Delta varyantı ve Kovid pozitif hasta sayılarındaki yükselişle birlikte, hamile kayıpları ve yoğun bakım yatışları da çok arttı. Bu dönem anne adayları için daha da zor geçiyor. İkinci çocuğunu kucağına almak için gün sayan şarkıcı Bengü ve ilk bebeğini bekleyen 5.5 aylık hamile oyuncu Ayça Erturan endişeli günleri yaşayan anne adaylarından. İki ünlü isimle pandemide geçen hamilelikleri ve aşı olma kararlarını konuştuk.
“Aşı için doğumu beklemek büyük bir risk”
Türkiye’nin en büyük pandemi merkezlerinden Sancaktepe İlhan Varank Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde Kadın Doğum Klinik Şefi Prof. Dr. Niyazi Tuğ’a merak edilenleri sorduk.
Kovid’li hamilelerin sayısı neden bu kadar arttı?
Önceki dalgalara kıyasla Kovid (+) gebelerde hastaneye yatış oranları, yoğun bakım yatış oranları ve ölümler yaklaşık 3 kat arttı diyebiliriz. Bu artış bilhassa gebeliğin ilerleyen dönemlerinde belirginleşiyor. Artışın sebebi kesin olarak bilinmemekle beraber içinde bulunduğumuz son dalgada “delta” ve “delta plus” varyantlarının tüm olguların yüzde 90’ından fazlasını oluşturduğu göz önüne alındığında yeni varyantların gebeler için 3 kat daha tehlikeli olduğunu söyleyebiliriz. Gebelikte Kovid hastalığı gebe olmayan hastalarda olduğu gibi genellikle belirtisiz veya hafif rahatsızlıkla atlatılmakta fakat semptomatik hastalar muhakkak gebe pandemi kliniklerinde takip ve tedavi edilmeli. Kovid-19 normal doğuma engel değildir. Hatta annenin ve bebeğin durumu uygun ise normal doğum teşvik edilmelidir. Fakat sezaryen durumunda anneyi mümkün mertebe yüzeysel anesteziyle uyutmadan sezaryeni gerçekleştirmeyi tercih ediyoruz. Bu şekilde hasta entübe olmadan ameliyat tamamlanıyor.
Hamilelerin kafalarındaki soru işaretlerini netleştirmeleri için onlara neler söyleyebiliriz?
Gebelerin 12 yaş üzeri herkes gibi aşılanmaları gerekiyor. Bugüne kadar aşının gebelikte yarattığı bir risk tespit edilmedi. Aşılanmak için doğumu beklemek gebelikte enfeksiyon tehlikesi mevcut olduğu için alınmaması gereken bir risktir. Emzikli anneler de gebeler gibi gönül rahatlığıyla aşı yaptırabilirler. Bütün gebelerimize aşı olmayı tavsiye ediyoruz. Yoğun bakıma giden ve maalesef hayatlarını kaybeden tüm gebelerimiz aşısız vakalardı. Aşılı gebelerimiz hastalığı çok daha hafif atlatıyor. Kliniğimizde gebeliğinin ilk 3 ayında Kovid 19’a yakalanıp yoğun bakım ihtiyacı olan veya kaybettiğimiz gebemiz olmadı. Gebelik haftası ilerledikçe hastalığın şiddeti artıyor. İlk 12 haftada zarar verdiğine dair bir kanıt olmasa da bebeğin organ gelişimi büyük ölçüde henüz tamamlanmamış olduğundan, aşının 12. gebelik haftasının hemen bitiminde (veya daha sonrasında) yapılması makul kabul edilebilir. Fakat bu ilk 12 haftalık dönemde aşı yaptırmış olan gebelerimiz için de bebek için risk yarattığına dair bir kanıt bulunmadı.
CDC de öneriyor
Yeditepe Üniversitesi Enfeksiyon Hastalıkları Anabilimdalı Başkanı Prof. Dr. Meral Sönmezoğlu, Kovid pozitif hamilelerdeki artış konusunda şunları söylüyor: “Aşı olamayan çocuk ve hamilelerde daha duyarlı grup olmaları nedeniyle vaka artışı gözlendi. 2020’de görülen klasik virüse kıyasla varyantların çocuk ve gebelere daha kolay bulaştığı da görüldü.” Sönmezoğlu aşı tereddütü konusunda ise “Amerikan Hastalık Kontrol Merkezi CDC duyuruları ile gebelerde hastalığın gebe olmayanlara benzer şekilde seyrettiğini, düşük ve erken doğum riskinin az da olsa fazla olduğunu, gebelikte ve emzirmeyle anneden bebeğe geçişin çok az olduğunu ancak bunlara rağmen gebe ölümleri vakaları nedeniyle gebelerin aşılanmalarını önerdi. Gebeliğin 28. haftasından sonra daha ağır seyir gözlendiği için gebe dışında gebelik planlayanların da aşılanması önerilmekte” diyor.
Bengü:
“Bilime ve doktorlarımıza güvenim sonsuz”
Hamilelik nasıl gidiyor?
Pandemi, kızım Zeynep doğduktan 4-5 ay sonra başladı. Dolayısıyla benim için, hamilelikten öte, evde çocuğun olması ve dışarıdan ona mikrop bulaştırma kaygısı daha zordu. Tüm bu zorluklara 1.5 senede alışıp, sonra hamile kaldığım için de hamilelik biraz daha kaygısız geçti. Çünkü neredeyse aşı olmak üzereydik. Hamileliğin başından beri maske takmak, kalabalıklara girmemek gibi elimden gelen her önlemi aldım, her annenin yaptığı dikkatli davranışları sergiledim ve tedbiri hiçbir zaman elden bırakmadım. Çok fazla da kaygılı düşünmemeye gayret ettim. Çünkü düşüncenin de etkisine çok inanıyorum. Çok şükür ki, korunarak, hasta olmadan atlatmak üzereyim. Şu anda da 6 haftam kaldı.
