydı. Eşim de çok destek verdi, özellikle uyutma konusunda. Ama mesela kızım emerken çok tıkanıyor ve morarıyordu. Nasıl yapacağım diye çok üzülüyordum, ama hepsi geliyor geçiyor. Prematüre çocukların ileriki süreçte çok daha güçlü olduğunu söyleniyor; çünkü yaşama tutunmak için büyük bir çaba sarf ediyorlar. Savaşçı ruhlular.
Aslı Tandoğan ve eşi, kızları Arya’nın 4’üncü yaş gününde.
‘Robot Çocuk Pinokyo’ yeniden
Yakın zamanda “Den-G’nin Maceraları” adlı bir kitap çıkardınız.
Annemle birlikte yazdığımız çocuk kitapları serisi var. Yakında çıkacak. Bunun dışında Den-G adlı karakterin maceralarını yazdığım bir kitap çıkardım. Sindirim sisteminde dengenin önemini ve bağışıklık sisteminin güçlendirilmesini eğlenceli bir dille anlatan, çok keyifli bir kitap oldu.
Yeni bir film projesi var mı?
“Robot Çocuk Pinokyo” adlı bir müzikal çocuk tiyatrosu oynamaya başladık. Pandemi nedeniyle ara vermiştik ama tüm sene İş Sanat’ta oynayacağız. Günümüz çocuklarının dijital dünyadaki hapsoluşunu keyifli bir dille anlatıyor. Bir de 3 Mart’ta vizyona girecek “Kadınlara Mahsus” adlı bir sinema filmimiz olacak. Çekimleri yeni bitti.