Aşı olmaya nasıl karar verdiniz ve şu an sağlık durumunuz nasıl?
En büyük şanslarımdan biri hamileliğimin 4. ayında artık aşı olmak üzere oluşumdu. “Müzisyenlere aşı hakkı başladı” dedikleri an hemen kendi kadın doktorumu, sonrasında kızım Zeynep’in çocuk doktorunu aradım. İkisi de tabii ki bunu anneye bıraktıklarını ama onların önerisi olarak hemen gidip aşı olmam gerektiğini söylediler. Ben de hem bilime hem doktorlarımıza olan sonsuz güvenimle aşı çıktığının hemen ertesi günü hiç düşünmeden randevumu aldım, gönül rahatlığıyla da gidip aşımı oldum. Ailemizde de çok fazla sağlıkçı var. Onların önerisi de hep bu yönde oldu.
İlk dozda da ikinci dozda da hiçbir yan etki çok şükür yaşamadım. İkinci doz için yan etkileri duyuyorduk. Ama ben yine iyi düşünerek, hem oğlumun da korunup antikorlu doğacağını da doktorlardan öğrendiğim için asla korkmadım. Hem onu hem kendimi korumak adına bunu yaptırdım.
Siz bir rol model olarak, aşı olup bunu sosyal medyada paylaşarak önemli bir mesaj verdiniz.
Bu tamamen annenin kendi tercihidir. Ben neden tercih ettim? Aşısız olarak devam etmenin çok daha riskli olduğunu düşünerek tercih ettim. Ben aşı olmasaydım ve korona olsaydım, o zaman risk çok büyüktü ve yoğun bakımda çok fazla hasta var. Bunu göze almak yerine kendimi korumayı ve aşıyı tercih ettim. Şunu da biliyorum ki, bebek de anne antikor ürettiği için mutlaka antikorlu doğuyor. Bu da çok büyük bir şans bence. Benden sonra da hem aşı onaylandı hem hamilelere doktorlar tarafından mutlaka olması gerektiği söylendi. Bence artık soru işaretinin olmaması lazım. Dediğim gibi bu annenin kendi insiyatifi ama ben herkese olmalarını tavsiye ediyorum.
Ayça Erturan:
“Aşı sayesinde hastalığı atlattım”
Pandemi süreci sizi nasıl etkiledi?
Bir bilinmezin içindesiniz ve salt kendinizi değil taşıdığınız canı da düşünüyorsunuz. Elbette birtakım önlemler alıyorsunuz ama ne kadar yeterli bilemiyorsunuz. Sevdiklerinizle temas edemiyor, rahatça dışarı çıkamıyor, evde olsanız bile kapınıza gelen kargo yüzünden bile her an tetikte yaşıyorsunuz. Her anlamda kısıtlandığınızı hissediyorsunuz. Pandeminin ne zaman biteceği de tahmin edilemediğinden bebeğim için çok endişeleniyorum. Umarım en kısa zamanda eski günlerimize dönebiliriz.
Aşı olma kararını nasıl aldınız?
İlk doz için randevu aldığımda sıra bana geldi ve beklemem gerektiğini, yeni bir paket açabilmeleri için birkaç kişiye daha ihtiyaç olduğunu söylediler. Ayrıca bir kağıt uzatıp, hiçbir sorumluluk kabul etmedikleri, özellikle hamilelerde aşı sonrası olabilecek yan etki ve sıkıntılarla ilgili klinik çalışmaların tamamlanmadığı yazıyordu. Tam imzalayacaktım ki, endişe perileri yakamı bırakmadı ve hızla oradan ayrıldım. Sevgili doktorum Doç. Dr Ali Ekiz aşı olmam konusunda çok destekledi. Bilimsel yönden risk durumunu ve halk arasındaki spekülasyonların yanlışlarını anlattı. Ve ilk dozumu oldum. Yaklaşık bir ay sonunda yurtdışı uçuşu için pcr testi yaptırdım. Aynı gün de 2. doz aşımı oldum. Eve dönerken bakanlıktan arayıp delta varyant pozitif olduğum belirtildi ve inanın tek bir semptom göstermediğim için ilk başta inanamadım. 14 gün karantinada kaldım ve hiç hasta olmamışım gibi atlatmamı aşıya bağlıyorum.
Kulaktan dolma bilgiler aşı tereddüdü konusunda sizce etkili oluyor mu?
Elbette herkesin kendi kararı. Aşı olmak istemeyeni anlıyorum. Ama aşı karşıtı kampanya düzenleyip zaten tereddütte kalan insanların hayatını tehlikeye atmak doğru gelmiyor bana. Yoğun bakımda yatan hastaların çoğunun aşısız olması tesadüf değil. Birçok gebe aşı olmadığı için hayatını kaybetti. Oysa aşı sayesinde anne karnındaki bebek de antikorlu oluyor. Delta varyantını bu kadar kolay atlattığım için iyi ki aşı olmuşum diyorum. Aksi halde bebeğimin sağlığı da tehlikeye girebilirdi. Kulaktan dolma bilgiler bu süreçte yolumuzu tıkıyor. Toplumsal bağışıklık için acil aşılanmalıyız.